İngiliz dış istihbarat servisi MI6´nın eski başkanı John Sawers, delillerin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı´nın öldürülmesi emrinin çok büyük ihtimalle Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından verildiğini gösterdiğini söyledi.
İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC´ye konuşan Sawers, "Eğer gazetecinin öldürülmesi emrini Prens bin Selman´ın verdiği kanıtlanırsa ki çok büyük ihtimalle öyle olduğu görülüyor, bu çok ileri gidildiği anlamına gelir. Buna İngiltere, AB ve ABD karşılık vermek zorunda kalacaktır." dedi.
Kaşıkçı cinayetinin "kontrol dışı unsurlar" tarafından işlendiği iddiasını "bariz uydurma" olarak nitelendiren Sawers, bunu kabul etmesinin ABD´nin saygınlığını daha da zedeleyeceğini söyledi.
Bin Selman´ın Kaşıkçı cinayetinin emrini verirken ABD ile özel ilişkisine güvenmiş olabileceğini belirten Sawers, "Bence dilediği gibi davranma konusunda ABD yönetiminin iznine sahip olduğunu düşünmese bunu yapmayacaktı." diye konuştu.
Türk istihbaratına övgü
Türk istihbarat servislerinin profesyonelliğine ve detaylara gösterdiği dikkate saygı duyduğunu belirten Sawers, "Türk güvenlik kaynaklarından gelen bilgilerdeki ayrıntı düzeyi o kadar açık ki bir tür kayıt mevcut olmalı." yorumunu yaptı.
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında yakın geçmişteki gerilim dikkate alındığında Suudi Arabistan´a ait ofislerin yakından izleniyor olmasını beraberinde getirebileceğine dikkati çeken Sawers, "Konsolosluğu bir şekilde dinliyor olabilirler ya da suikast timinin taşıdığı başka cihazlar dinlenmiş olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Suikast timinin oluşturan kişilere de değinen Sawers, "Suikast timiyle ilgili ayrıntılar çok kuvvetli ve veliaht prense ne kadar yakın olduklarını gösteriyor." dedi.
Suudi kraliyet ailesi üyeleri, işadamları ve dini liderlerin Prens bin Selman´ın Kaşıkçı olayıyla bağlantısını kullanarak onun altını oyacakları değerlendirmesini yapan Sawers, "Bu korkunç cinayete Suudi Arabistan içinde de tepki olacaktır ve bir tür düzeltme yapılacaktır." ifadesini kullandı.
Sir John Sawers 2009-2014 yıllarında MI6 başkanlı olarak görev yapmıştı.
Olay
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim´de resmi işlemler için Suudi Arabistan´ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı´nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde iki uçakla İstanbul´a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.
Gazeteci Kaşıkçı´nın Suudi Başkonsolosluğunda kaybolmasının ardından, Suudi Arabistan´a yönelik tepkiler sürüyor.