Tarih: 05.08.2021 13:54

Göç sandığımız bir tahliye operasyonu mu?

Facebook Twitter Linked-in

Altta, ikinci bölümde, inanmakta zorlandığım için daha önce yazmadığım bir bilgi notu okuyacaksınız.
31 Temmuz’da, güvendiğim eski bir üst düzey bürokrat göndermişti.

Okurken aklınızda şunları da tutun...

ABD Dışişleri, henüz Kılıçdaroğlu’nun tepki gösterdiği o skandal duyuruyu yapmamıştı.

Duyuru, 2 Ağustos tarihliydi.

ABD çekildiğinde açık hedef haline gelecek Amerikan dostu Afganları ilgilendiriyordu. Taliban’la baş başa kalacaklardı.

Devletleri, STK’larıyla çalışmış Afganlar ve ailelerinin iltica başvurusunu, üçüncü ülkeler üstünden alacaklarını bildiriyorlardı.

Taliban korkusuyla Türkiye’ye kaçanlar da bu sınıftaydı.

Parçaları birleştirince ortaya farklı bir resim çıkıyordu.

Zannedildiği, gösterilmek istendiği gibi değil miydi yoksa?

Kendiliğinden ve düzensiz bir göç dalgası olmadığı anlaşılıyordu.

Yönlendirilmişlerdi. Bu haliyle planlı, organize bir tahliye operasyonuna benziyordu.

Gelenlerin daha çok genç erkek olmasını da açıklıyordu.

Pentagon güdümünde Taliban’la savaşan Afganistan hükümeti askerleri olmalıydılar.

ABD, neye güvenerek bu operasyona kalkışmıştı peki?

Kılıçdaroğlu, Biden’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan söz aldığını öne sürüyor. NATO zirvesindeki baş başa görüşmede gizli bir anlaşmaya vardıklarını yani.

Sonra da Biden yönetimine çıkışıyor, Millet İttifakı iktidara geldiğinde bu anlaşmayı tanımayacakları tehdidiyle uyarıyor.

CHP lideri, 3 Ağustos akşamı Twitter’dan ortalığı ayağa kaldırmasa iktidar, skandal duyuruyu fark etmeyecekti sanki.

Meğer Washington, Afgan dostlarını uçaklarına doldurup direkt ABD’ye götürmek yerine, önce bizde topluyormuş. Götürebileceklerini seçmek üzere. Hem de bize sormadan, fikrimizi almadan.

Ülkemizi eleme havuzu, bekleme ve kabul salonu gibi kullanamayacaklarını hatırlatan ilk tepki, Dışişleri’nden çıktı. Ardından Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti’den de.

Ankara’ya danışmadan, kafalarına göre Türkiye’yi tahliye üssü olarak kullanmaya kalktılarsa büyük cüret. Değilse de milletten uzun süre saklanamaz.

Gerçek, öyle ya da böyle ortaya çıkacaktır.

Şimdi buyurun, inanmakta zorlandığım için daha önce yazmadığım bilgi notunu okumaya.

 

akifbeki.jpg

İstanbul’daki Afgan askerlerinin sırrı

Aşağıdaki not bana ulaştığında, İstanbul’da asker kamuflajlı Afgan göçmenlerin varlığı henüz resmen doğrulanmamıştı.

Zeytinburnu sahilinde, asker kıyafetiyle görülen kaçak göçmenler yakalanmadan önceydi.
Ki ancak 3 Ağustos’ta, 9’unun yakalandığı açıklandı. Kalabalık halinde görüntülendikten bir hafta sonra.
ABD Dışişleri’nin ateşlediği tartışmadan sonraya denk gelmesi tesadüf mü?

Askeri kıyafetle İstanbul’da ne aradıkları, nasıl geldikleri, yakalanmaları için ne beklendiği hala bilinmiyor.

Okuyacağınız not, bu sorulara cevap teşkil edebilir. Operasyonla ilgili detaylar da veriliyor.

Kaynağıma güvendiğim halde, başta ihtiyatla yaklaşmıştım. Yanıltılıyor olabilirdi.

Fakat son gelişmeler, içerdiği iddialara ciddiyet kazandırdı.

Olduğu gibi aktarıyorum, burada dursun:

“Az önce Kabil’de görev yapan uluslararası bir sağlık örgütünün yöneticisi ile yaptığım telefon görüşmesinden kısa bir özet...

Bir: Türkiye’ye giriş yapan gruplar, son 10 senedir ABD askerleri ile birlikte görev yapan Afganistan Hükümet birliklerinin askerleri.

İki: ABD çekilince hakimiyetin tümüyle Taliban’a geçeceği bilindiği için ABD kontrolünde ülkeden çıkartılıyorlar.

Üç: İran sınırına kadar hükümet birliklerine ait araçlarla getiriliyorlar. İran’ı yine ABD unsurlarının organize ettiği otobüs ve kamyonlarla geçip, Türkiye sınırına kontrollü olarak taşınıyorlar.

Dört: Türkiye sınırında da yine otobüs ve kamyonlarla alınıp, kontrol altında çeşitli şehirlerdeki kamp, kışla, kontrol merkezi gibi yerlere götürülüyorlar.

Beş: Bu durum bir mülteci göçü değil ve buradaki Birleşmiş Milletler komiserliği, Dünya Sağlık Örgütü vs gibi kurumlar tarafından izlenmiyor.

Afganistan’dan haber bunlar, gerisini açıklamak artık bizim yetkililerimize düşer.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —