Müslümanların inanç kodları yazılı ve sözlü kaynaklara göre formüle edilecek olursa ?Adaletin egemen olması ve zulmün son bulması? cümlesi öne çıkacaktır. Yeryüzünde küresel müşrik odaklarının insanlığa karşı suç işlemeleri tüm hızıyla sürerken; suçun kaynağı rolünü üstlenen İsrail´den yeni bir insanlık suçu hamlesi geldi. Beraberinde işgali, katliamı, soykırımı, yok saymayı beraberinde getiren ?Yahudi Ulus Devleti? yasası işgalci Yahudi güçleri tarafından; Filistin topraklarında ilan edildi... Ve Filistin´de bir adım daha adıldı; İslam dünyasına rağmen, merhametini yitirmemiş Batlılı aydınlara rağmen, adalet duygusu/duyarlılığını kaybetmemiş ülkelere rağmen; hukukun, adaletin ve insanlığın kabul edemeyeceği bir adım.
Batının tek merkezli de olsa uygulamaya koyduğu hukuk görünümlü uluslararası kovboy yasaları yerini; mafyatik/terörist uygulamaya bıraktı. Öyle ki Batının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve diğer insan/topluluk/azınlık/ulus hakları bildirgeleri helvadan putlara dönüşerek yapıcıları tarafından yenir oldu. Filistin topraklarında yürürlüğe konulan insanlık dışı bu uygulamaya yani ?Yahudi Ulus Devleti? yasasına, bir başka ifade ile ?Apartheid´e? karşı hangi inanca ve coğrafyaya ait olursa olsun; yeryüzünün aydınları, yazar-çizer, sanatçıları ve bilim insanları seslerini yükseltmelidir.
Türkiye insani ve tarihsel sorumluluğunu yerine getirmelidir/getirecektir. Bu sorumluluk alanı ?slogan atmaktan ve miting yapmaktan? öte daha ciddi şeyler olmalıdır. Yahudiler 2000 yıldır ilmek ilmek örerek bu günlere kadar geldiler. İşledikleri suçların karşısında toplu katliamlara maruz kalsalar da, sürgüne gitseler de, gettolarda yaşasalar da; kısa, orta ve uzun vadeli planlar yaparak; zalim rolünü yeniden üstlendiler.
Bu gidişata dur demek başta Müslümanların ve yeryüzünün aydın/münevver, merhamet sahibi yüreklerin sorumluluğudur. Hadi gelin ?bir miting yapalım/slogan atalım? devri geçti; bir ?adım atalım? zamanı artık. Merkezi ve yerel yönetimlerin yapacağı şeyler vardır şüphesiz; ya medyanın, STK, cemaat ve tarikatların yapacakları yok mu?
Kudüs/Filistin sorununa yönelik acilen aydınlanma/bilinç süreci başlatılmalıdır. Her şehrin bulvarları, caddeleri ve meydanları Filistin/Kudüs/ ve Mescid-i Aksa isimleri almalıdır. Ve her şehrin en görünür yerine görkemli ?Kubbetüs-Sahra? maketleri yapılmalıdır. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, Kültür, Turizm, Savunma Bakanlıkları müfredatlarına Filistin/Kudüs´ü koymalıdır.
Bu bilinç seferberliği STK´ların varlığında var olmalıdır. Kısa, orta ve uzun vadeli planlar... Ayrıca bu süreçte merkezi/yerel yönetimler ve STK işbirliği önemli rol üstlenecektir.
?En uzun yolculuklar bir adımla başlar?