Tarih: 08.12.2021 16:07

Gömleğimiz arkadan yırtılsın

Facebook Twitter Linked-in

Tabiatta asıl olan, temizlik, sağlık, suçsuzluktur. Biz başarılı olamadık ama çocuklarımızın temizliğine, sağlığına ve günaha girmemesine dikkat edebiliriz.

Temizlik ve sağlığına dikkat eden her milletten milyarlarca aile var ama çocuğunuzun hayatının sonu gelmez zamanlarda yanmasını da engellemek için çalışmalı.

Biz, korunamadık, bari onları koruyalım.

Kendimiz için de ümitsiz olmayalım. Tevbe kapısı, son nefesimize kadar açıktır.

Acele edelim, ölüm ansızın gelebilir.

Günaha tevbe etmeye karar verdiğimizde,

Yangından kaçar gibi,

Yangında kalanları kurtarmak için koşar gibi,

Esaret zincirini kopardıktan sonra zindanın kapısından fırlar gibi,

Haramiden kaçar gibi, haram hortumlarına kapılmamak için uçar gibi,

Haramın her çeşidinden uzaklaşalım.

İhanetten, arkadan bıçaklamadan, Brütüsleşmekten günaha girmişsek,

Bülbülün güle koşması gibi,

Suyun daldaki çiçeğe yükselmesi gibi,

En sevdiğine kavuşacakmış gibi, uçmalı, yükselmeli, koşmalı ve kırk yıllık hasreti bitirir gibi eski dostları kucaklamalı.

Öldürme, çalma, ara bozma gibi günahların, gönülde bıraktığı tortuları, pişmanlık ateşiyle yakmalı ama ateşin alevi, dumanı ve külü dahi kalmamalı.

İnsanların yüreklerine ektiğimiz inkar, ifsat, zulüm… tohumlarını yanan yüreğin ateşiyle kurutup rüşeyminin nemalanması yok edilmeli.

İslam’ın önüne çektiğimiz duvarları yıkmalı.

Bunu yaparken günahsızların elleriyle değil, kendi ellerimizle yıkmalı.

Eski Krantaların, “Ben, sizin yaşta iken…” diye başlayan konuşmalarında, harama hasret ifadesi olduğu  gibi değil,

Bizim, yaptığımız yanlışlar, hatırımıza geldiğinde, genzimize zehirli duman gider gibi,

Midemize kezzap dökmüşler gibi,

Aklımıza inkar şırınga etmişler gibi,

Gönlümüze katran karası zehir sızmış gibi, irkilmeli, sarsılmalı, tiksinmeli ve köpek leşinden uzaklaşır gibi,

Nükleer santralden sızan radyasyondan kaçar gibi o düşüncelerden uzaklaşmalı.

Gönlümüzde, gavurluktan, gizli şirkten zerre kadar pislik kalmışsa, altın işleri yapılan fabrika, atölye ve dükkanların süprüntülerini satın alıp, toz zerreciğine yapışan altın zerrelerini toplamak için Ramatçıların çöpleri yakarak altını ortaya çıkardıkları gibi,

Belediyelerde ihaleyle çöplükleri alıp çöpe atılan değerli eşyayı çekip alan işçiler gibi,

Altından daha değerli gönlümüzü, çöplük zannedip İslam dışı olan her şeyden çekip almalı,

Önce yanan yürekte çöplük fikirleri yakmalı sonra gözyaşıyla yıkayıp eşsiz pırlanta gibi gönlümüzün Süveyda-i Kalbine takmalı.

Tenimizde haramdan bir zerre kalmamacasına dikkat ederek hak sahiplerine geri verdikten sonra pişmanlık ateşiyle yakmalı.

Tenimizin isteklerini helal yollardan karşılarken, gavurların her türlü ahlaksızlığından, Yusuf Aleyhisselam’ın, gömleğinin arkadan yırtılması pahasına, Züleyha’nın Şeğaf/şehvet sarhoşluğundan kaçar gibi kaçmalı ve “Meazellah” diyerek Allah Celle Celalüh’e sığınmalı.

Ten ve canımızın açlık ve ölüm korkusunu, “Eceli gelmeyen ölmez, kimse kimsenin rızkını kesemez” inancıyla teskin etmeli ve Allah’tan başka kimseye boyun eğmemeli.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —