Ocak Medya'dan Emrullah BAYRAK ANALİZ ETTİ...
2 Ocak 1965 Konya doğumlu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1988 yılında mezun oldu. İhtisasını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda tamamlayarak 1995’te Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldu.
Türkiye Eğitim ve Sağlık Araştırma Vakfı, Medipol Hastanesi ve İstanbul Medipol Üniversitesi’nin kurucusu. Evli, 4 çocuk babası.
Türkiye, onun ismine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş sonrası Sağlık Bakanı olarak atanmasıyla aşina olmaya başladı.
Daha öncesinde kamuoyu onu bu kadar yakından tanımıyordu. Yıldızını parlatan olay ise şüphesiz koronavirüsle mücadelede gösterdiği performans.
Öyle ki Konsensus Araştırma ve Danışmanlık Şirketi tarafından yapılan ankete göre performansı beğenilen liderler arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da geçerek birinci sıraya oturdu.
Peki, yaptığı şey neydi?
Çok basit:
Konuşmak yerine sadece işini yapmak.
Çalışmalarının da meyvesini almayı başardı. 11 Mart’tan bu yana ilk kez iyileşen hasta sayısı, mevcut koronavirüs hasta sayısını geçti.
AK Parti iktidarlarının son döneminde ilk defa bir bakan, siyaset yapmadan, ayrımcılık ifadeleri kullanmadan, başkalarını suçlamadan, toplumu bölmeden sadece kendi işine odaklanıyor ve bundan da başarılı çıkıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şöyle diyor: “Salgınla mücadele siyaset üstüdür. Basit bir sağlık sorunu bile ayrıma izin vermez. 83 milyon aynı tarafta yer almalıyız. Kimsenin mücadelenin dışında kalmaya hakkı da yoktur. Sorumluluğumuzu yerine getirme çabası içinde olmalıyız. Siyasete malzeme edilirse, sağlık, kaybeder.”
Koca’yı farklı kılan bir diğer özellik de düzenlediği basın toplantılarında yatıyor. Burada da ayrımcılığın ‘a’sını göremiyorsunuz. Toplantılarına iktidar karşıtı en uçtaki medya temsilcisi de katılıyor, iktidar yanlısı en candaşı da.
Açılış konuşmasının ardından isteyen muhabir, aklından geçen istediği soruyu çok rahatlıkla sorabiliyor. Sorular karşısında, bakan, tepki göstermek şöyle dursun, gayet mülayim, mütevazı bir şekilde sorulara cevap veriyor.
Eleştiriler karşısında, beğenmediği ifadeleri duyunca öfkelenmiyor, sertleşmiyor. Konuşmasını takip ettiğinizde, ses tonunun hep bir seviyede olduğunu fark ediyorsunuz.
Kazanan kim oluyor?
Tabii ki Türkiye.
Bugün muhalefetinden tutun toplumun tüm kesimlerine kadar herkes tarafından, Sayın Fahrettin Koca’nın yaptığı çalışmalar takdir ediliyor. Bu sebeple performansı beğenilen liderler arasında bir numara çıkıyor.
Toplumun karpuz gibi ikiye bölündüğü bir zaman diliminde, Koca’nın bütünleştirici siyaseti gerçekten çok iyi geldi.
İnanın artık bu toplum, yüksek gerilimli siyaset yapılmasından yoruldu. Her gün kavga, gürültü; her konuda bir ayrışma, ortak paydalarda buluşamama bıktırdı.
Belki birileri iktidarda kalacak ümidiyle bu siyaset tarzını çok seviyor olabilir. Muhalefet se değirmenine su taşıyordur. Hatta bunu kendilerine amaç da edinmiş olabilirler. Ancak bu yol, yol değildir; ülke zarar görüyor.
Bu siyasi mantık, bumerang gibi döner dolaşır kendilerini de vurur.
Türk siyasetinde Fahrettin Koca gibi insanların sayısının artması gerekiyor. Aksi takdirde fay hatlarımız daha da derinleşecektir.
Türkiye bugün koronavirüsle mücadelede bir başarı elde etmişse bunun altında yatan en büyük sebep yukarıda anlatmaya çalıştığım Koca’nın bütünleştirici siyasetidir. Bir vatandaş olarak Sayın Koca’ya ben de teşekkür ediyorum.
Bakın Mehmet Akif Ersoy, 1913 yılında “Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?” isimli şiirinde ne diyor:
Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan islam’ı,
Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir…
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!
Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.
Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.
Diye dursun atalar: ‘Kal’a içinden alınır.’
Yok ki hiç bir kişiden… Millet-i merhume sağır!
Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye…
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.
işte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
işte Irak’ı da taksim ediyorlar şimdi.
Sa
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca