İtalyan gazeteci-yazar Corrado Augias, Fransız onur nişanını Cumhurbaşkanı Macron’a iade etti. Emmanuel Macron’un, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’ye Fransız “Legion d’Honneur” nişanı vermesi gerekmediğini belirten Augias, buna olan muhalif tavrını göstermek için kendisinde de bulunan nişanı iade ettiğini söyledi.
Mısır’da 2016’da ölü bulunan İtalyan araştırmacı Giulio Regeni cinayetinde, Mısır makamlarının sorumluluğunu gerekçe göstererek aynı nişanın Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’ye de verilmesini protesto etmek için 14 Aralık’ta kendi nişanını Fransa’nın Roma Büyükelçiliğine iade eden Augias, kendisinin 2007’de aldığı “Legion d’Honneur” nişanını iade etme fikrinin nasıl oluştuğuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu benim içimden gelen bir davranış idi. Aslında eş zamanlı gerçekleşen 2 olayın birleşiminden kaynaklanıyor. Roma Cumhuriyet Başsavcılığının, Giulio Regeni’nin suikasta kurban gitmeden önce yaşadığı işkencenin ifşası ile Cumhurbaşkanı Macron’un Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye Legion d’Honneur verdiği haberi, aynı anda ortaya çıktı. Bu iki haber, beni öfkelendirdi. Başka herhangi bir hesap kitap yapmadım.”
Augias, nişanı iade etme fikrinin temelinde bu 2 nedenin bulunduğunu yineleyerek, “Gazetem La Repubblica’nın Genel Yayın Yönetmeni’ni aradım ve ‘böyle bir niyetim olduğunu’ söyledim. O da bana ‘iyi düşünmemi’ söyledi. Ben de bir süre daha düşündükten sonra Genel Yayın Yönetmenimize bunu yapmayı istediğimi belirttim. O da ‘o zaman bana bir mektup yaz’ dedi, zaten gerisini biliyorsunuz.” diye konuştu.
Fransa’yı ikinci evi olarak gördüğünü vurgulayan Augias, şöyle devam etti: “Uzun yıllar Paris’te yaşadım aslında halen de yaşıyorum ama şu aralar değil, çünkü yeni tip koronavirüs (Kovid-19) var. Ailem, Fransa’nın Provence bölgesinden. Bu nedenle Fransa ile bağlarım güçlü ancak bu hareketimin bu bağlarımla bir ilgisi yok. Bu hareketim, belli bir adıma yönelik muhalif tavrımdır. Ne Fransa’ya ne de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’adır. Sadece Macron’un bu hareketine katılmadığımı göstermeye yöneliktir. Muhalif tavırımdır.”
Nişanı iade etmesinin daha çok duygusal bir anlam taşıdığına işaret eden Augias, Fransa’nın Sisi’ye bu nişanı vermesinden ötürü kendini adeta bir “aşk ihanetine uğramış gibi” hissettiğini de söyledi.
Sisi gibi bir lidere böyle bir nişan verilmeden de bu ziyaretin yapılabileceğine dikkati çeken Augias, şu ifadeleri kullandı:
“Sisi’ye Legion d’Honneur vermek şart değildi. Büyükelçi’ye nişanımı iade etmeye gittiğimde, Libya Diktatörü Muammer Kaddafi’nin 2009’da Roma’ya yaptığı ziyareti anımsattım. Kendisi, Cumhurbaşkanı tarafından (Cumhurbaşkanlığı sarayı) Quirinale’de resmi törenle ve bandoyla karşılandı. Çalışma yemeklerinde ağırlandı ancak kendisine hiçbir şekilde böyle bir nişan verilmedi. Bu tarz şeyler için yol var.”
İtalya’nın, Regeni cinayetini aydınlatmakta ağırdan alan Mısır ile ilişkilerinde nasıl bir yol izlemesi gerektiğiyle ilgili Augias, “Bu yanıtlaması çok zor bir soru.” değerlendirmesinde bulundu. Augias, İtalya’nın çok güçlü bir baskı yapabileceğini ancak 2 kötü alternatifle karşı karşıya kalma riski olduğuna işaret etti.
Bunlardan birinin; katledilen bir İtalyan-Avrupalı için adaleti istemek olduğunu ve İtalya’nın bunun için az çaba göstermesi halinde aslında temel insan haklarını ihlal eden bir konumda kalacağını anlatan Augias, şunları söyledi:
“Eğer bazılarının dediği gibi, İtalya, Mısır ile tüm ilişkilerini keserse, ertesi gün tüm İtalyan endüstrisinin Mısır’ı terk etmesi durumuyla karşı karşıya kalınacak. Bunun hemen ertesinde ise Alman, Fransız endüstrileri yerimizi alacaktır. Bu pek işe yaramayabilir.” Augias, Regeni ailesiyle ise bu süre zarfında hiç görüşmediğini de belirtti.
İngiliz Cambridge Üniversitesinde doktora öğrencisi olan 28 yaşındaki Giulio Regeni, Mısır’daki işçi sendikaları ve aktivistlerle ilgili araştırma yapmak üzere bulunduğu sırada, 25 Ocak 2016’da ortadan kaybolmuş, 3 Şubat’ta Kahire-İskenderiye yolunda cesedi bulunmuştu.
İtalya’nın o dönemki Kahire Büyükelçisi Maurizio Massari, Regeni’nin vücudunda işkence izleri gördüğünü belirtmişti. Roma Cumhuriyet Savcılığının 10 Aralık’ta tamamlandığını açıkladığı Regeni cinayetine ilişkin soruşturma, genç İtalyan araştırmacının işkence sonucunda öldüğü ve olaya 4 Mısırlı gizli servis ve güvenlik görevlisinin de karıştığı gibi önemli detayları ortaya koymuştu.
İtalyan kamuoyu ve makamları, cinayetin işlendiği günden bu yana Mısırlı yetkililerden “Regeni’nin hayatını nasıl kaybettiğinin açıklığa kavuşturulmasını” talep ediyor. Bu durum, İtalya-Mısır ilişkilerinin dönem dönem gerilmesine yol açıyor.