Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, Fin gazetesinde yayınlanan, Uygur Müslüman kadınlara sistematik tecavüz ve işkence yapıldığını anlatan bir habere tepki gösterdi.
Çin’i zulüm ve azınlıklara baskı yapmakla suçlayan Başbakan Marin, suçlamalarını BBC’nin Uygurlara ‘sistematik tecavüz’ haberi kapsamında Helsingin Sanomat gazetesinde yayınlanan bir makalenin ardından yöneltti.
Çin’in Uygurları yerleştirdiği kampların Çin Komünist Partisi tarafından kurulduğunu belirten gazetenin yayımladığı makaleye göre, BBC tarafından bir araya getirilen, isimsiz tanıklık yapmak isteyen ve kamplarda hayatta kalan kadınların ve bir bekçinin ifadesi; Çin’in bu kadınlara sistematik tecavüz ve işkence yaptığı yönünde.
TİCARİ MENFAATLER VAHŞETİ GÖRMEYE ENGEL DEĞİL
Söz konusu makaleye sosyal medya üzerinden tepki gösteren Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, “Uluslararası toplum, Çin’in insan haklarını çiğneme politikasını ve azınlıklara baskısını görmezden gelemez. Ticaret veya ekonomi, bu vahşetlere göz yummaya sebep değildir. İnsan hakları ikili ve çok taraflı görüşmelerin merkezinde yer almalıdır” dedi.
BBC DAHA ÖNCE HABER YAPMIŞTI
Çin'in Uygur Türkleri'ni tuttuğu kamplarda kadınlara sistematik tecavüz edildiği iddiaları ortaya çıktı. BBC'nin mağdur ve tanıklarla konuşarak hazırladığı habere göre Çinli polisler Doğu Türkistanlı kadınlara her gece tecavüz ediyor.
KİMSEYE ANLATMAMALARI İÇİN TEHDİT EDİYORLAR
Kamplarda 9 ay tutulduktan sonra serbest bırakılan ve sonra ABD'ye kaçan Tursunay Ziawudun Ziawudun yaşadıklarını BBC'ye anlattı. Ziawudun, geceleri hücrelerinden alınan kadınların bir kısmının asla geri dönmediğini, geri getirilenlerin ise başlarına gelenleri başkalarına anlatmamaları için tehdit edildiğini savundu.
İşkenceye de uğradıklarını vurgulayan genç kadın, "O hücrelerde aklını kaybeden birçok insan vardı." ifadesini kullandı.
15 GÜNDE BİR İĞNE YAPILIYOR
Ziawudun, kendilerine haplar verildiğini ve 15 günde bir mide bulantısı ve uyuşukluğa yol açan iğneler yapıldığını öne sürdü.
Kamplarda kadınların zorla kısırlaştırıldığını iddia eden Ziawudun, "İnsanların serbest bırakıldığını söylüyorlar ancak bence kamplardan ayrılan herkesin işi bitmiş oluyor. Amaçları herkesi yok etmek ve bunu herkes biliyor." diye konuştu.
Kazak asıllı Gulzira Auelkhan ise kendisinin kadınları soymaya ve ellerini kelepçelemeye zorlandığını anlattı. Auelkhan, kamplarda organize tecavüz sistemi olduğunu ileri sürdü.
Kamplarda tutuklulara ders vermeye zorlanan Çince öğretmeni Özbek Qelbinur Sedik ise kadın kampının "sıkı kontrol edildiğini" söyledi.