Bu köşedeki yazılar daha çok dertleri olan ve o dertlere çare/çözüm arayanlar, daha doğrusu bu dertlere derman arama sevdasında olanlar için yazılıyor; hep öyle oldu, hep öyle olacak. Demek istediğimi ilgili son beş yazımızdaki başlıklarla bir kere daha hatırlayalım: 1. Kur´an ve ilim çalışmaları ve Kur´an mucizesi 2. Faizli sömürü düzeni ömrünü tamamlamıştır 3. Tek çözüm Semt Kooperatifleri ve Mal Senetleri 4. Kur´an´la ilgilenmeniz? Kur´an´a ulaşmanız?5. Kur´an´ın inzarını/uyarısını onlara ulaştırın?
Bu haftaki iki çalışmalarımızdan birinin başlığı şöyle ve 10 maddeden oluşuyor: ?İŞÇİLİK SİSTEMİ yerine Ortaklık sistemi?. Bugün ilk 5 maddesine bakalım?
Malum, bugün ?sermaye şirketleri? vardır, işçiliğe (faizli işçilik sistemine) dayanmaktadır. ?Ortaklık sistemi? yalnız kooperatiflerde uygulanabilir. Sermaye kooperatifleri de işçilik sistemi ile yönetilmektedir, dolayısıyla adı sözde kooperatif olan bu şirketlerin tamamı işçilik sistemi ile işletilmektedir. Akevler Kooperatifi 50 senedir ?ortaklık sistemi? ile yönetilmekte ve bu yöndeki çalışmalarını sürdürmekte. Bugün ortaklık sisteminin uygulandığı bir yer olmadığı gibi Akevler dışında bu çabayı gösteren başka bir yer de yoktur. Bu çalışmamızda işçilik ile ortaklık arasında mevcut olan farkları sunmaya çalışacağız.
1- İŞÇİLİK yerine ORTAKLIK
İşçilikte işletmenin sahibi sermayedir. İşçilere nakit olarak ücret verir, tesislere kira verir, bankaya faiz verir, vergiyi de nakit olarak öder. Ürün girişimciye kalır, onu satar, gereğinden fazlaya sattı ise kâr eder ve işine devam eder, satamazsa iflas eder ve piyasadan çekilir. Ortaklıkta ise ücret, bedel, kira ve vergi elde edilen ürünün paylaşılması ile elde edilir, ortak ambara konur. Üretime katılanlara pay belgeleri verilir. O belgeleri satın alanlar ambardan mallarını alırlar.
2- DEĞER yerine MİKTAR (Gün/Saat)
İşçilik sisteminde ücret, kira, kâr ve vergi nakit olarak hesaplanır ve verilir. Gaye nakdi artırmaktır. Oysa ortaklık sisteminde nakit yerine ürün artırılır, doğrudan miktar üzerinden kâr veya zarar edilir. Ayakkabıcı yılsonunda 1.000 ayakkabıyı 1.100 yapmışsa 100 ayakkabıyı kâr sayar. İşçilik sisteminde ise bin ayakkabıyı 20 bin liraya mal etmiş ve 22 bine satmışsa kâr etmiştir, 19 bine satmışsa zarar etmiştir. Ortaklık sisteminde paylaşma miktara göre olur, işçilik sisteminde ise değere göre olur.
3- BÜYÜME yerine ÇOĞALMA (Semtler/Bucaklar)
İşçilik sisteminde her işletme büyümeye çalışır, sonunda tekel oluşur, dikey tekele dayalı işletmeler doğar. Ortaklık sisteminde ise işletme belli büyüklüğe erişince ortaklar arasında bölünür ve iki işletmeye dönüşür, dolayısıyla bir firma büyümez firmalar çoğalır. Canlılarda da büyüme yoktur, çoğalma vardır. Doğal olan büyüme değil çoğalmadır. Bu sebepledir ki mevcut işçilik düzeninin sonu gelmiştir.
4- FAİZ yerine KREDİLEŞME
İşçilik sisteminde borçlanmalara karşılık borç miktarı artırılır, dolayısıyla nakit piyasadan çekilir, döngüde daralma olur. Ortaklık sisteminde ise borç verme karşılığı borç alma hakkı doğar. Kişi nakdini ne kadar zamanda başkasına kullandırmış ise o hacimde nakdi kullanma hakkı doğar. Böylece piyasadan nakit çekilmez ve piyasa dengesi bozulmaz. Buzdolabı almak isteyenler yarı paralarını taksit taksit biriktirirler, sonra dolabın bütün parasını bankadan çeker ve öderler, böylece peşin fiyatla almış olurlar, faiz vermezler.
5- VERESİYE yerine ÖN ÖDEME (Selem)
İşçilik sisteminde önce mal alınır, sonra para ödenir. Bu uygulama pahalılığa ve döngüde tıkanmaya sebep olur. Oysa ortaklık sisteminde önce para ödenir, mal sonra alınır. Peşin ödendiği için ucuzluk olur. Ayrıca yıllık üretim yılbaşında planlanmış olur, eksik veya fazla üretim olmamış olur. Başka bir yararı da ithalat-ihracat eşit olur. Tüccarlar yurt içinde ürettiremedikleri malların yerine başka mal ürettirir, dışarıya satar ve yerine ithalat yapar. Başka bir yararı da enflasyonun etkisi sıfırlanır. (Devamı yani kalan 5 madde gelecek yazıda inşallah.)