Tunus'ta Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, bir konuşmasında iç savaşı kışkırttığı iddiası ile sivil polisler tarafından evine baskın düzenlenerek 17 Nisan'da gözaltına alınmıştır. Ayrıca Nahda Hareketinin ofisleri kapatılarak faaliyetlerine son verildiği bildirilmiştir.
Gannuşi’nin evine 100 civarında polis ile baskın yapılmış ve iki saat süren aramayı gözlemlemek için gelen avukatların aramaya eşlik etmelerine izin verilmemiştir. Gannuşi’nin nerede tutulduğu dahi avukatlarına ve ailesine söylenmemiş, terörle mücadele yasasına göre avukatlarıyla 48 saat boyunca görüştürülmeyeceği beyan edilmiştir. Gannuşi’nin sağlığının bozulduğuna ve hastaneye kaldırıldığına dair iddialar söz konusudur.
81 yaşındaki Gannuşi Dürüstlüğü, diktatörlüğe ve baskıya karşı ömür boyu verdiği mücadele ve Kays Said tarafından gerçekleştirilen darbeye karşı koymadaki cesareti nedeniyle geniş çapta saygı görmektedir.
Tunus’taki değişimin sembol isimlerinden olan ve yıllarca sürgün hayatı yaşayan Gannuşi, diktatörlük düzeninin son bulması ile Tunus’a dönmüş ve yapılan seçimlerde Gannuşi liderliğindeki Nahda Hareketi zafer kazanmıştı. Seçim zaferi sonrasında medya ve siyaset eliyle Gannuşi’ye yönelik ağır bir iftira ve karalama kampanyası başlatılmış, siyasi çıkar peşinde koşmadığını her tavrıyla ortaya koyan Gannuşi partisinin iktidardan çekilmesini sağlamış ve yönetimi Tunus’un tüm kesimleriyle paylaşmaktan çekinmemiştir. Sonrasında mevcut Cumhurbaşkanı Kays Said’in cumhurbaşkanlığı sürecini de destekleyen Nahda Hareketi gelinen aşamada bizzat Said tarafından hedef tahtasına oturtulmuştur.
Cumhurbaşkanı Kays Said 2021 yılında anayasal yetkisini hukuka aykırı olarak kullanarak hükümeti feshedip, meclisi kapatma kararı almış, meclisi orduya kuşattırarak meclis çalışmalarını engellemiş, fiili darbe yaparak yönetime el koymuştur. O tarihten itibaren Tunus’ta muhaliflere yönelik baskılar yoğunlaşmış, siyasi partilerin çalışmaları kısıtlanmış, örgütlenme hakkı ortadan kaldırılmış, halkın iradesi engellenmiştir.
Arap Baharının fitilinin ateşlendiği ülke olan ve örnek olacağı düşünülen Tunus’ta gerçekleşen bu darbe ürünü uygulamalar, toplumsal barış açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Tunus halkının 24 yıllık bir diktatörlük düzenini devirmesinden sonra dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinmesi kabul edilemez bir gerilemedir.
Entelektüel birikimi, uzlaşmacılığı ve fedakarlıklarıyla öne çıkan Gannuşi’nin suçlu muamelesi görmesi, bunca emeğine, üstlendiği görevlere, yıllarca sürgün yaşamasına rağmen iftar sofrasında gözaltına alınması, haksız muamelelere tabi tutulması dünya çapında kınanması gereken bir vefasızlık örneğidir.
MAZLUMDER olarak Nahda Hareketinin tüm büro ve ofislerinin kapatılmasını ve faaliyetlerinin yasaklanmasına yönelik kararları; Gannuşi’ye, Nahda Hareketine ve diğer yöneticilerine reva görülen hukuk dışı uygulamaları; yaşanan keyfi göz altıları kınıyoruz.
Bu hukuksuzluğa karşı dünya çapında bütün duyarlı kişi ve kurumları çaba göstermeye davet ediyoruz ve diyoruz ki GANNUŞİ’YE ÖZGÜRLÜK! NAHDAYA ÖZGÜRLÜK!
Ahmet TAŞ
MAZLUMDER Kayseri Şube Başkanı