Gab Ovası savaşını nasıl okumalıyız?

TİMETÜRK | HABER MERKEZİ |Editör Masası

Gab Ovası savaşını nasıl okumalıyız?

TİMETÜRK | HABER MERKEZİ |Editör Masası

İdlib ve Cisr Eş Şuğur gibi büyük merkezlerin Fetih ordusu tarafından alınması sırasında hatırlanacağı gibi ilk rota çevredeki stratejik rejim üsleri olmuştu. Mestume ve Karmid üslerinden sonra daha güneye hareketlenen Fetih Ordusu önce Ariha´ya yürümüş ve dört saat gibi kısa bir sürede kenti ve kent çevresindeki askeri noktaları ele geçirmişti. Ariha´nın ardından sırasıyla Urum Al Jouz ve Ali Tepesi´nin alınması ile İdlib´in güney hattında geniş ve düz bir arazi olan Gab Platosu´na giriş imkanı doğdu.

Muhalifler nasıl bir strateji izledi?

Kuzeyden Bismelun üzerinden Fureyka´ya inilirken Ariha hattından Urum Al Jouz üzerinden de çarpışmalı şekilde Kiyasat ve Basangül´e doğru ilerleyen Fetih Ordusu sonunda Fureyka´yı kuşattı ve kent kısa bir sürede muhaliflerin eline geçti. Ancak Fureyka´nın fethindeki en önemli etmen mümkündür ki Fetih Ordusu´nun otoyol üzerindeki Mahambel kentini hızlı bir saldırı ile ele geçirmesi idi. Buradaki askeri mühimmat Fetih Ordusu´nun atış ve ateş gücünü yükseltti.  Hamaka ve Sallah al Zuhr´a saldırı başladığında Bismelun hattından inen diğer kol ile beraber Fureyka zaten psikolojik olarak düşmüştü.

Muhalifler ikmali nasıl sağladı?

Beklenen oldu ve kentteki rejim güçleri Karkur´a, Gab Platosu´nun kuzeyindeki hatta çekildi. İkmal hatlarının çoğunun hala ana karayol hattına bağlı olduğu Batı Suriye´de bu durum herkesin kestirebilecek bir hamle idi. Mahambel kavşağı ve Bismelun üzerinden gelen iki muhalif kol rejimden elde ettiği silah gücünü taşıyor ve aynı anda cephe gerisi ikmal hattını yine rejimin yakın karakollarından elde ettiği ganimetler ile tahkim ediyordu. Bu büyük bir avantajdı.

Cisr Eş Şuğur´un fethi Gab için miydi?

Ateş gücü ve insan ikmalinde sıkıntısı görece düşük olan Fetih Ordusu M4 karayolu boyunca ilerlerken rejim Karkur´a, aynı anda Ziyara ve Curin´e eş zamanlı ve kademeli, geri çekildi. Rejimin bu hamlesi Fetih Ordusu açısından hem Cisr Eş Şuğur üzerinden Cebel Türkmen´e ve oradan Keseb´e ve Lazkiye´nin kuzeydoğusuna açılan yolu emniyet altına almanın hem de Gab Platosu´na arkasına temizlenmiş bu bölgeleri alarak girmenin fırsatı olarak değerlendirildi. Cisr Eş Şuğur bu açıdan Fetih Ordusu´nun geri karakolu olarak bölgeye hakim olması için fethedildi.

Hama´nın hedef olduğu nasıl anlaşılır?

M4 karayolundaki Fureyka üzerinden 56. Karayolu üzerinde Gab Platosuna açılan Karkur´a yürümeleri ile muhaliflerin gündeminde aktif bir Lazkiye tercihinin olmadığı anlaşıldı. Karkur da diğer beldeler gibi kısa sürede rejimin geri çekilmesi ile alındı. Rejim İdlib merkez ve Mestume´de gösterdiği direnişin çoğunu Mestume sonrasında göstermedi. Cisr Eş Şuğur´daki hastane direnişi ise sonu itibariyle rejimin intihar taktiği haline gelmişti ve Gab Platosu´nda çekilme hızlı oldu.

