Bahçedeki gülün dikeninin budanması diye bir şey, hiçbir zaman ve zeminde yapıldığı, söylendiği bilinmez.
Ancak gül ağacından bir gül dalı kırılır ve vazoya koyulurken bazıları dikenler çocuklara batmasın diye dikenleri temizler. Ama genellikle vazodakiler de dikenli olurlar.
Kırılmış daldaki diken budanır ama kırılan dal da, gül de kırılmış demektir.
?Dikensiz gül, çilesiz gönül olmaz? demiş Vecdi Bingöl.
Gül, budanır ama dikenler budanmaz.
Bölgesine göre, bazıları kış önünde budar, bazıları Mart-Nisan aylarında budar.
Diken budanmaz. Kuruyan dallar, hastalıklı dallar budanır. Bu dallar budanırken dikenler gül ağacından budandığı gibi o hastalıklı dalda açacak gül de budanmış demektir.
Ben, gül budamayı bilmem ama bağ budamasını bilirim.
Onun için 44 yıl önce tanıdığım gülcü Ziya babayı aradım ve gül dikenlerinin budanmadığı bilgisini sağlama aldım.
Hayvanlarda Arapça kökenli ?Nokra/Nukra? hastalığı vardır.
Genellikle sığırlarda olur. Babam çift öküzlerine çok iyi baktığından, hep burçak yerdirdiğinden bizim öküzlerde Nukra hastalığı olmazdı, ama komşulardan bilirim.
Büvelek/bizim köyde böğelek diye bilinen sinekçiğin yumurtalarından, sığırın sırtına, derinin altına girip yerleşen ve hayvanı zayıflatan bir kurtçuğun açtığı bir hastalıktır.
Bakımlı sığırlarda olmaz. Bünyesi zayıf sığırlarda olur.
Onun için dışardan gelecek böğelek yumurtaları -ki gözle görülemeyecek kadar zayıf olurlar- bunlar zayıflarda yer bulurlar, güçlü olanların sırtından içeri girecek delik bulamadıklarından zarar veremezler.
Güllerdeki ağaçlardaki hastalıklarda da iş böyledir.
Havada dolaşan zararlı mikroplar, bakımsız gül ağaçlarında yaralar açarlarken bakımlılara zor sirayet ederler.
Çarşılarda ağzında ve burnunda maskeyle dolaşan insanlarımız vardır. Ciğer ameliyatından yeni çıkmıştır, bünye zayıf olduğundan havadaki mikroplar ona zarar verirken, bazı mikroplar, sıhhatli adamda faydaya bile dönüşebilir.
Onun için önce ağacın, hayvanın, insanın bünyesini kuvvetli, güçlü tutmaya, bakımına dikkat etmeye çalışacağız.
Gül ağacının toprağı tazelenir, havalandırılır, tabii gıdası ve suyu verilirse dallardaki dikenler, zaman içinde kendiliğinden azalmaya başlar.
Gül dalları, bakımsız kalır ve birkaç yıl ölüme terk edilirse, dallardaki dikenler artarken, güller azalır.
Fuzuli:
?Yar için ağyara minnet ettiğim aybeyleme
Bağban, bir gül için bin hare hizmetkâr olur? derken, ?Ben, sevdiğime kavuşmak için bütün düşmanlarıma minnet ettiğimi ayıplama / Bahçıvan bir tane gül elde etmek için bin tane dikene de hizmet ediyor? derken dikene bakmaktan bahsederken, budamaktan bahsetmiyor.