Diyarbakır'da görevden alınarak yerine kayyum atanan Lice Belediye Başkanı Tarık Mercan'ın yaşadıkları filmlere konu olacak türden.
44 yaşındaki Mercan, 31 Mart Yerel Seçimleri'nde Halkları Demokratik Partisi (HDP) tarafından Lice Belediye Başkan adayı olarak seçimlere girdi.
Mercan, partisinin aday gösterdiği kişiler arasında en yüksek oyu alan isimlerden biri oldu. Seçim günü, adı sık sık çatışmalar ve operasyonlarla anılan 25 bin nüfuslu Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 18 bin seçmenden 15 bini sandık başına gitti. Seçmenlerin yüzde 77,3'ü, tercihini HDP'nin adayı olarak seçime giren Mercan'dan yana kullandı.
Diyarbakır'da büyükşehir belediyesinin yanı sıra 17 ilçenin 14'ünü kazanan HDP'li belediyelere 4 ay sonra kayyumlar atanmaya başlandı.
Herkes ilk kayyumun Lice'ye atanmasını beklerken, en son, yani 11 ay sonra Mercan'ın yerine dönemin kaymakamı, vekil belediye başkanı olarak tayin edildi.
Görevden uzaklaştırılan Lice Belediye Başkanı Tarık Mercan, ilçesini sokaklarında gezmeyi özlediğini söyledi / Fotoğraf: Veysi Polat
19 aydır hapis hayatı yaşıyor
Kayyumun atandığı tarih: 23 Mart 2020 Pazartesi günüydü. Mercan, aynı gün polisler tarafından gözaltına alındı. Daha sonra çıkarıldığı savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Mahkeme, Mercan hakkında ev hapsi kararı verdi. Hakkında bugüne kadar bir iddianame bile hazırlanmadığı öğrenilen Mercan, 19 aydır evinde hapis hayatı yaşıyor.
Doktora gitmek ve eczaneye gidip ilaçlarını alması bile izne bağlı
Rekor oyla seçildiği başkanlık makamından alınarak ev hapsinde yaşamaya mecbur bırakılan Tarık Mercan, yaşadıklarını Independent Türkçe'ye anlattı.
Gözaltına alınma sürecinden itibaren başında geçenleri trajikomik bulduğunu ifade eden Mercan, "Sabahın erken saatlerinde belediyeye kayyum atandığı haberi geldi. Ben o sırada Diyarbakır'daki evimdeydim. Polislerin gözaltı yapacağı ihtimaline karşı bir akrabamın evine gittim. Meğer, polis benim kaldığım evi bulana dek 6 eve operasyon yapmış. Geldikleri 7'nci adreste beni gözaltına alıp emniyete götürdüler" dedi.
Gözaltındayken kendisine yöneltilen sorular ve suç olarak isnat edilen hususların çok komik olduğunu dile getiren Mercan, "Örneğin, HDP'nin seçim öncesi aday toplantısına, seçim sonrası kutlama etkinliğine ve nevruz kutlamasına katılmam, üstelik hiç katılmadığım HDP kadın hareketi toplantısına iştirak ettiğim yönünde sorular soruldu" diye konuştu.
"Örgüt propagandası yapmak ve silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçladım"
Mercan, şunları kaydetti:
"Bu, senin adın neden Tarık der gibi, oldukça komikti. Üstelik katıldığım toplantıların hiçbirisi suç teşkil etmeyen etkinliklerdi. Kadın hareketi toplantısına katıldığım söyleniyor. Bir defa adı üstünde kadınlar toplantısı, erkeklerin alınması mümkün değil. Ama savcı, hiçbir soru sormadan ‘Örgüt propagandası yapmak ve silahlı terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Hakim de ev hapsi şartıyla serbest bıraktı."
Mercan, izin almadan evinin bulunduğu sitenin dışına çıkamıyor / Fotoğraf: Veysi Polat
"Balkonum temel yaşam alanım oldu"
19 aydan bu yana dışarı çıkamadığını ve ev hapsinde olduğunu ifade eden Mercan, "Evimin odaları ve özellikle balkonu temel yaşam alanım oldu" ifadesini kullandı.
"Gökyüzüne, doğaya balkonumdan bakabiliyorum" diyen Mercan, "Canım sıkıldığında bazen sitenin bahçesine çıkıyorum. Hastalık durumu olunca Denetimli Serbestlik Bürosu'na bilgi veriyorum. Dönüşte de hastane giriş fişini, varsa tahliller ve ilaç reçetesini ibraz ediyorum. Onun dışında 19 aydır evimden bir metre öteye gitmedim" diye konuştu.
"Kaybettiğim akrabalarımın cenazelerini katılamadım"
Mercan, görevli polis memurlarının, ayda birkaç kez zamanı belli olamayan tarih ve saatlerde evde olup olmadığımı denetlemeye geldiklerini aktararak şunları söyledi:
"Geçen bu süre zarfında birçok akrabamı kaybettim. Cenazelerine, taziyelerine gidemedim. Kuzenlerim evlendi, düğünlerine gidemedim. Annem ve babam çok yaşlı ve kronik hastalıkları var. Köyde yaşıyorlar. Babam astım, annem kalp hastası. Bir ara durumları kötüleşti. Onları ziyaret etmek için yetkili mercilere başvuru yaptım ama onay çıkmadı. Annemi, babamı, en çok da Lice'yi çok özledim."
"Ev hapsimin kaldırılması için dilekçe verdim, iki aydır yanıt yok"
Aradan 19 ay geçmesine karşın hakkında henüz bir iddianamenin dahi hazırlanmadığın dikkati çeken Mercan, "Bu da gösteriyor ki ortada bir suç yok. Daha doğrusu komik suçlamalara karşın iddianame hazırlayacak savcı ve bunu kabul ederek davanın açılmasını sağlayacak bir hakim yok. Ev hapsimin kaldırılması için mahkemeye dilekçe verdim ama iki aydır bir yanıt yok" diyerek "haksız" bulunduğu ev hapsine son verilmesi çağrısında bulundu.