Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Faizli uygulamalar ve faizsiz sistem arayışları?

Reşat Nuri Erol

Faizli uygulamalar ve faizsiz sistem arayışları?

Dr. Süleyman Akdemir´in ?Faizin Yarattığı Toplumsal Sorunlara Yönelik Alternatif Arayışlar: Para, Peşin Mal, Vadeli Selem Sözleşmelerine Yenilikçi Bir Yaklaşım? çalışması üzerinde duruyorduk; geçen yazıda ?öz/özet? üzerinde durduk.

Bugün ?GİRİŞ? bölümü ile devam edelim? ?Çağımızda FAİZE DAYALI UYGULAMALAR; sermaye lehine, emek aleyhine aşırı ve yıkıcı denebilecek sonuçlar ortaya çıkarmış, gelir dağılımında dengesizliklere neden olmuştur. Finansal değerlere sahip olanlar, faiz mekanizması yoluyla, emek sarf etmeden ve rizikoya katılmadan hasıladan pay almışlar, ekonominin temel kuralı olan ?kâr rizikoya katlananların payıdır? ilkesini ortadan kaldırmışlardır. Diğer taraftan yasal düzenlemelerle faiz güvence altına alınmış, faize dayalı haksızlıklara karşı hukuka ve yargıya başvurma yolları da kapanmıştır.

 

 

 

Bu gelişmelerin sonucunda sermaye tekelleri oluşmuş, dünya SERMAYE tarafından yönetilir hale gelmiştir. Bu durum 48´inci Dünya Ekonomik Forumu Davos´a yansımış, dünya servetinin yüzde 82´si en zengin yüzde 1´in eline geçtiği vurgulanmıştır. ?Çalışmayı Ödüllendir, Zenginliği Değil/Reward Work, Not Wealth? başlığı ile yayımlanan rapor, dünyadaki en zengin yüzde 1´lik kesimin geçen yıl yaratılan küresel servetin yüzde 82´sine sahip olduğunu ortaya koymuş, milyarder artışında rekor kırılmıştır. Mart 2016 ile Mart 2017 arasında her iki günde bir yeni bir milyarder ortaya çıkmıştır. En zenginler servetlerine servet katarken dünya nüfusunun en yoksul yüzde 50´sini oluşturan 3.7 milyar kişinin ise geçen yılki küresel servet artışından hiçbir pay almadığına dikkat çekilmiştir. (OXFAM Report)

Bu durum ve gelişmeler tekelleşmelere ve egemenliğe dayalı ekonomik, siyasal ve sosyal sorunları ortaya çıkarmış, çıkan bu sorunlar da çatışmalara neden olmuştur. Bu ve benzeri durumlar, günümüzde FAİZSİZ SİSTEM ARAYIŞLARI ile ilgili çalışmaların yeniden gündeme alınmasını gerektirmiş, FAİZSİZ SİSTEM ile ilgili çalışmalar hız kazanmıştır. Çağımızda karşılaşılan iktisadi sorunlar faizsiz ekonomiyle finansını dünya gündemine getirmiş, bu konularla ilgili çalışmaların yoğunlaşmasına ortam hazırlamıştır. (BDDK Faizsiz Finans Taslağı Gerekçesi, Akdemir, 2017: 163)

FAİZLİ EKONOMİ uygulamalarının ortaya çıkardığı gelir dağılımında adaletsizlik, sömürü ve benzeri ağır iktisadi sonuçlar artık gizlenemez hale gelmiştir.

Sermayenin kazançtan hiçbir payı olmadığını iddia eden sosyalistlerin yanında, sermayenin riziko taşımadan da hak sahibi olacağını iddia eden kapitalistlerin görüşleri; bütün eski çağların din adamları ve düşünürleri tarafından reddedilmiştir. FAİZ, sermaye terakümüne hizmet ediyor diye son iki-üç asır içinde meşru sayılmaya başlanmıştır. Faiz sermaye terakümüne hizmet etmiş ise de sosyal dengeyi bozduğu için çağımız bir ihtilaller ve isyanlar çağı olmuştur.? Kaldığımız yerden, ?EKONOMİ VE KREDİ? bölümleri ile devam ederiz?

Güncel bir konuda, geçenlerde (13.02.2019) Y. Akit´ten Sedat Yılmaz, ?Aracı ve halciler benim ekonomimi yönetemez!? başlıklı yazısından diyor ki: ?Âdil hukuk, âdil gelir dağılımı, âdil işgücü, âdil paylaşım, âdil eğitim gibi sosyal hukuk devletinin gereği olan hizmetler âdil devlet adamının öne çıkan vecibeleri? / Adâlet mülkün yani devletin temeli ise siyasetçinin adâletin dışına çıkma şansı yok! Siyasetçi adâletin emrinde, halkın memuru olmak zorunda. Adaletten ayrıldığı anda sahip olduğu hizmet etme imkânını kendi elleriyle kısıtlar. (...) Fiyat artışlarında madalyonun diğer yüzü var ki o daha vahim. Pazardaki, marketteki haksız kazançlar bir şey değil! Asıl vatandaş, YÜKSEK ENFLASYON-FAİZ ortamında kavruluyor, borçları artıyor. Reel sektör kan ağlıyor? Tarımın hâli ortada? İşsizlik büyüyor? / Maalesef borcu borçla çeviren bir ülkeyiz. Hâlen 457 milyar dolar dış borç ve 100 milyar dolar iç borç var. 1983´ten bu yana 500 milyar dolardan fazla dış BORÇ FAİZİ ödemişiz? Toplamda bu yıl dâhil önümüzdeki 4 yıl içinde faiziyle birlikte ödeyeceğimiz dış borç miktarı 315 milyar dolar?? / Aracılar ve halciler yüzünden YÜKSEK ENFLASYON YÜKSEK FAİZ denizinde yüzüyoruz. Yani bir ıspanak, bir soğan, bir domates, bir patates devletin enflasyonunu, faizini, borçlanmasını tayin eder oldu? Bir halciye, bir aracıya laf geçmiyor, güç yetmiyor!?



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER