KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Siyaset Bilimci Hatem Ete,Total bir perspektifle bakıldığında Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın uzunca bir süredir birbiriyle aynı bir düzlemde ve başabaş olduğunu belirtirken, Siyasette yaşanan mülteci gerilimine ilişkin ''Şu an sadece Ümit Özdağ'a yarar sağlıyor. İktidarın mültecileri yönetme tarzına yönelik bir eleştiri var, gitmelerine yönelik de bir talep var. Ümit Özdağ bunun net perdesiz bir şekilde sözcülüğünü üstlendiği için bundan payını alacak ' ifadelerini kullandı.
Konu ile ilgili videonun linki: https://youtu.be/YLjESYdMvEk
İMAMOĞLU AÇISINDAN RİSKLİ BİR GEZİYDİ
İmamoğlu'nun Karadeniz gezisinin riskli olduğunun altını çizen Ete, ''Toplumun potansiyel aday olarak gördüğü bir kaç kişi var. Bunlardan birisi de İmamoğlu. Bu tür şeyler seçilebilme imkanını arttırıp, toplumda bir sinerji, dalga yaratabiliyor. Toplumun nezdinde ben adayım duygusunu güçlendiriyor ve liderlere de bu mesajı vermeye çalışıyor. Tabii bunun liderler nezdinde bir direnç geliştirme riski de var'' dedi. Ete sözlerine şöyle devam etti:
''Bir lider olarak gazetecileri yanına alıp götürmek, o gazetecilerin kim olduğu vs bunlar iyi yönetilmesi gereken şeyler. Türkiye gibi kutuplaşmanın olduğu bir ortamda bir belediye başkanı olarak siyasi parti lideri gibi yanına birkaç gazeteci alıp o gazetecilerin izlenimlerini yazmasını sağlamak ben fazla ve erken adayım duygusu verebilecek bir şey bu kısmı riskliydi. Götürülen gazetecilerin kimliği ile ilgili yaşanan tartışmalar, kendisinin ve ekibinin beklemediği ölçüdeydi. Hem gezinin kendisini hem de gazetecileri götürme olgusundan başka bir tartışma yarattı.''
CUMHUR'LA MİLLET UZUNCA BİR SÜREDİR BAŞABAŞLAR
Millet İttifakı'nın hiçbir zaman seçimleri kazanmayı garantilemediğine vurgu yapan Ete, ''Genel bir fotoğraf ortaya koyarsak 2021 Mayıs ayında başlayıp Aralık ayına kadar Millet İttifakı avantajlıydı ve oy kazanıyordu. Cumhur ittifakı da oy kaybediyordu. 2021 Aralık Kasım'ında ortalama yüzdelikler civarında denk gelmeye başladılar. Hatta Kasım ayında yüzde 1-2 ihtimalle millet ittifakı önüne geçmişti fakat Aralık'ta bu yeni ekonomik model hamlesi, doların durdurulması, maaşlı kesime yapılan zamlar, Rusya Ukrayna krizinde krizin yönetilme tarzı Cumhur İttifakı'nı bir iki puan öne geçirdi. Kabaca Cumhur ittifakı ve Millet İttifakı birbirine benzer bir bantta yer alıyor denilebilir. Total bir perspektifle baktığımızda Cumhur'la Millet uzunca bir süredir birbiriyle aynı bir düzlemde başabaşlar'' şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI SEÇİMLERİNİ HDP BELİRLEYECEK
Ete, seçim sonuçlarında HDP'nin tutumunun belirleyici olacağını ifade ederek, ''Ben üç aşağı beş yukarı seçimlerin bu oy oranları ile katılacağımızı düşünüyorum yüzde 2-3 puan değişebilir. Öyle ya da böyle iktidarın siyaset yapma imkanı dar, açılımlar yapması çok zor. İktidarın yüzde 40 etrafında bir oyu var. Muhalefetin de güçlü bir siyasal çıkış yapma ihtimali var ama bu potansiyelini realize etme imkanını düşük görüyorum. Bu nedenle seçime üç aşağı beş yukarı bu oranlarla gideceğiz. Böyle baktığımızda bugünden çok net Cumhurbaşkanı seçimlerini HDP belirleyecek diyebilirim. Seçimlerin kaderinin birinci turda mı sonuçlanacağı ikinci turda mı sonuçlanacağı HDP'nin tutumuna bağlı. İkinci turun sonunda da kimin kazanacağı yine HDP'ye bağlı'' dedi.
ÜMİT ÖZDAĞ İLK DEFA SOMUT BİR SİYASET YAPIYOR
Siyasette yaşanan mülteci geriliminin şu an sadece Ümit Özdağ'a yarar sağladığına dikkat çeken Ete, ''İktidar ve muhalefet arasında tercih yapmak zor nasıl bir politika izleyeceklerine bağlı. Türkiye'de net bir mülteci rahatsızlığı var. Bu 2 yıldır çok net ölçülebiliyor ve bu çok yüksek boyutta. İktidarın mültecileri yönetme tarzına yönelik bir eleştiri var, gitmelerine yönelik de bir talep var. Ümit Özdağ bunun net perdesiz bir şekilde sözcülüğünü üstlendiği için bundan payını alacak. Türkiye'de siyaset yapan bir lider yok, iktidarda siyasette riskli adımlar atmıyor. Ümit Özdağ uzun zamandır ilk defa somut bir siyaset yapıyor, bir şey sorulduğunda net olarak ben gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum diyor ve bütün konuları ona bağlıyor. Bu damar üzerinden siyaset yapıyor ve bu damarın Türkiye'de bir karşılığı olacak'' ifadelerini kullandı.