Önceki akşam Sümer Oral ile söyleşi yaptık. Keyfli ve öğreticiydi. Sümer bey, ülkenin zor zamanlarında 45 yılını siyasete vermiş, bakanlık, milletvekilliği yapmış bir isim.
Yaşının ileri olmasına rağmen zihni bütünlüğü, olaylara yaklaşımı, hafızası dinleyiciler üzerinde hayranlık bıraktı. İlginç bilgiler verdi Sümer bey!
28 Şubat hükümetlerinde görev yapmış olmasına biz nezâketen değinmemiş olsak da, konuğumuz orayı pas geçti. Ama içi boşaltılan bankaları sordum, o konuyu açıkladı ancak ikna edici değildi.
En çok üzüldüğü noktanın; Türkiye’de olan bütün kötülükler geçmiş iktidarların günahı, bütün iyi şeyler de AK Parti’nin işi diye iktidar sözcülerinin konuşması olduğunu söyledi.
“Onlara göre IMF yi biz davet etmişiz. 1999-2002 arası evet IMF ile görüştük. Çünkü ülkemiz için öylesi doğruydu. Peki Ak Parti neden 2008’e kadar aynı IMF ile çalıştı? Bizden önce buzdolabı yoktu diyen bir akla ne dersiniz? Marmaray’ın bütün planları hatta kredi onayı bile bizim dönemdir, ancak bunlara göre geçmiş, kocaman bir hiç! Olur mu böyle?”
Bazı notlar aldım;
Bir kere şundan artık eminim ki, eski siyasetçilerde bir nezâket, zerâfet var. Eleştirel hatta yargılayıcı sorularıma dahi büyük bir olgunlukla cevap verdi. Devlet adamlarının son yıllarda höykürmeci tarzları bizi çok yormuş onu farkettim.
Eski bakan Oral, 84 yaşında. 1935-1945 yılları arasında doğan seçkin bir kuşağın mensubu. Neden seçkin? Bu kuşağın okuyup devlet kademelerinde görev almışlarına bakın! Çok büyük bir sorumluluk bilinci ile isrâfa ve istismara müsâmaha göstermediklerini göreceksiniz. Hele akçeli işlerin semtine bile uğramadıklarını farkedersiniz büyük çoğunluğunun. Devletin/ halkın işini Allah’ın işi bilmiştir ekseriyeti, şekilci dindar değillerse de..
Rahmetli babamdan bilirim. Ve o kuşağı, çok çalıştığım için bilirim.
Konuğumuz Sümer Oral laf arasında, yılın büyük bölümünü Bodrum’da -maliye bakanlığı kooperatifinden sahip olabildiği- evinde geçirdiğini çok az bir bölümünün de ise Ankara’da kızının evinde kaldığını söyledi. Ki yıllarca Maliye ve Gümrük bakanlığı, plan bütçe komisyon başkanlığı yapmış bir isimden söz ediyoruz. Yok öyle işadamlarından “Urla villaları” falan adamın. Kooperatif evi var!
Ve gelelim benim için en çarpıcı noktaya! Sümer Oral, merkez sağ siyasetçisi. Yıllarca Demirel ile çalıştı. 2011’de Mhp den bile milletvekilliği yaptı. Mhp’ye Bahçeli’nin bunaltan ısrarı ile katıldığını söyledi (ancak bu kararından da sonraki yıllarda pişmanlık duyduğu izlenimini edindim)
Bir merkez sağ siyasetçisinin en belirgin özelliği; müesses nizam ile çatışmamaktır sanırım. Sümer bey 45 yıla sari siyasi hayatının en güzel yıllarının 1980 darbesinden sonra bir “siyaset yasaklısı” olarak verdiği mücadele zamanları olduğunu söyledi. Yani askeri darbeye pirim vermeyip, askeri darbeye karşı mücadele ettiği dönemi “en güzel yıllarım” diye andı eski bakan.
Öte yandan, Kenan Evren ile hemşehri kendisi. Darbe öncesinden de tanışıyorlar.
Ve sıkı durun!
Evren, Sümer Oral’a 12 Eylül’cülerin kurduğu hükümette görev almasını teklif ediyor. Dönemin en kudretli adamının bakanlık teklifini “uygun olmaz” diyerek red ediyor.
Bugün “Reis bizi uygun bir pozisyonda değerlendirecektir, ses çıkarmayayım da işime bakayım” diyen “kenar siyasetçi/bürokratları”nı müşaade ediyorken ne kadar da onurlu bir yerde durmuş Sümer Oral bey!
Konuğumuzun “en güzel yıllarım” dediği darbecilerle mücadele yıllarının altını çizerek, “hak için haklı bir mücadelenin” insanı insan kıldığını vurgulamak isterim.
“Bir Devrin İzleri” adıyla bir kitap yazmış Sümer bey. Siyasi hatıraları, anekdotları, gizlenen gerçekleri kendi tanıklığıyla, belgeleriyle anlatıyor. Yakın dönemin ilgilileri için önemli bir çalışma. Tavsiye ederim!