Tarih: 02.04.2018 18:07

Güzellik direniyor!

Facebook Twitter Linked-in

Ne güzel insanlar var!? dedi kalabalığın içinde biri. ?Ne güzel, güzelliği fark eden insanlar var!? dedi yanındaki. ?Bir güzellikle hayatı güzelliğe gark eden insanlar var!? dedi bir başkası. ?Ne güzel insanlar var!? dedi yine en baştaki.

Genellikle bulutlu geçiyor bizim hayatlarımız. Kapkara bulutlarla kaplı gökyüzümüz. O kara bulutlarla kararıyor, üşüyor sanki bizim de içyüzümüz. Ama sonra bir an geliyor, bulutların arasındaki minicik bir aralıktan güneş sızıyor içeriye, sevinçle hatırlıyoruz: Güneş diye bir şey var! Aramızdan birileri, bir şey yapıyor olmak için değil, bir şeyi yaşıyor olmak için bir güzellik yaptığında, öylesine, sadece içinden geldiği için, bir şey ummadan, beklemeden, ne gelir ne giderin hesabını yapmadan, sadece sıradaki nefesini alır gibi insanca bir güzellik yaptığında; sanki güneş nurla yıkanmış kollarını bulutların arasından uzatıp hayata usulca dokunuyormuş gibi, sanki hayatı o dokunuşla ısıtıyor, aydınlatıyormuş gibi oluyor ve bir insanın güzelliğiyle yıkanıp arınıyor sanki yeryüzündeki her şey kirlerinden, yumuşuyor sanki bütün sertlikler, dağılıyor bütün karanlıklar, güzelleşiyor bütün çirkinlikler... Böyle insanlara rastlıyoruz; onların nefes alır gibi hayatın ortasına veya kıyısına köşesine bıraktıkları güzelliklere, onların belki kendisi küçük ama yankısı dünyadan bile büyük güzelliklerine şahit oluyoruz. Ve içimizden sessizce haykırıyoruz: İşte hayat, işte insan, işte insanın asla pes etmeyen güzelliği! Aslıyla söylersek, bütün bu olanlar, Allah´ın bazı kullarıyla bazı kullarına güzelliği hatırlatması ve insanı, insanın içindeki sonsuz insanı, insanın içindeki sonsuz güzelliği, insanın içindeki sonsuz insanlığı, insana yine insanla yaşatması değil de nedir? ?İçimden geldi? diyerek umarsızca, hesapsızca, sırf sıradaki nefesimizi alıveriyor gibi doğallıkla yapıverdiğimiz bütün o küçük güzellikler var ya, onların içimize nereden geldiği belli: Vallahi rahmettir, billahi rahmettir!

?Bakın bir insan açtı!? dedi hayranlıkla bir çiçek. Sevinçle el çırptı kır boyu bütün çiçekler.

İnsan bitmedi, yaşıyor, yaşatıyor, kaybetmeyin yerinizi, gevşetmeyin kalbinizi, bozmayın kavlinizi, terk etmeyin siperlerinizi, düşürmeyin cephenizi, direnin insan için, insanın iyiliği için, güzelliği için, yaşayın insanı derin derin, yaşatın, insanı yaşatın, sanki dünyada kalan son insanmış gibi itinayla yaşatın insanı, direnin insan için, insanın sonsuz güzelliği için, ki Yaratanın kudreti sınırsızdır, yaratmasının sonu yoktur, demek hayat da sonsuzdur ve aslında bütün insanlık sadece bir kişidir.

Bakın bir gözyaşlarınıza, düşünün sonra gözyaşının hikmetini, düşünün içinize ne dokunuyor, gözlerinizi ne yaşartıyor; vallahi rahmettir, billahi rahmettir!

?Işıklar çoğalıyor içimizden birine

Kime bu davet

Limanı dolduranlar yanan insan meşaleleri

Yüzbinler taş kulelere yaslanmış söylüyorlar

-Rüzgâr nereden eserse essin güzeldir

Alevler bir ayrı âlemdir

Dirlik sevinçtir-

göç içimizedir?

diyor ?Yedi Güzel Adam´ şiirinde en zarif ağabeyimiz, Cahit Zarifoğlu, mekânı cennet olsun.

Allahın her günü, yeryüzünü aydınlatan kandiller sönmesin diyerek güzelliğin başında nöbet tutan insanlar da var.

?Gelse ki çirkinlik ordusu üstüne fırka fırka? dedi meczup, ?yeter gönlünü korumaya güzellikten örülmüş bir hırka!?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —