İran’ın başkenti Tahran yakınlarında bulunan kötü şöhretli Evin Cezaevi’nin güvenlik kameraları kendilerini “Ali’nin Adaleti” olarak adlandıran bir grup bilgisayar korsanı tarafından ele geçirilip haber kanalları ile paylaşıldı. Görüntülerin yayılması ve dünya genelinde tepki çekmesinin ardından İran Cezaevi İnfaz Kurumları Genel Müdürü Muhammedi sorumluluğu kabul etti ve özür diledi.
Kendilerine “Ali’nin Adaleti” adını veren dijital korsanların ele geçirip servis ettiği görüntülerde mahkûmlara uygulanan şiddet ve cezaevinin kötü fiziki koşulları gözler önüne seriliyor.
Korsanlar, Dubai’de Associated Press’in (AP) mail adresine gönderdikleri mesajda, “Dünyanın tüm siyasi mahkûmlarının özgürlüğü için sesimizin duyulmasını istiyoruz” dedi.
Görüntüleri yayımlayanlar, eylemin amacını İran’daki kötü cezaevi koşullarını dünya kamuoyuna daha iyi yansıtmak olarak açıkladı.
Eski mahkûmlar görüntüleri teyit etti
AP, daha önce İran’da çekilmiş cezaevi fotoğrafları ile videoların uyumlu olduğunu açıkladı. Daha önce Evin Cezaevi’nde kalmış kişiler de görüntülerdeki cezaevinin gerçek olduğunu teyit etti.
Görüntülerde gardiyanlar yaşlı bir mahkûmu döverken, bir mahkûmu da yumruklarken görülüyor. Ayrıca görüntülerde mahkûmların kullandığı dikiş makineleri, hücreleri, banyolar ve havalandırma tesisleri gibi alanlar da gözüküyor.
İran’dan kabullenme ve özür
Gelişmelerin ardından İran Cezaevi İnfaz Kurumları Genel Müdürü Muhammed Mehdi Hac Muhammedi sorumluluğu kabul edip özür diledi.
Muhammedi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi:
“Evin Cezaevi’nden görüntüler bağlamında, bu kabul edilemez davranışın sorumluluğunu kabul ediyorum ve bu acı olayların tekrarlamasını önlemeye çalışma ve yanlış yapanların ciddi şekilde üzerine gitme sözü veriyorum.
“Yüce Allah’tan, sevgili liderimiz Ayetullah Ali Hamaney’den, bu hatalar yüzünden çabaları görmezden gelinmemesi gereken onurlu gardiyanlardan özür diliyorum.”
Tahran yönetimi, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından cezaevi koşulları ve insan hakları ihlalleri yüzünden sık sık eleştirilmesine rağmen genelde bu eleştirilere kulaklarını kapatmayı tercih ediyordu. Bu özür, İran açısından nadir bir kabullenme oldu.