Türkiye ve dünyada gazeteciliğin çok zorlu bir dönme girdiğini hep beraber görmekteyiz.
Belli ilkeler etrafında gazetecilik yapmak ve bunu tavizsiz sürdürmek güç olsa da bunun şeffaflık ve hesap verebilirlikle sağlanacağına inanıyorum.
Independent Türkçe'de gazetecilik yaparken hiç kimsenin ırkı, cinsiyeti, yaşam şekli, dini inançları, sosyal düzeyi ve ideolojisinden dolayı kınanmasına ve aşağılanmasına izin vermeyeceğimizi daha önce de ifade etmiştim.
Bu sözü verirken yayıncılığımızın esas kaynağı olan The Independent’ın temel ilkeleri; "Ezenin karşısında ezileni, güçlünün karşısında zayıfı temsil eder. Eşitlik, küresel insan hakları, yenilikçi ve liberal değerlerin güven veren sesi ve cesur tanığıdır. Bu ahlak ve ideolojimiz, yaptığımız her şeyin önünde gelmelidir. The Independent her zaman ismi gibi yaşamalıdır… Independent'ın gazetecileri ve gazeteciliği herhangi bir politik etki altında olmamalıdır. Hissedar çıkarları, şirket çıkarlarıyla da devlet ajanslarından bağımsız olmalıdır. Bu, Independent'ın gazetecilik tecrübesi ve güvenilirliğinin vazgeçilmez bir parçasıdır" bu ilkeler ışığında farklı görüşlere yer veriyoruz. Bu görüşlerin birçoğuna şahsen katılmasam da bunların düşünceyi ifade etme anlamında yayımlanması gerektiğini düşünüyor ve buna imkan sağlamaya çalışıyorum.
Üzülerek ifade edeyim ki, son dönemlerde farklı haber ve görüş yazılarında gücü eline alan herkesin aslında tek tip ses istediğine şahit oluyorum.
İster iktidar, ister muhalefet isterse de örgütlü bir topluluk olsun herkes kendisini rahatsız eden görüşleri ya baskılamaya çalışmakta ya da onun istediği noktada ses çıkarmaya zorlamakta.
Kendi yaşam alanları ve tercihleri noktasında eleştiriye uğrayan kesimlerin bir kısmı bunlara cevap verme yerine bu sözleri veya makaleleri yasaklatma yoluna gitmektedir.Bunu hükümetler, STK'lar ve bireyler sık sık yapmaya çalışıyorlar, ve bu konuda hepsi aslında birbirine benziyor.
Independent Türkçe olarak bizler düşünsel anlamda hakaret, iftira, aşağılama ve suç teşkil etmeyen her görüşün yayımlanmasını ve buna karşı bir eleştiri varsa da aynı ilkeler etrafında düşünsel olarak ifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu zaten öteden beri savunduğumuz çoksesliliğin olmazsa olmaz kuralı…
Türkiye ve dünyada eğer her örgütlü olan kişi, kurum veya STK'lar işlerine gelmeyen bir yazıdan dolayı baskı kurup, onu kaldırma yoluna giderse (yazıda hakaret, aşağılama ve iftira yoksa) bu elinde gücü tutanlara da bu yolu fazlasıyla açar ve buna da ilkesel olarak bizim karşı çıkma şansımız olmaz.
Beğenmediğimiz bir yazıyı yasaklatmak çözüm değil, çözüm o yazıya yazıyla karşılık vermekten geçiyor.
Son dönemlerde Independent Türkçe'de çıkan bazı makalelerle ilgili farklı kesimlerin farklı tepkilerini sosyal medyada görüyoruz.
Bu tepkilerde art niyetli olmayan makaleleri dikkate almaya ve hatamız varsa düzeltmeye çalışıyoruz. Buna en başından beri açık olduğumuzu hep ifade ettik.
Düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. İnsanların birbirlerine bir şeyler empoze etmesine, aşağılamasına, iftira atmasına asla müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Ancak her insanın kendi düşüncesini açıklamasına hep imkan tanıdık ve bu imkanı da sağlamaya çalışıyoruz.
Çünkü Türkiye ve dünyanın böyle ilerleyeceğini ve daha yaşanır olacağına inanıyoruz.
Independent Türkçe ailesi olarak her görüşe ve onun karşı görüşündeki yazılara platform olmayı sürdüreceğiz. Ama birinin fikri bize uymadı diye onu yasaklamayı veya onun yazılarını sansürlemeyi asla düşünmeyiz. İlkelerimize bağlı kalındığı sürece her görüşe yer vermeyi sürdüreceğiz...
İster muhalif olsun isterse destekçi olsun bizim için fark etmiyor.
Ast olan kişinin fikir namusuna sahip olması ve kendisine yapılmasını istemediği şeyi başkasına da yapmamasından geçiyor.
Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish