Tarih: 07.11.2020 15:24

Evanjelizm’in ABD Siyasetine ve Başkanlarına Tesirleri

Facebook Twitter Linked-in

Evanjel kelimesinin kaynağı Yunanca olup “İyi haber” veya “Müjde” anlamına gelir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından yazılmış dört (Hristiyan otoritelerince kabul edilip doğrulanmış) İncil’lerin her birine “Evanjel” denir.

Evanjelizm  “Kutsal kitaba yönelmek” demektir.  Hıristiyanlıkta, Protestan mezhebinden çıkmış dini bir akımdır. Evanjelizm adını ilk kullanan kişi, Hıristiyanlıkta Reform hareketinin lideri Martin Luther’dir.

“Dünyada Amerika, en dindar topluma sahip ülke olarak bilinmektedir. Gerçekten de Amerika’nın her kasabasında, her şehrinde ve her eyaletinde neredeyse her köşe başında yükselen kiliseler, ateşli Hristiyan vaizlerin verdiği vaazları yayınlayan dini kanallar, kırsal alanlarda Hristiyanlığı yayma faaliyetlerinde bulunan din adamları, Amerika’nın dindar ülke imajını pekiştiren görüntüler olarak göze çarpmaktadır. Şu anda kilise faaliyetlerine katılanların sayısı, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında Amerika’da çok daha yüksektir.

Amerikalılar için çok derin bir anlam ifade eden din, onların kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak hayati derecede önem arz etmektedir.

Hristiyanlığı kendi kimliklerinin ayrılmaz ve değişmez bir parçası olarak  gören Amerikalılar arasında (yukarıda tanımlanan) Evanjelizm adı verilen otoriter, totaliter ve radikal bir din anlayışının etkili olduğu görülmektedir.

Amerika toplumunun yaklaşık yüzde 25 ile 30’unun Evanjelist Hristiyanlık anlayışının çok ciddi etkisinde olduğu görülmektedir.

Kiliseleriyle, medyalarıyla, vaizleriyle, eğitim ağlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla çok güçlü olan  Evanjelik Hristiyanlar, Beyaz Saray’a kimin gideceğini belirleyecek kadar Amerikan yönetiminin kalbine inmeyi basarmış bulunmaktadırlar.

Evanjelik Hristiyanların desteğini almak isteyen Cumhuriyetçi ve Demokratların başkan adayları,  Amerika’nın Hristiyan değerlerinden bahsetme ihtiyacı duymaktadırlar.

Daha önce Hillary Clinton’ın ve Barrack Obama’nın Hristiyan değerlerine vurgu yapmaları, tutucu Hristiyan kesimlerin desteğini almaya yönelik teşebbüsler olarak değerlendirilebilir.

Başkan Trump, Evanjelistlerin desteğini alarak Beyaz Saray’a yerleşti. Trump’ın başkan yardımcısı Mike Pence, Evanjelistler adına Beyaz Saray’da ‘ikinci adam’ olarak görev yapmaktadır.

(Son seçimlerde Evanjelik kitlenin belirleyici gücünün farkında olan Biden da bu oyların bir kısmını kendi tarafına çekebilmek amacıyla kişisel inancını ve sahip olduğu değerleri öne çıkarıyor, Evanjelik inanç liderleriyle toplantılar yaptığı bilinmektedir. (21/10/2020, AA.)

 Dolayısı ile Evanjelik oylarının küçümsenmeyecek  bir kısmını almayı başarmıştır.)

Beyaz Saray dahil Kongre, Yüksek Mahkeme gibi Washington yönetiminin kalbini olusturan kurumlarda etkin olan radikal Hristiyan Evanjelizminin en belirgin karakteristiği, kendilerinin mutlak olarak doğru yolda, bütün dünyanın ise derin bir sapkınlık içinde olduğu seklindeki tasavvurlarıdır.

Dünyayı siyah-beyaz şeklinde radikal iki kutba ayıran Amerikalı Evanjelistler, dini ve sosyal konularda dengeli, makul ve soğukkanlı bir tutum takınmaktan çok uzak gözükmektedirler.

Kendilerinin yanılabileceği ya da hata yapabileceği ihtimalini akıllarına bile getirmeyen radikal Evanjelistler, kendilerinden farklı düşünen bütün toplum kesimlerine karşı derin bir düşmanlık ve nefret duymaktadırlar.

Evanjelistlerin en çok nefret ettiği grupların başında siyah toplum kesimleri gelmektedir.

Evanjelistler, kendi radikal din anlayışlarını Amerika’nın bugününe ve geleceğine şekil verecek en doğru yol olarak düşünmektedirler.

Amerikan toplumunun ‘Hristiyan bir ulus’ olarak kurulduğunu ve böyle kalması gerektiğini iddia eden Evanjelistler, Amerika’nın Hristiyan değerleriyle idare edilen bir ‘Protestan Hiristiyanlık İmparatorluğu’ olması gerektiği şeklinde bir yönetim ve egemenlik modelini savunmaktadırlar.

Bugün neo-conservatives (yeni muhafazakarlar) denilen  güçler, Evanjelist düşünce modelini  gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.

Radikal Hristiyanlara göre Amerika, günümüzün ‘Yeni Kudüs’ü (New Jerusalem) olarak algılanmakta ve Amerika’nın aleme nizam verme şeklinde ilahi bir görevi olduğu düşünülmektedir.

Devamı >>>




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —