Fatih´e iftiranın bir bedeli yok

Yavuz Bahadıroğlu- 22.01.2018

Fatih´e iftiranın bir bedeli yok

Şimdi söyleyeceklerimi Fatih Sultan Mehmed´e ?Hıristiyan? diyen, ABD Ulusal Bilimler Akademisi üyesi, Fransız madalyalı Cumhuriyet yazarıjeoloji profesörü de dinlesin?

Çocuk, inancını ve karakteristik özelliklerini öncelikle anne-babasından alır? 

Fatih´in annesi Hüma Hatun, İslam´a bağlılığını, yere abdestsiz basmayacak kadar derinleştirmiş bir kadındır.

Babası ise zaten malum: İstanbul´un fethini çabuklaştırıp ?Bir gün mutlaka feth edilecektir? diyen Peygamber-i Zişan Efendimiz´in müjdesini bir an önce hayata geçirmek için, en verimli çağında tahtını 12 yaşındaki oğluna terk eden Peygamber âşığı Sultan II. Murad...

Belli yaşlarda hocalar devreye girer ki, Fatih´in hocaları yalnızca ilim-irfan bahsinde değil, ahlâken de müstesna insanlardır. Her biri özenle seçilip saraya getirilmiş, Fatih, onların rahle-i tedrisinden geçmiştir?

Şehzade Mehmed, Molla Gürani, Ak Şemseddin, Molla Hüsrev, Molla Zeyrek ve ?zamanın kutb-u âzamı? olarak bilinen Molla Ayas tarafından eğitilmiş, yalnızca padişahlığa değil, peygamber müjdesini gerçekleştirip ?Fatih? olacak bir kıvama getirilmiştir?

Zaman içinde, ?Bir Şah´a kul oldum ki, kulu Şah-ı cihandır/ Bir Şah´a kul oldum ki, cihan ana gedadır? şeklinde mısralarda padişahlığını değil, kulluğunu vurgulayacak, yani ?kulluk şuuru?nu cihan padişahlığına tercih etme olgunluğuna ulaşacaktır: Bu seviyede İslâmi şuura sahip bir Müslüman, Hıristiyan olur mu?..

Fatih´e ?Hıristiyan? demek, anne-babasına ve hocalarına da ?Hıristiyan? demek anlamına gelir ki, eşi-benzeri görülmemiş bir bühtandır!

Fatih´in öteki inançlara müsamahası bazı cahiller ve art niyetliler tarafından yanlış yorumlanmıştır. Oysa bu müsamaha tamamıyla ?Müslüman müsamahası?dır ve kaynağı Kur´an-ı Kerim´dir.

Fatih´in fetihten hemen sonra yaptığı ilk işin Ayasofya´yı camiye çevirip Müslümanlaştırmak olduğunu ve ilk Cuma namazını bizzat kıldırdığını hatırlattıktan sonra, Ak Şemsüddîn´in, şanlı talebesinin başına ?iki çatal ablak sorguç? taktığını ve ?mücâhid-i fisebîl-illâh? ilân ettiğini de hatırlatayım: 

?Bütün Âl-i Osman´ın âb-ı rûyu (şerefi, namusu, haysiyeti) oldun. Heman mücâhid-i fisebîl-illâh ol!? 

Şimdi gelin 125 santimetrelik altın ve çelikten mamul fetih kılıcının üstündeki duayı okuyalım:

?Bismillahirrahmanirrahim. Hak dinin bağlarını parıltılı ve açık harfli ayetlerle ve keskin ve parlak kılıçlarla güçlendiren yüce Allah´a hamd olsun. Salât ve selâm, en güzel fasih sözlerle vasfedilen Hazret-i Muhammed ve ehli beytine olsun?

Allah´ım! Dinin erkânlarını yüceltmek için mücadele eden gazi ve mücahitlerin sultanı, cihad için çekilen keskin kılıç olan Sultan Murad Han´ın oğlu Mehmed Han´a güç kuvvet ver ve kılıcının kınını şeriat düşmanlarının boynunda, kaleminin mürekkebini de âlemlerin Rabbinin inayetinde eyle. O, Sultan Osman Han´ın oğlu Orhan Han´ın oğlu Murad Han´ın oğlu Bayezid Han´ın oğlu Mehmed Han´dır. Allah onların mezarlarının toprağını, gazilerin kılıçlarından akan saf su ile sulasın ve kılıçların gölgesi altında olan cenneti de mekânları eylesin, âmin ya Rabbelalemin??

Fatih Sultah Mlehmed´in Papa II. Pius´la mektuplaştığını biliyoruz. Bu konuda rahmetli Halil İnalcık Hoca şöyle diyor: ?Papa mektupta Fatih´e, kendisini Roma İmparatoru olarak tanıyabileceğini söylüyor. Ve şart olarak da Hıristiyan olmasını istiyor... Fakat Fatih, o mektubu nazarı itibara almamış, cevap bile göndermemiştir.´´ 

Fatih´in ibadet hassasiyetini ve ?Namaz Fermanı?nı yazacak yerimiz maalesef kalmadı.