FETÖ lideri F. Gülen, her hafta kendi televizyonundan ve internet sayfasından yapmış olduğu videolar da, örgütünü açıkça dünya çapında talimatlarıyla yönlendirmeye ARALIKSIZ devam ediyor.
Son videosunda, itirafçılardan duyduğu rahatsızlığını dile getirdi. Özellikle son dönemde TSK ve örgüt içindeki itirafçıların artması, FETÖ liderini telaşlandırdı. Dağılmayı önlemek üzere yeni talimatlar vererek, mensuplarını kafir olmakla tehdit etti.
Dinin bütün emirlerini yerine getirseler, hatta günde 5 değil, 10 vakit namaz kılsalar, FETO´ya yüzde yüz tabi olmadıktan sonra, cehenneme gideceklerini ve Müslümanlıktan çıkacaklarını söyledi.
Devletin onlara kötü muamelesinden dolayı, uğradıkları haksızlıkları ve zulümleri Türkiye´yi karalamak üzere, bütün dünyayı dolaşıp anlatmalarını emrediyor. Bunu bir cihat ve kendi çarpık zihniyetini dine hizmet olarak, İslam bayrağını taşımak ve tohumu saçmak üzere hizmet olduğunu anlatıyor.
Psikopat ve narsis bir kişiliği, uzun zaman takip edilmeyen bu gibi kişilerin anlaşılması ve tespiti çok zordur. Yıllar öncesinden başlayarak, bu sapkın kişiliğini ve metotlarını etrafına topladığı mollalarına ve büyük ağabeyler grubuna, o kadar usulüne uygun bir şekilde ince ince vermiş olduğu narkozla, o kadar etkilemiştir ki;
Hem kendisi (FETO), hem etrafındakiler, Allah´ın seçtiği özel kişiler olduğuna artık inanmışlardır. Dünyanın her tarafında bu misyonu kabul edenler Müslüman, bu misyonun dışında kalan her hareket ve her kişi dinsiz sayılmaktadır.
Sadece kendisini doğru ve haklı olarak gören bu yapılanma, yaptığı bütün hatalarını ikna edecek bir üslupla yaklaşıp, hiçbir hatayı ve günahı üzerine almamaktadır. Önüne koyduğunuz bütün suç delillerini, devletimizin en hayati kurumlarını soru hırsızlıkları yaparak ele geçirmeyi, bütün zenginlerin ve işadamlarını haraca bağlanmasını, şantaj ve tehdit edilmesini, darbe kalkışmasını, devletin silahlarını, tanklarını, uçaklarını millete yöneltecek sapık insanları yetiştirerek, devleti ve milleti birbirine katıp karıştırmak olaylarını, siz FETO´ya sorsanız, bu işle hiç alakalarının olmadığını söylemekte ısrarlı ve kararlıdır, MEVZU BAHİS BİLE ETMEZ.
Vatikan ile Amerika ve Avustralya´daki Katolik Kiliseleri ile iç içe olduklarını, oturum alabilmek için Kiliselere sığınıp din değiştirebilme fetvasını verdiğini, hatta Almanya´da çıkan Zaman gazetesinde, eşcinsellerin bir biri ile evlenmesinde Vatikan ile beraber olur fetvasını vermesini, bu kadar gaddar ve organize TERÖR örgütleri ile birlikte hareket etmenin mahsursuz olduğunu, ahlak ve İslam kurallarından tamamen soyutlanmış bu yapılanma, bütün belgeleri ile Türkiye´de ve yurtdışında yapmış oldukları ihanetleri sorsanız, FETO yine hep aynı hikayeyi anlatacaktır.
FETO´nun daha önceki yıllarda anlatmış olduğu hikayeyi, sizlere tekrar hatırlatmak istedim.
Bir mahkûm polisler tarafından sorgulanırken, ona yöneltilen bütün sorulara, ne olursa olsun mahkûmun verdiği cevap hep şu: Annemin adı Marie, Babamın adı George diyeceksiniz. Ne kadar baskı ve işkence uygularlarsa uygulasınlar, siz hep aynı cevabı vereceksiniz telkininde bulunmuştu. Şimdi kendisi de aynı metodu uygulamaktadır.
Bu kadar yakalanan soru hırsızlığı ile Devletin bütün kurumlarını, askeriyeyi, emniyetini ele geçirecek şekilde yargısını ve yüksek yargısını, MİT´ine kadar sızıp, kurmuş olduğu örgüt faaliyetine karşı hiçbir cevap vermemekte.
50 bin civarında ilişkili, 100 bin civarında iltisaklı olup da yargılananlar, evet ben FETÖ´cüyüm demesine ve örgüt faaliyetlerini açıklamasına rağmen, böyle bir örgüt yok, ben böyle bir örgütün içinde değilim, davam Allah ve Peygamber davası diyebilecek kadar, psikopat ve narsis bir kişiliktir.
Bu son sohbetinde de örgüte sürekli enjekte ettiği şey; Kendi yetersizliğini ve kusurlarını görmezden gelerek, suçun ve haksız tarafın, karşı taraf olduğunu iddia ediyor.
Özellikle narsisler tarafından, karşı tarafı sindirmek ve susturmak için bolca kullanılan bu manipülasyon metodunda, karşısındakinin suçlu hissetmesini amaçlıyor.
Yıllarca yanına gelen herkese eşit seviyede, normal insanlar olarak konuşma ve soru sorma fırsatını vermeden, sürekli aralıksız konuşan, insanlara tepeden bakan, herkesin onun bilgisine muhtaç, zavallılar olduğunu düşünerek yaşayan bir hayat çizgisi vardır.
Hatta yanına gelen kişilere kapıda, sakın Hocaefendi´ye soru sormayın, o konuşmadan siz hiçbir şekilde soru sormayın, o konuşmadan siz konuşmayın diye tembih edilir.
Kendi mükemmel ezberlediği bilgileri size karşı sarf ederken, tekrar aynı tekerlemeleri ezberinden size takdim eder ve sizin düşüncelerinizin hastalıklı olduğunu, size yalnız kendisinin yardım edip kurtarabileceğini ima eder.
FETO sinsi bir şekilde sizin sevdiklerinize, ailenize ve evlatlarınıza bile yaklaşıp, ikna edip onları zamanla size karşı kullanmak üzere, düşüncelerini çok ince şekilde onlara bulaştırır ve sırası geldiğinde, onları sizin aleyhinize çevirecek kadar acımasız olur ve çeker koparır.
Enes Kanter: Soyadını Gülen yaptı ve hocanın hatırı için cehenneme gitmeye razı olurum dedi.
Akın İpek: Bir tebessümüne, bütün servetimi veririm.
Hakan Şükür´ün, hem siyasi, hem de futbol kariyerini, bir kelime ile silip atması gibi binlerce vatanını, milletini ve bayrağını terk eden pek çok kişilerden misaller vardır.