02.11.2018 Cuma
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Kartepe Zirvesisona erdi. Bu yılki ana teması ?Göç, Mültecilik ve İnsanlık? olan zirveye 30 ülkeden çok sayıda akademisyen, bakan, gazeteci, bürokrat, diplomat, düşünce kuruluşu ve uluslararası kurum temsilcileri katıldı.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ?Göç, 100 yıldır, 1000 yıldır toprağına kök salmış insanın, bilmediği bir toprakta yeniden var olma çabasıdır. Bilmeliyiz ki: yurdundan sürülen, köklerinden koparılan, sakat kalan, tecavüze uğrayan, insanlık onuru incitilen, hayatını kaybeden göçmenlerin karşılaştığı her durumun hesabı, onlarla aynı havayı soluyan ve konfor içinde yaşayan bizlerden sorulacak? dedi.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ?Bugün göçmen sayısı 250 milyona ulaştı. Suriyelilere baktığımızda 7 milyon insan yerinden edilmiş. 6 milyon Suriyeli de yer arıyor. 3.5 milyonu da Türkiye´de bulunuyor? diyerek göç sorununun küresel bir niteliğe ulaştığını kaydetti.
Göç politikamız sadece kamp kurmak 3 öğün yemek de değildir diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ?Avrupa ülkelerinde bunu yapmayanlar da mevcut. Akrabalık ve din bağımız var. Şehirlerin harabeye döndüğünü unutmayın. Mücadelemiz güvensiz göçtür. Bu mücadeleyi ölen bebekler ve kadınlarla karşılaşmamak için yapıyoruz. Terörist grupların besinlerini keserek hızlarını azaltıyoruz" şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ?Mültecilik ve göç, tek başına bir ülkenin ya da bir kurumun çözebileceği bir sorun değil. Yakın dönemde 2. Dünya Savaşından daha büyük bir göç oldu. 70 milyon insan değişik sebeplerle yurdunu değiştirmek zorunda kaldı. Kaçak yollarla ülkemize gelen mültecileri suçlu ilan etmek yanlıştır. Kontrollü göçü gerçekleştirmeliyiz. İdlib anlaşması ile 3 milyon insanın evini terk etmesini engelledik. Güveni yaratınca Türkiye´den Suriye´ye dönüş de yaşandı? dedi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği´nden Katharina Lumpp; ?68 milyon kişi yerinden edildi. Bunların 25 milyonu sığınmacı olarak adlandırılıyor. Sığınmacı ve göçmen birbirinden farklı terimlerdir. Sığınmacıları mültecilerden ayıran en önemli nokta yeni arayış için başka ülkeye gelen kişiler değildir. Canlarını kurtarmak için başka ülkeye giden kişilerdir. Sığınmacılara ev sahipliği yapan ülkelerin üzerindeki baskıyı azaltmak istiyoruz. Sığınma kamplarına kapanmaları yerine, gittikleri ülkede hayatlarını devam etmelerinin alt yapısını yapmak gerekiyor? dedi.
Yunanistan Göç Politikaları Bakanı Dimitros Vitsas yaptığı konuşmada ?2011 yılında 1 milyon insan Türkiye üzerinden Yunanistan´a geçti. Göç konusunu krizle birlikte kullanmak doğru değil. Mültecilerin ortaya çıkmasına neden olan sebepler ortadan kalkmadığı için göç devam ediyor. İnsanlar olarak, küresel düzeyde kendi insanlığımızı test ediyoruz. Fakir insanların kendi ülkelerinde yaşamlarını devam ettirmeleri için önlemler almalıyız. Eğer yasal göçü sağlayamazsak, bu insanların hayatını tehlikeye atarak göç etmelerini engelleyemeyeceğiz? diye konuştu.
Antalya Milletvekili Atay Uslu; ?Hepimiz her an sığınmacı olabiliriz. İnsanlar, ekonomik olarak daha iyi olan ülkelere göç etmek zorunda kalıyor. Bu sorunun çözümünün savaş olan ülkelerdeki ortamı düzeltmek olduğunu düşünüyorum. Göç ve mülteci sorunlarının sadece bazı ülkelerin sorunu olarak görmememiz gerek. Bu evrensel bir sorundur? ifadelerini kullandı.