Yeryüzündeki suyun yüzde 97'si deniz suyundan, yüzde 2,1'i buzlardan, yüzde 0,6'sı yer altı suyundan ve yüzde 0,1'i göllerden, akarsulardan ve atmosferdeki su buharından oluşmaktadır.
Bu yüzden biz insanlar, yaşam için temel bir doğal kaynak olan tatlı su olarak mevcut olan minicik parçaya güveniyoruz.
İklim değişikliği kaosu, su kıtlığının en büyük nedenlerinden biridir ve tükenen kaynaklarımız üzerinde daha da fazla baskı oluşturması beklenmektedir.
İnsanoğlu, çevrenin ve tüm canlıların kalıcı iyiliği için dünyayı ve doğal kaynakları akıllıca kullanılmalıdır.
Göl, baraj, akarsu ve yeraltı suyu gibi temiz su kaynaklarının korunması, iklim değişikliği etkisiyle oluşacak kuraklık etkisinin azaltılması, kirletici kaynakların azaltılması, atıksuların arıtılması ve iyileştirilmesi; bu kaynakların evde, iş yerinde, tarımda ve sanayide akıllı kullanılmasına bağlıdır.
Suları, verimli ve doğru kullanmak geleceği korumaktır.
2030 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 40'ı, tatlı su sıkıntısı yaşayacağı tahmin edilmektedir. 2040 yılına kadar yaklaşık 33 ülke su sıkıntısı çekecektir.
Yapılan bir çalışma, dünyada 1,9 milyar insanın kışın karları depolayan ve yaz boyunca yavaşça salan dağların yeterli kar tutamamasından olumsuz etkilenebileceğini söylüyor.
İklim değişikliği tüm dağların ekosistemini tehdit etmektedir. Dünyanın en önemli ve savunmasız su tepelerinin geleceğini korumak için acil eylem gerekiyor.
2020 yılı eylül ayı kurak geçti. Yağışlar yaklaşık yüzde 57 oranında daha az gerçekleşti. Özellikle Kuzey Ege, Küçük Menderes, Asi (Hatay), Van Gölü çevresi çok kurak geçmiştir.
Meriç Ergene, Marmara, Susurluk, Kızılırmak, Yeşilırmak, Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Dicle bölgelerinde yağışlar oldukça düşük gerçekleşmiştir.
(Şekil 1. 2020 havzalara göre alansal yağışların normalleri ile karşılaştırılması)
İstanbul ve Ankara içme suyu barajlarında (kaynaklarında) doluluk oranları aşağıdaki şekillerde verilmiştir.
İstanbul'da son 6 yılın en düşük seviyesi ve Ankara için şartlar çok daha kritiktir.
(Şekil 2. İstanbul ve Ankara İçme Suyu Barajlarında (kaynaklarında) doluluk oranları)
Su tasarrufu (verimli kullanma), suya olan talebi azaltmak için en ekonomik ve çevreci bir yoldur.
Su tasarrufu, içme suyu temininde kullanılan malzemelerin ömrünü uzatır ve gölleri, barajları, akarsuları ve yeraltı suları gibi kaynakları korur.
Daha az su kullanıldığında kanalizasyon sistemlerinden arıtma tesislerine daha az atıksu baskısı oluşur.
Musluktan akan bir damla su, atıksudur.
Suyu verimli kullanmak enerji tasarrufu sağlar. Şehirlerde kullanılan toplam enerjinin yüzde 2-3'ü içme suyunu pompalama sisteminde ve atıksu arıtmada kullanılmaktadır.
Su en temel ihtiyaç maddelerimizden biridir. Susuz hayat olmaz.
WHO'ye göre, temel ihtiyaçları karşılamak için günde en az 25 litre suya ihtiyaç var.
Sularımızı kirletmeden kullanmalıyız. İklim değişikliğinin en büyük negatif etkisi, su kaynakları üzerine oluşacaktır ve olmaya başlamıştır.
Su kaynaklarının korunması ile ilgili herkesin yapacağı bir şeyler olduğunu unutmayalım. Bir damla suyu dahi boşa akıtmaktan kaçınmalıyız.
Ülkemizdeki su politikasını gözden geçirmeliyiz. Karmaşık ve çok başlı yapıdan sade ve uygulanabilir bir sisteme geçiş yapılmalıdır.
Ülkemizde su yönetiminde merkezde bir otorite ve yerelde bir otorite olmalıdır. Fazlası bürokrasidir.
Özellikle su stresi yaşan belediyeler, sosyal medya üzerinden, sakinlerin suları nasıl verimli kullanılacağına dair uygulamalı programlar, animasyonlar ve kamu spotları hazırlamalı.
Evlerde ve iş yerlerinde su tüketimi en az yüzde 35 azaltabilir. Su faturalarının az gelmesini ve su kaynaklarının korunmasını istiyorsanız aşağıdaki yazıyı mutlaka okuyunuz.
Su ayak izini azaltmanın en kolay ve etkili yollarından biri akıtan (sızdıran) muslukları ve tuvaletleri onarmak, su savurgan muslukları, duş başlıklarını ve tuvalet rezervuarlarını daha az su üreten akıllı sistemlerle değiştirmektir.
