Korona virüsü pandemisinde uygulanan karantina kurallarının birçokları için tek olumlu yanı, evden çalışmak oldu. Bu sayede dünya çapında milyonlarca insan toplu taşımada veya öğle yemeklerinde virüs kapma riskinden korunabildi. Ancak son dönemde birçok işverenin, evlerinden çalışan personeli izleyebilmek için taktikler geliştirdiği belirtiliyor. İnsan hakları kuruluşları bu mahremiyet ihlaline tepkili.
İngiliz gazetesi The Guardian'ın haberine göre, korona vakalarının dünya çapındayeniden artışa geçmesiyle birçok işyeri ofise dönme planlarını ertelerken, müdürler de çalışanları 'uzaktan izleme' girişimlerini artırıyor.
Şirketlere uzaktan çalışanların koordinasyonu için yazılım desteği sağlayan Basecamo firmasının kurucularından David Heinemeier Hansson, müşterilerinin 'çalışanlar üzerinde casusluk yapmak' için giderek daha fazla talepte bulunduğunu söyledi. Hansson, “Rahatsız edici bir miktarda talep var ve bunlar çoğunlukla Covid yüzünden uzaktan çalışmak zorunda kalan dinozor şirketler. Ofiste yaptıklarını birebir olarak kopyalamak, hatta artırmak zorunda olduklarını düşünüyorlar” dedi. Hansson, sağladıkları yazılıma sonradan casusluk amaçlı eklentiler yapılmasına izin vermedijlerini izah etmek zorunda kaldıklarını belirtti.
Edinburgh Üniversitesi'nde dijital sağlık ve toplum üzerine araştırma yapan Dr. Claudia Pagliari de, “İnsanlar evden çalışıyor ve birçok şirket ne yaptıklarını izlemek istemeye başladı” dedi. The Guardian, Pagliari ve izlendiğini düşünen personelle görüşerek derlediği 'casusluk' taktiklerinin çok farklı şekillerde olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı:
Bulut üzerinden çalışmak zorunda bırakılmak ve böylece 'işe kaçta geldiğinizin' tespit edilmesi; bir çalışanın 'aktif' olduğunu raporlayan Slack ve Microsoft Teams gibi uygulamaların kullanılması; belirli uygulamaların sabah ilk iş açılmaması halinde 'işe geç kalmış' sayılmak; tüm personelin her sabah kamera açık şekilde toplantıya katılmak zorunda bırakılması; kameranın tüm gün açık kalmasının talep edilmesi.
Big Brother Watch isimli izleme karşıtı sivil toplum kuruluşunun direktörü Silkie Carlo, bu durumun ofis ortamındaki izleme kültürünün bir uzantısı olduğunu söyledi. Carlo, “Şimdi evden izlemeye dönüşen bu durum yeni bir şekil alıyor ve daha endişe verici hale geliyor. Çünkü bazı işverenler şunu anlamıyor; evet evden çalışılıyor ama ev hâlâ mahrem bir alan. Evin mahrem bir alan olarak kalması insanların otonomi, onur ve akıl sağlığı açısından önemlidir” dedi.
Pagliari ise işverenlerin verimlilik artırdıkların zannederken olumsuz etkiye yol açabileceklerini söyledi. Dijital sağlık uzmanı, “Çalışanların izlendikleri zaman daha üretken olduklarına dair bir kanıt yok. Bildiğimiz şey ise şu: Sürekli izleniyor olma hissi insanı aslında depresyona sokabilir ve daha verimsiz hale getirir” diye konuştu