Yeni parti hazırlıkları için çalışmalarına devam eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte hareket eden eski AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci katıldığı bir programda ´başkanlık sistemi´ ile ilgili dikkat çekecek açıklamalarda bulundu.
10. Köy programında başkanlık sistemi üzerine değerlendirmelerde bulunan Temurci, başkanlık sistemine evet dediğini belirterek, "Hata yaptık" ifadesini kullandı.
BAŞKANLIK SİSTEMİNDE HATA YAPTIK, EVET DEDİM PİŞMANIM
Başkanlık sistemine evet dediği için pişman olduğu belirten Temurci, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hata yaptık. Evet dedim. Pişmanım. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde demokrasi yoktur. Biz kuvvetler ayrılığını değil, kuvvetler birliğini oluşturduk." dedi.
KUVVETLER AYRILIĞI DEĞİL BİRLİĞİNİ OLUŞTURDUK
"Bir ülkede demokrasinin olabilmesi için, hukukun üstünlüğünden bahsedebilmemiz için önce kuvvetler ayrılığının olması lazım." diyen Temurci, sözlerine şöyle devam etti:
AK PARTİ BİR AİLENİN BİR ZÜMRENİN PARTİSİ DEĞİLDİR
Temurci, "Ak Parti´de bir şeylerin değişeceği ümidi kaldı mı?" sorusuna, "Ak Parti tabanına ve milletimize duyduğumuz güven bizde her zaman ümidin kaynağıdır. Ak Parti sadece bir ailenin, bir zümrenin, bir kitlenin partisi değildir. Biz şuanda Ahmet Davutoğlu´nu, Abdullah Gül´ü, Ali Babacan´ı birçok ismi alıyoruz bir yereye koyuyoruz, onlara karşılıkta diyoruz ki Pelikan bunlara karşılık şunları yapacak. Perinçek şunları söylemiş. Ak Parti bu yapılarla birlikte aynı cümle içinde konuşmak Ak Partililerin yapacağı iş değildir." şeklinde cevap verdi.
SAADET PARTİSİ´NİN HASSASİYETİ: KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ
Temurci´nin sözleri Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu´nun kuvvetler ayrılığı hassasiyetini akıllara getirdi. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve öncesinde sıkça değerlendirdiği konular arasında kuvvetler ayrılığı da bulunuyor.
Başkanlık Sistemi´ne karşı olmadıklarını süreçte sıkça belirten Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, "Bu bina sağlam bir zemine inşa edilmemektedir. Ayrıca bu binanın yangın çıkışı da yoktur. Biz Başkanlık sistemine karşı değiliz. Getirilen bu metnin muhtevasına karşıyız. Aslında biz, başkanlık sistemine ?evet? diyebilmek için çok çalıştık; ancak iktidar da ?evet? demememiz için elinden geleni yaptı. Zira, bu metinde "Kuvvetler Ayrılığı" ilkesi sağlanmamıştır. Başkanlık sisteminde daha güçlü hale getirilmesi gereken meclis, tam tersine daha güçsüz bir hale getirilmiştir. Bu metinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak hiçbir işaret yoktur. Tek söylenen, "bize güvenin" olmaktadır. Ciddi bir denetim mekanizması oluşturulmamış, meclis hükümetten neredeyse tamamıyla koparılmıştır. Görünüşte çok güzel bir bina yapabilirsiniz. Ama herhangi bir tehlike anında, o binanın yangın merdiveni yoksa bu felaket getirir. İşte biz bu beş nedenden dolayı 16 Nisan´da "hayır" diyeceğiz! Yönetimde liyakat tamamen yok oldu. denetlenebilir bir sistem adil olur. Cumhurbaşkanını kontrol edecek bir mekanizma yok. Bu eleştiriye ?5 yılda bir seçim var ya!? cevabını veriyorlar. 5 yıl boyunca adaleti kim sağlayacak?" görüşünü savundu.