Tarih: 19.03.2019 13:52

Fatih Haydar´dan bir Akıncı´yı uğurlarken?

Facebook Twitter Linked-in

Halit, 11 çocuklu ailenin dokuzuncusu olarak Fatih´in yoksullar semti Haydar´da, 15 Haziran 1960´ta dünyaya geldi. Babası Nasrettin, kabzımallık ve manavlık yaparak geçimini sağlayan Siirtli gariban, yiğit bir babaydı?

Kolay değil on bir çocuk?

Halit çocukluğunu, yoksulluğun bir kader gibi sardığı gariban çocukların arasında oynayarak geçirdi. Haydar´ın arka sokaklarındaki yoksulluk ve garibanlığın, sistemin ve emperyalizmin bir dayatması olduğunu haykıran; Fatih Akıncı´larının reisi Metin Yüksel ile gençliğinin baharında tanıştı. Lâkin bu dostluk ve kader arkadaşlığı fazla sürmeyecek, Metin Yüksel ırkçı karanlık güçler tarafından, 23 Şubat 1979 Cuma günü şehid edilecekti.

Metin Yüksel´in şehadetinin akabinde meydana gelen, 12 Eylül Askeri Darbesiyle değişen şartlar, her yeri kuşattığı gibi Haydar´a da yansımıştı. Birkaç yıl rehavetle geçti?

Halit, bu sinmişliği kabullenmedi çünkü O, mücadele azmini Metin Yüksel´den tahsil etmişti. 80´lerin ortalarına gelindiğinde Haydar´da yeniden bir mücadeleye girişti.
Bölgenin yoksulluğu ve nüfusun yoğunluğu, gençleri kötü yollara düşüyordu. Gençleri ve çocukları bu ortamdan kurtarmak için evlerde, ders çalışması başlattı. Bu çalışmaya gençlerin rağbetinin çoğalması, Halit´in çalışma şevkini artırmıştı. Bir süre sonra semtinin adını verdiği Haydar Kitabevi´ni açtı. Artık daha çok gençler gelip gidiyor, kitabevi âdeta arı gibi hizmet veriyordu.

Bu çalışmalara Sabri, Nihat ve 15 Temmuz Darbecilerine karşı çıktığı için, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi önünde darbecilerin açtığı ateşle şehid olan Erkan Pala da, destek veriyorlardı.

Uyuşturucu ve kötü alışkanlıkların, çevre gençlerini sarmalamaması için var güçleriyle çalışıyorlar, gayret sarf ediyorlardı. Bunun için her vesileye başvuruyorlardı. Gençlerin daha çok dikkatini çekmek için, kitabevine ilave olarak, Akşemseddin Spor salonunu açarak, daha çok gencimizi uyuşturucu ve kötü alışkanlıkların pençesinden çekip çıkarıyordu.

Şehit Metin Yüksel´den miras kalan Fatih Akıncılar derneğinin merkezi, Haydarpaşa Medresesi´ni faaliyete geçiriyor; gençlerin daha büyük bir sahada çalışma yapmasının önünü açıyordu.
Uyuşturucu ve kötü alışkanlıkların pençesinden kurtardığı gençlerle başörtüsü mitinglerine, Bosna, Filistin, Irak işgali protestolarına ve benzeri tüm eylemlere katılıyor, mazlumların hakkını savunuyorlardı.

Uzun bayram ve yaz tatillerinde, ormanlık alanlarda ve deniz kenarlarında kamplar düzenleyerek; gençleri, sosyal hayata hazırlıyordu. Haydarpaşa medresesinde spor müsabakaları, turnuvalar, konferanslar, şehitler gecesi gibi çeşitli etkinlikler düzenliyor, Müslüman bir toplumun oluşması için çırpınıyordu.

1999 senesinde Marmara bölgesinde meydana gelen depremin ertesi günü, çalışmalara başlayarak, öncelikle Haydar Medresesi bahçesinde insanların yemek ihtiyaçlarını karşılıyor. Bahçeye kurduğu çadırda, evleri zarar gören bölge sakinlerine barınma sağlıyordu.

Adapazarı´nda yemek çadırı kurup, günlük 5.000 kişiye, sıcayemek ikram ediyordu. Kaynaşlı depreminde de sabahın ilk saatlerinde, kazanlar dolusu sıcak çorba, gıda ve temel ihtiyaç malzemesi ile arkadaşlarıyla birlikte koşuyor, bölge halkının derdini bir nebze olsun gidermeye çabalıyordu.

Halit kardeşimizin çalışmaları bereketleniyor gittikçe artıyordu. Artık, yurtdışındaki Müslümanlara da yardım etme, imkânına kavuşmuşlardı. Somali´de yetimler için çalışmalara başladı. Resmî kurumlardan aldığı destekle Fatih Cami avlusunda, Somali´nin yetim çocuklarını Fatih çocukları ile buluşturup; çalışmalara katılmaları için farkındalık oluşturarak, halkın desteğini alıyordu.

Halit Allah rızası için verdiği mücadeleler neticesinde, çevresinde yüzlerce gencin yetiştirerek, inanç ve davaya sahip çıkacak nesiller oluşturuyordu. Meslek olarak ayakkabı imalatçısı olan Halit, kardeşlerini her şeyin üzerinde tutuyordu. Hayatını, Allah davasına ve İslam düşüncesine adayan Halit, 15 Temmuz da şehit verdiği yeğeni Erkan Pala ile biraz daha yaşlanıyordu. Hayatın cilveleri, değişen dünya, değişen beklentiler; Halit için daha yorucu ve yıpratıcı oluyordu.

Hayatını halkına ve İslami mücadeleye adayan Halit Kardeşimiz, yakalandığı amansız kanser hastalığına, 6 ayda yenik düşüyor; çektiği acılara sabırla dayanıp, 8 Mart 2019 da sessiz sedasız hakkın rahmetine kavuşuyordu. Herkes bilirdi ki oturduğu sofrada bir lokma ile doyar, dünya malına zerre kadar kıymet vermezdi.
Böylesine muttaki bir kul olarak ahirete göç eyledi.

Halit Şirin Kardeşimiz? Arkadaşların ve kardeşlerin seni unutmayacak; cesaret ve dik duruşun, her zaman bizlere örnek olacaktır. Allah´ın Rahmeti üzerine olsun. Mekânın cennet olsun. Ahirette buluşmak ümidiyle. 

GerçekHayat




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —