On gün içinde Bingöl ile Gaziantep programlarımızda anlık ve kısa da olsa bir soluklanma yaşadık. İnsan sıcaklığı, samimiyeti, inceliği, yakınlığının yoğun olduğu bölgelerimiz.
Irkçılık ve çıkarcılıklar insan ruhuna egemen olunca birçok şey görünmüyor, görülmek istenmiyor ya da olumsuz bir vehme kapılınıyor. Batı´dan ya da uzaktan doğuya bakmak sağlıklı bir bakış sağlamıyor. Görüp yaşama bambaşka bir duygu.
Gaziantep KAGEM´de Rüya Rüya İçinde kitabımızı almak, bununla ilgili bir program yapmak istediklerini bildirdiler, davet ettiler. İnsanlarla yüz yüze görüşme, buluşma sohbet etme, birlikte olmanın hazzı ancak yaşanarak anlaşılabilir. İnsanı mahcup eden bir samimiyet ve içtenlik yaşanır. Değer verme kimi zaman aşırı gibi görünse de, bu davranış biçimi asıl gerçeği yansıtır ve yaşatır.
Irkçılık, siyasal çıkarcılık insanları kuşatınca görme ve anlama yetisini hem köreltir, hem de nedensiz çatışmalara neden olur.
Çok canlı bir okur grubuyla birlikteydim, bizi mutlu eden yaklaşım ve değerlendirmeler oldu. Kendimizden çok da söz etme niyetinde değilim. Söz konusu olan yaklaşım ve arayışlar. Büyük bir düşünce boşluğu bulunuyor. İnsanlık genelde bilgi sahibi, ama bilgi ve düşüncenin derinliğinden söz etmek oldukça güç. Bilgi derinliği ve kavrayışı olanları elbette kast etmiyoruz, genel bir durumdan söz ediyoruz. Batı ruhunun kuşatması altında bulunuyoruz. Hemen her yönüyle. Okurlarımdan bu yöne dikkat çekilmesi, kendi ruhumuzu yansıtan eserler daha bir önem kazanıyor. Ciddî, estetik değeri yüksek, derinlikli yaklaşımlar sağlıklı bir süreç oluşturuyor. Bilinç dünyasının yeniden kendini bulması zorunluluğuna dikkat çekilişi önemliydi. Yabancılıklarla yüklü belleğimizin etki altında dünyayı farklı görmesine neden. Okurun esere girişte zorluk çektiği ilerleyen bölümlerde kendini bulduğunu belirtmesi, ya da dünyamızın kavranması dikkati bizi elbette ki mutlu etti. İspanyol Juan Goytisolo bir söyleşisinde şunu belirtir. Bir okuru, son romanını çok beğendiğini belirtir, bunun üzerine kendisine yönelttiği soru şu: ?Eseri bir daha okuma ihtiyacı duydun mu?? ?Hayır? karşılığını alır. ?Öyle ise ya bizim eserimiz başarılı olmamış ya da siz yeterince anlayamamışsınız? der. Dikkat ve zorluklar eserin önemini de ortaya koyar bir bakıma. Sevgili Efendimizin rüyalarının modern ve yeni bir dil ile anlatımıdır bu öykülerimiz.
Gaziantep Müftüsü Ahmet Çelik Bey bizi bekliyormuş. Bizimle aynı dönem ve aynı kuşaktan. Düşünce ve sanata olan ilgisi dönemimizin bir yansıması. Yeni Devir, Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergilerinin iyi bir okuru. Bizi o yıllardan beri tanıyor. Programımıza yardımcıları ile birlikte katıldılar sonuna kadar dikkatle dinlediler, okuru gözlemlediler. Birlikte yaptığımız değerlendirmeler bilinç ve yeni bir ruh dünyasının oluşumu için özel çabalar gerekiyor.
İletişim Uzmanı Fatma Karadağ ile iletişim kurmuştuk. Havaalanından Ferah Aksoy Hanım ile karşıladılar. KAGEM müdürü Fazilet Kılıç ve okurlarla güzel yoğun bir program gerçekleşti. Bir buçuk saat gibi düşünülen program iki buçuk saati aştı.
ÖNDER Başkanı Yemliha Aksoy´un daveti üzerine de onlarla bir programımız oldu. Yoğun bir katılım vardı. Emperyalizm kuşatması ve kapitalizm konulu söyleşimizde daha çok özeleştiride bulunduk, genel değerlendirmelerimiz oldu. Sorular, katılımlar ve itirazların olması doğal. Zaten bizim de beklediğimiz bu. Üç saate yakın da orada sohbet ettik.
Bölgeyi bilmeyen insanını tanımayanlar çok farklı, uzak ve soğuk bakışlıdırlar. Sağlık uzmanı bir dinleyicinin şu dikkati önemliydi. Alan gereği bütün insanlarla muhatap. Bölge insanının yüzde seksene yakını iman sahibi ve hakiki Müslüman. Bu, önemli bir yaklaşım. Yeni ve özgün bir dil yaklaşımı gerekiyor. Biz, baştan beri şu temel ilkeler üzerinde duruyoruz: İslâm milleti, İslâm ümmeti, toplumu ve tabii ki İslâm devleti ideali. Sorunların çözümü de ancak budur. Aziz dostlarım AGD bölge sorumlusu Fatih Evyapan, AGD şube başkanı Özcan Fidan ve arkadaşları son ana kadar bizi yalnız bırakmadılar. Cümlesine müteşekkirim.