Karkur´un alınması ile Gab Platosu´nun kuzeyinin anahtarı alınmış ve muhaliflerin ikmal hattı da rejimden ele geçirilen ganimetler sayesinde cephe hattına yakın kalmayı başarmıştı. Karkur´un alınmasından sonra Fureyka´nın güneyinde, Gab Platosu´nun doğu sınırındaki Zeyzun, Marj Kibliya, Tel Avar gibi merkezler ise rejim ve muhalifler arasında üç günlük süreçte el değiştirdi. Muhalifler aldıkları bu bölgeleri ertesi gün kaybetti, iki gün sonra ise kesin bir şekilde geri aldı. Bu aşamada ise adından çok bahsedilmese de Kastun´un pozisyonu Gab Platosu içine yapılacak operasyonlar için önemli bir pozisyon içeriyordu.  Tüm bu veriler de Gab Platosunda hedefin Hama olduğunu gösteriyor.

Kastun neden önemli?

Gab Platosuna kuzey hattından giren Fetih Ordusu´nun Karkur´dan güneye doğru inen hattı aynı anda doğudan zorlamak için elinde duran Kastun sayesinde ilerleyen süreçte karşımıza çıkacak olan kuşatma stratejisi için önemi güneydeki Sukeylabiya´daki hareketle anlaşılacaktır.  Zaviye dağından yapılacak herhangi bir ikmalin stratejik olarak gecikmelere neden olacağı düşünüldüğünde Kastun ile Şahranaz tepesi arasında kurulacak bir hattın Gab Platosu´nda muhaliflere atış üstünlüğü sağlayacağı da bu duruma eklenmeli.

Karkur´un fethi, Zeyzun ve çevresinin tahkimi ile Gab içindeki Mişek´e yönelen Fetih Ordusu burada Zeyzun´da kazandığı psikolojik üstünlüğü kullandı. Zeyzun´a iki saldırı düzenleyen Suheyl Hasan komutasındaki rejim güçlerinin ağır kayıplar vererek çekilmesini hızla Mişek´e yürüyerek avantaja dönüştüren muhalifler beldeyi bir günden biraz uzun sürede fethetti.  Mişek´in düşmesi ile Fureyka´dan beri kademeli olarak Basha ve Curin´e çekilen rejim yine bu hatta çekildi. Ziyara bölgesi neredeyse direnişsiz ele geçirildi. Suheyl Hasan ve rejim güçlerinin çekilişi ile Ziyara´nın hemen batısındaki Tanmiya kontrol noktası da alındı ve Curin´e 15 km´ye kadar yaklaştılar.

Lazkiye hedefte mi?

Şimdi medyada beklenen Curin savaşının ardından Lazkiye çıkışının olması. Ancak Gab Platosu operasyonu düşünüldüğünde Lazkiye´ye yürünmesi muhtemel gibi görünmemekte. Rejim kademeli ve bilinçli olarak Gab´ın batı yakasında Curin ve Basha´ya atış gücünü kullanabileceği ve bu hattı daha aktif tutabileceği için çekiliyor.

Bilindiği üzere Nebi Yunus tepesi ve Batı yakanın hakim tepeleri rejimin elinde ve bu bölgeyi Lazkiye´ye açacak olan Salma ve Durin bölgesinden bu alana bir baskı sözkonusu değil. Bu veriler ve Sukeylabiya´da başlayan güneydeki hareketlilik Hama´ya doğru yürüneceğini gösteriyor.

Diğer yandan Lazkiye beklentisi kuşuçuşu yaklaşık 50 km olan Lazkiye´ye ulaşma konusunda engebeli arazinin hesaba katılmadığı bir basitlik oluşturuyor. Lazkiye´ye Gab´ın batı yakasından girmek mümkün olsa bile Keseb ve Tartus bölgelerinin doğu hatları ve coğrafi faktörün üzerine hesaba katmadan bunu düşünmek Gab´a Hama üzerinden yapılacak bir rejim taaruzuna cevap vermek için geç kalınacağını görmemek anlamına gelir.

Askeri zekaları oldukça yüksek olan Fetih Ordusu komutanlarının da bu etmenler nedeni ile          Hama ? Humus hattında yürümeye devam etmesi güçlü bir olasılık.  Diğer yandan Hama kilidinin açılması ile Humus bölgesine nazır Telbiseh mevkiine inilmesi ile Devrimin güney ve kuzey uçlarının Humus üzerinden birleşmesi de orta vadeli bir görü olarak ortaya konabilir.