Libya´da General Halife Hafter´in başkent Trablus´u ele geçirmek için üç cepheden saldırı emri vermesinin hemen ardından cephe arkasında sivil görünümlü silahlı grupların ortaya çıkışı, 2014´te Bingazi´de uygulanan "uyuyan hücre" taktiğini akıllara getirdi.
Libya´nın doğusundaki askeri güçlerin lideri Hafter´in Trablus´a 4 Nisan´da başlattığı saldırıya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) birlikleri "Burkan el-Gadab" operasyonuyla karşılık verdi. Hafter´in 5 yıl önce Bingazi´de denediği "uyuyan hücre taktiği" bugünkü çatışmaların da iç dinamiklerinden biri olarak görülüyor.
Hafter güçleri Trablus´a saldırı başlatmadan haftalar önce ülkenin güneyinde onlarca kişi, küçük bir gösteri düzenleyerek Hafter´in başkente muhtemel saldırısına destek verdiklerini duyurdu.
Başkente saldırının hemen ardından da silahlı bir grup Trablus´un 27 kilometre batısındaki 27´nci Köprü´yü ele geçirerek Hafter´e bağlılığını ilan etti. UMH güçleri ise kısa süre içinde köprüde kontrolü yeniden sağlayarak, çoğu çocuk yaştaki 128 kişiden oluşan bu silahlı grubu esir aldı.
Bu saldırının ardından UMH, iyi eğitimli olmasa da cephe arkasında hafif ve orta silahlarla donatılmış Hafter´in uyuyan hücrelerinin olduğunu tespit etti. Bu durum, söz konusu silahların UMH´nin güvenlik güçlerinin farkına varmadan Trablus´un banliyölerine nasıl ulaştığı sorusunu akla getirdi.
Başkentin çevresinde uyuyan hücrelere bir diğer örnek de Uluslararası Trablus Havalimanı´ndaki çatışmalarda yaşandı. Hafter güçlerinin saldırısının başlamasının hemen ardından Trablus Havalimanı kısa süre içinde bölgede bulunan Hafter´e bağlı silahlı bir grup tarafından ele geçirildi.