İngiltere'de kişi başına günde su tüketimi 140 litredir.
İngiltere, tuvaletlerinden her gün yaklaşık 400 milyon litre su sızıntısı olduğu tahmin edilmektedir.
Ülkemizde suyun verimli ve ekonomik tüketilmesi için su tasarrufu ekipman teknolojisini ve sektörünü geliştirmeliyiz.
Suyu kaynağında korumak, kirlendikten sonra arıtmaktan daha ucuz ve daha verimli olabilir.
Ormanları koruma, ağaçlandırma, nehir kıyısı restorasyonu, iyi tarım uygulamaları ve orman yangını önleme yönetimine yatırım yapmanın su tüketim miktarını azaltabileceğini gösteriyor.
İçme suyu kaynaklarının (göller, akarsular, barajlar) ve dere yataklarının çevresinde ağaçlandırma seferberliği ilan edilmeli.
İçme suyu kaynaklarının ve dere yataklarında ağaçlandırma çalışması yapılırken seçilen ağaçlar, su tüketen türler olmamalı ve dökülen yapraklar suyu kirletmemeli.
Yüzeysel içme suyu kaynaklarının çevresi ağaçlandırıldığında buharlaşması azaltılır.
Belediyelerin yapması gerekenler
Belediyeler, evlerde ve iş yerlerinde suyun nasıl verimli (daha az) kullanılacağına dair web sayfaları, sosyal medya ağı ve danışma merkezleri oluşturmalıdır.
Tüketicilere, az su üreten akıllı musluk, duş başlığı ve tuvalet rezervuarı satın alırken nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyarılarda ve önerilerde bulunmalıdır.
Evlerde su sızıntılarının (kayıplarının) nasıl tespit edilebileceği gösterilmelidir.
Arıtılmayan deşarj edilen her evsel atıksular, temiz su kaynaklarını kademe kademe kullanılmaz hale getirir.
Belediyelerden bilgi aktarımı: Bilgi sağlamak, farkındalığı artırmak, tutumları değiştirmek ve su koruma davranışını geliştirmek için sıklıkla uygulanan bir tekniktir.
Bu taktiğin arkasındaki mantık, insanların su kıtlığı sorunları ve su koruma kampanyaları hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursa, su korumaya yönelik tutumlarının olumlu olma olasılığının o kadar yüksek olmasıdır.
Kuraklık krizlerine yanıt olarak medya kampanyaları düzenli olarak kullanılmaktadır.
Pek çok kampanya çalışması, basit istatistikler gibi bilgi aktarımı ile koruma davranışını teşvik etmenin yeterince ilham verici olmadığını göstermiştir.
Buna karşılık, animasyonlu videolar veya görüntüler, insanların öğrenmesine ve daha çevre dostu kararlar almasına yardımcı olan olumlu duyguları uyandırma potansiyeline sahip olabilir.
2018 yılı anket sonucu verilerine göre Türkiye'de Belediyeler tarafından içme suyu şebekesine çekilen kişi başına günlük ortalama su miktarı 224 litre olarak tespit edilmiştir.
Üç büyük şehirde çekilen kişi başına günlük ortalama su miktarı ise İstanbul için 189, Ankara için 239, İzmir için 208 litre ve Kocaeli için ise 235 litre olarak hesaplanmıştır.
Bugün suyu verimli kullanmaya başlamazsak yarın tasarruf yapacağımız suyumuz olmayabilir.
Yarının suyunu israf etmeyelim.
Çeşitli şehirlerde meskenlerde kişi başına günlük su tüketimi Şekil 3'de verilmiştir.
(Şekil 3. Dünyada bazı şehirlerde kişi başına su tüketimi)
Türkiye'deki su temininden sorumlu belediyeler, kişi başına günlük olarak tüketilen gerçek su miktarını tespit etmelidir.
Bazı gelişmiş ülkelerde 20 yıl önce su tüketimi 250 litre/kişi/gün iken bugün yeni su tasarruflu teknolojik ekipmanlar kullanarak 130 litre/kişi/güne düşürülmüştür.
Tuna havzasındaki AB üye ülkelerinde mevcut su tüketimi son yıllarda düşmektedir ve şu anda üye devletlerde tüketim100-150 litre/kişi/gün aralığındadır, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan ise halihazırda 100 litre/kişi/günün altındadır.
Gelişmiş ülkeler, kullanmadan koruma metodunu esas almaktadırlar. Ev ve iş yerlerinden kişi başına 130 litre/kişi/gün ve altında su tüketimi için su fiyatlandırılması kademeli ve makul olmalıdır.
Yapılan bir çalışmada, ailenin yaş büyüklüğü arttıkça bireysel su tüketimi azalmaktadır.
TOKİ, Belediyeler, Emlak Konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve inşaat firmaları yeni yapılmakta olan binalarda az su üreten akıllı rezervuarlar, musluklar ve duş başlıkları kullanmalılar/kullandırmalılar.
