Hüsamettin Aslan(*)
Türkiye ve Rusya arasında mutabakata varılan, S-400 savunma füzelerin teslim tarihi yaklaştıkça; ABD-Türkiye arasındaki gerginlik, ABD´nin Türkiye´yi tehdit ettiği bir döneme bıraktı. Yani ABD-Türkiye arasındaki S-400 krizinde, keskin bir viraja girildi. ABD, S-400´lerin alınması durumunda Türkiye´yi ?yaptırımlarla´ tehdit ediyor. Bu bağlamda yaptırımların kademeli olarak arttırılarak, askeri ve ekonomik alanları kapsayacağı çok net. Türkiye, bugüne kadar ABD-Rusya arasında bir denge stratejisi izledi. Anlaşılan ABD, Türkiye´yi başta ekonomi olmak birçok alanda köşeye sıkıştırmak istiyor. ABD, Türkiye´yi bir karar almaya zorluyor. ABD´nin yaptırım tehdidi ?Ya benim kuklam olursun; ya da düşmanım olur,olacaklara katlanırsın´´ şeklinde, yani egemen bir devlete teklif dahi edilmeyecek vahşi bir saldırı hazırlığı...
ABD, uzunca bir süredir; Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı devirmek bir yandan uğraşırken; diğer yandan PKK/PYD terör örgütlerini de açıktan destekliyor ve uluslararası piyasalarda manipülasyonlarla dolar üzerinden Türk ekonomisini sallıyor. Öte yandan da Bölge ve Komşu ülkeleri de, Türkiye aleyhine provoke ediyor.
Daha önce Washington, Türkiye´nin F-35 savaş uçaklarının satın almasını engelleyerek S-400 hava füze sistemleri satın alma konusunda Rusya ile yapılan anlaşmaya cevap verebileceğini, Türkiye´nin ABD ve NATO ittifakıyla karşı karşıya gelebileceğini belirtti. Oysa ABD, aynı tepkiyi yine Rusya´dan S-300´leri alan Yunanistan´a vermemişti.
Washington, uzun süredir Türkiye´yi Rus yapımı S-400 anti-balistik füze sistemini satın alma planlarını iptal etmeye çalıştı, ancak Türkiye ABD´nin Patriot sistemlerini de Washington´dan satın alacağını, ancak S-400´ün alımını iptal etme koşulunu yerine getirmeyeceğini söyledi. Çok ilginç bir detay yakın zamanda Suud Veliaht Prens Selman´da Rusya´dan S serisi füzeler sipariş etmiş. Ancak ABD, Suudi Arabistan´a herhangi bir yaptırım tehdidinde bulunmamıştı. ABD ister NATO üyesi olsun(Yunanistan), ister NATO üyesi olmasın(Suudi Arabistan) Rusya´dan silah araç-gereç alan bir ülkeye tepki göstermezken; ilginçtir Türkiye´den askeri açıdan sahip olmak istediği bir araç-gerece aşırı tepki gösteriyor
ABD Başkanı Donald Trump´ın 18 Aralık günü yaptığı açıklamada, ABD´nin Suriye´den 2.000 ABD askerinin geri çekileceğini tweetini açıkladığı gün, Dışişleri Bakanlığı´nın ABD Kongresi´ne Türkiye´ye Patriot anti-balistik füze sistemlerini satmak için 3,5 milyar dolarlık bir anlaşma teklif etti.
Türkiye´nin hava savunma sistemleri satın alma girişimleri, uzun zamandır ABD´nin yanı sıra NATO ile ilişkilerde de sıkıntı yaratıyor. Ankara, ilk olarak 2013 yılında Çinli bir devlet şirketinden uzun menzilli bir hava savunma sistemi almaya karar verdi. ABD baskısı yüzünden, Türk hükümeti Kasım 2015´te toplam 3.4 milyar dolarlık programı iptal etmek zorunda kaldı. ABD´de 2013-2016 yıllarında da aynı yalan ve oyalamaları sürdürdü. ?Patriot satalım´ teklifinde bulundu. Ancak verilen sözler yine tutulmadı. Suriye´de yaşanan gelişmelerde tehdit artınca Ankara, bağımsız bir füze savunma sistemi geliştirmek istedi. Türkiye S-400 hava ve füze savunma sistemini satın almayı kabul ederek Rusya´ya döndü. Hatta ödemelerini bile yaptı. ABD ve NATO sürekli olarak Türkiye´nin Çin, Rus veya başka bir ülkenin sunacağı savunma sistemlerin elde etmesine engel oldu. Hatta Türkiye´nin 1.25 milyar dolardan fazla yatırım yaptığı F-35 programından kaynaklanan alması gereken uçakların teslimini de yapmıyor.Oysa ABD İsrail´e sattığı F-35´lerin kullanılan S-400 ve Rus teknolojisine transferini dert etmiyor.
Demek oluyor ki; ABD´nin Türkiye´ye karşı bir planı var. Asla Türkiye´nin herhangi bir askeri donanımın elde etmesine müsaade etmiyor/etmeyecek. ABD´nin S-400 meselesine karşı tavrı, ABD´nin Türkiye´ye karşı bir hava saldırısı/sahasına müdahalede bulunmak için ?engellemeye çalışıyor´ sorusunu akıllara getiriyor. Dolayısıyla ABD, Türkiye´ye Patriot ve F 35´leri zaten vermeyecek, sadece bu araç-gereçleri masa da bir pazarlık ve yaptırımların bir bahanesi olarak kullanıyor. Türkiye ABD´nin F-35 ve Patriot şantajlarıyla uğraşıp zaman kaybedeceğine, bir an önce S-400 alımı noktasındaki kararlığını sürdürmelidir. 2015 Çin Füze alımından vazgeçme gibi Rus S-400´lerinde de gerçekleşebilecek bir politik senaryo; Türkiye´nin bölge ve uluslar arası ciddiyetini sorgulatır. Mutlaka füze alımının ABD tarafından bir bedeli olacaktır. Ancak bu bedel ?milli güvenliğe tehdidi´ açık hale getirirse, Türkiye için teferruat kalır.
___________________
(*)Milat Gazetesi yazarı
