Geleceğin deneyine Türkiye katkısı

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı´nın yerini alması öngörülen Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı´nda tasarımında görevli Türk akademisyenler, projenin kritik bir parçasını geliştirmek üzere teknoloji firmalarıyla ortak çalışma başlattı.

Geleceğin deneyine Türkiye katkısı

Yüzyılın deneyi olarak gösterilen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı´nın (LHC) yerini alması öngörülen Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı´nda (FCC) "vakum odacığının" prototipini geliştirme görevini üstlenen Türk akademisyenler, Türkiye´nin önde gelen teknoloji şirketleri ile ortak çalışmalara başladı.

Yaklaşık ışık hızında giden elektron pozitron demetlerinin çarpışacağı vakum odacığına ait prototipin tamamlanması halinde Türk şirketlerinin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi ihalelerinden aldığı payın katlanarak artması hedefleniyor.

CERN, maddenin yapı taşındaki karanlık enerji ve karanlık madde gibi gizemlerin çözülebilmesi için deneylerin daha büyük bir çarpıştırıcıda devam etmesi gerekliliğinden hareketle FCC projesine başladı.

Mevcut deneylerin yapıldığı 26,7 kilometre uzunluğundaki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı´ndan daha yüksek teknolojiyle kurulacak FCC´nin 100 kilometre uzunluğunda olması ve yerin 200-300 metre altında yapılması planlanıyor. FCC´de elektron ve pozitron demetlerinin 2030´lu yıllarda çarpıştırılması hedefleniyor.

Projenin en kritik parçalarından olan vakum odacığının prototipinin geliştirilmesi görevi ise ekim ayında CERN tarafından İzmir Ekonomik Üniversitesi İEÜ) ile Ege Üniversitesi (EÜ) akademisyenlerinin oluşturduğu ekibe verildi.

Türk teknoloji şirketlerinin yeteneklerinin kullanılacağı proje için akademisyen ve sanayicilerin yürüteceği ortak çalışma, TOBB CERN Sanayi İrtibat Ofisi´nin organizasyonuyla Manisa´daki HMS Makine üretim tesislerindeki toplantıyla başladı.

Toplantıda İEÜ Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abbas Kenan Çiftçi, EÜ Nükleer Fizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rena Çiftçi ile CERN ihalelerinde kendisini kanıtlayan 5 Türk firmasından temsilci bir araya geldi.

"Biz yapabiliyoruz"

Projeye liderlik eden Prof. Dr. Abbas Kenan Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl içinde tamamlamayı öngördükleri prototip için CERN´den vakum odacığının iç duvarlarının kaplaması konusunda yeni bir teknolojiyi transfer edeceklerini, Türk mühendislerin görev alacağı çalışma sonrası prototipin İsviçre ve Japonya´da test edileceğini ve CERN envanterine gireceğini dile getirdi. 

 

CERN deneylerinde Türkiye´den fizikçilerin görev yapmasına rağmen bugüne kadar mühendislik projesinde yer almadıklarına işaret eden Prof. Dr. Çiftçi, "Türkiye´nin mühendisleri ve sanayicileriyle FCC´nin en maliyetli parçası olan vakum odacığının prototipini yapmaya çalışacağız. Bunu yapmayı başardığımız zaman bir nevi referans almış olacağız. Türk firmaları, 100 kilometre uzunluğundaki bu çarpıştırıcının yapımı için ihalelere katılabilecek ve ´biz yapabiliyoruz´ diyebilecekler." dedi.

Hedef CERN´e tam üyelik

TOBB Başkanlık Özel Müşaviri ve CERN Türkiye Sanayi İrtibat Görevlisi Hakan Kızıltoprak ise "Türkiye´nin CERN´deki yıldızlarının" bir araya geldiğini, devletin de destekleriyle ülke için çok özel bir proje yürüteceklerini bildirdi.

CERN´deki mevcut çarpıştırıcıda 30´un üzerindeki üniversiteden 173 Türk akademisyenin görev aldığını aktaran Kızıltoprak, 2015´ten bu yana 20´nin üzerindeki firmanın 4 milyon dolara yakın büyüklükteki 30´un üzerindeki ihaleyi alarak CERN´e parça tedariğinde bulunduğuna dikkati çekti.

"Dünyanın en büyük deneyine" Türkiye´nin katkısının her yıl iki kat arttığını, FCC projesiyle önemli bir eşiğin geçilmiş olacağını anlatan Kızıltoprak, şu bilgileri verdi:

"60 yıllık CERN´de yalnızca 3 yılda önemli bir noktaya geldik. Firmalarımız, bunu öğrenme sürecinde başardı. Şu anda TOBB CERN Sanayi İrtibat Ofisine kayıtlı, teknolojinin kaymak tabakasında olan bin 900 firmamız var. İnşallah bu performansımızı artıracağız ve çok sayıda ihale kazanacağız. 

Türkiye´nin bu işe ne kadar önem verdiğini ve azimli bir şekilde çalıştığını da göstermiş oluyoruz. CERN´in FCC projesini bize vermesi, bilim insanlarımıza ve sanayicilerimize olan güvenin bir simgesi. Türkiye, CERN´de bir ortak üye olarak bunu başardı. Şimdi hedefimiz 2020 yılında güçlenen akademik ve sanayi altyapımızla tam üye olabilmek."

"Para kazanmak için değil bayrak göstermek için"

HMS Makina Genel Müdürü Aziz Meydan, CERN ihalelerine para kazanmak için girmediklerine dikkati çekerek, "Birçok ulusun bir arada olduğu bir yerde bayrak göstermek, ülkemizin o platformda yer aldığını göstermek istiyoruz. Bu iş, parayla değerlendirilemez." dedi.

LHC deneyinin soğutma diskleri ve çeşitli işlenmiş parçalarını üreten Albaksan Alaşımlı Bakır AŞ Satış Temsilcisi Emir Örer ise FCC sayesinde daha önce kaçırdıkları, Avrupalı şirketlerin aldığı işleri de alma imkanına kavuşacaklarını bildirdi.

Örer, Türk firmalarının sadece öğrenen değil öğreten bir yapıya da ulaştığına işaret ederek "CERN´e yaptığımız işler, öz güvenimizi çok pozitif etkiledi. Yeni şeyler öğreniyoruz. Ama öğrettiğimiz şeyler de oluyor. CERN´deki insanlar bizim fikirlerimizi alıp ´bu iş aslında sizin dediğiniz gibi daha uygun olur´ diye dönüşler bildiriyor. Bu duygusal anlamda bizi mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.