Suyun adil ve eşit olarak fiyatlandırılması; suyu temiz halde tutma, sistemini sürdürülebilmesi ve genişletilebilmesi için önemlidir.
İçme suyu ve atıksu tarifeleri, tatlı suyun uygun şekilde arıtılması, iletilmesi, dağıtımı ve daha sonra atık suyun toplanması, uzaklaştırılması, arıtılması ve boşaltılması hizmetlerini ve servisleri karşılayacak şekilde belirlenir.
Ancak kişi başına günde 130 litreden fazla su tüketen konut ve iş yerinde su tarifeleri kademeli olarak arttırılmalıdır.
Vatandaşlara su israfının önüne geçecek su tarifesi uygulamaları konmalıdır. Ortalamanın üzerinde su tüketenlerden yüksek bedellerde tahsilat gerçekleştirilmelidir.
Vancouver'da, şehre su tedarik etmenin ek maliyetini yansıtmak için su fiyatı, kasım ayından mayıs ayına kadar düşük zirve oranına kıyasla, kurak aylarda (haziran-ekim) yaklaşık yüzde 25 artmaktadır.
Yaz ayları ek ücreti, şehrin tüm Vancouver sakinleri için iki avantajı olan, su tüketimini yüzde 33 azaltmaya yönelik En Yeşil Şehir 2020 hedefine ulaşmasını sağlıyor.
Verimli (tasarruflu) ve akıllı su kullanıldığında su faturası daha az gelecektir. Böylece su pompalarının enerji tüketimi daha az olacak ve atıksu arıtma tesisine gelen suyu debisi düşecektir.
Şehirlerde yapılan parkların sulamasında artık basınçlı sulamaya geçmelidir. Şehirlerde yeşil alanlarda basınçlı sulama sistemleri kurulmalıdır.
Şehirlerde vahşi sulamaya son verilmelidir. Şehirlerdeki ağaçlandırma çalışmalarında da sulama işlemi basınçlı sulama sistemi ile yapılmalıdır.
Ayrıca kurak iklim şartları etkisi altında olan şehirlerimizde çim ekimine son verilmeli ve az su isteyen ağaççıklarla yeşillendirme sistemine geçilmelidir.
Park-bahçeleri sulamak için buharlaşmanın az olduğu sabah ya da akşamüstü saatleri tercih edilmelidir.
Kesinliklikle gündüz saatlerinde sulama yapılmamalıdır. Aksi durumda toprak kademe kademe tuzlaşır ve toprak çoraklaşır.
Park-bahçelerde gündüz saatlerinde sulama yapılması yasaklanmalı.
(Şekil 4. Çim alanlarını yanlış sulama)
Yeraltı su kaynaklarını korumak amacıyla kaçak kuyular kapatılmalıdır. Belediyeler ve DSİ bu konuda ayrı birim kurmalıdır. Kimsenin yeraltı suyunu gelişi güzel kullanmaya hakkı yoktur. DSİ ve Belediyelerden izinsiz kuyu açılmamalıdır.
Belediyeler şebekelerdeki kaçak/kayıpları izleyecek ve gerekli önlemleri alacak bir birim kurmalıdır. Türkiye'de şehirlerde içme suyu kaçak kayıp oranı yaklaşık yüzde 43'dır. Kayıp oranı yüksek içme suları risklidir.
Yerel yönetimler, "Kurumsal Sosyal Sorumluluk Politikası" çerçevesinde, ücretsiz su tasarrufu danışma hattı kurmalıdır.
Konutlarda ve iş yerlerinde kişi başına düşen su tüketimi azaltıldıkça içme suyu ve kanalizasyon sistemlerinin kapasitelerini artırmak gerek kalmaz ve böylece altyapı yatırımları minimize edilir.
Böylece nüfus artışına bağlı olarak içme suyu ve kanalizasyon sistemlerinin kapasitelerini artırmaya gerek kalmaz ve içme suyu kaynaklarına olan baskı minimize olur.
Belediyeler, su tüketiminin yoğun olduğu konutları ve iş yerlerini tespit etmeli ve buralarda su tüketimini azaltmak için alınması gereken önlemleri ortaya koymalıdır.
Belediyeler, gizli su sızıntılarına teknolojik, pratik ve uygulanabilir çözümler geliştirmelidir.
Pandemi dönemi, içme suyu şebeke sisteminde su kayıpları tespit ve takibini kolaylaştırmıştır.
Belediyeler, içme suyu temini, arıtılması, içme suyu şebeke sistemine verilmesi, atıksuların terfi merkezleri üzerinden arıtma tesisine verilmesi, arıtılması ve deşarjı su döngüsü için tükettikleri elektrik enerjisi miktarı tespit etmeli ve kamuoyu ile paylaşamlıdır.
Kaliforniya'da bu oran yüzde 20 civarındadır.
Belediyeler, tüketiciye ektra maliyet getirmeden akıllı su sayacı sistemine kademeli olarak geçmeli.
Belediyeler, şehrine daha fazla ağaç ve ağaççık dikmeli.