20. 08. 2018 Pazartesi
Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Nihat Kırmızı, "0-3 yaş ithal araçların yedek parçalarında orijinal parça kullanma zorunluluğumuz var. Orijinal parça kullanmak yerine gerçekten aynı kalitede Türk üreticilerin ürettiği eşdeğer ve yan sanayi olarak adlandırılan yerli parçaları kullanmamızın önü açılırsa onlarca milyar dolarlık bir bütçeyi ülke içinde bırakmış oluruz. Böylelikle Türk lirası ile alışveriş yapılmış olur, yerli üreticinin üretimi artar, istihdam artar, cari açığımızın da azalmasını sağlar." dedi.
Kırmızı, ekonomideki ve sektördeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigortacılık sektörünün 2017 yılını hareketli geçirdiğini, bu yıla sektör olarak daha iyi başladıklarını, karlılıkta da artış görüldüğünü kaydetti.
Ekonomideki son gelişmelerden her sektör kadar sigorta sektörünün de etkilendiğini ifade eden Kırmızı, Merkez Bankası ve hükümetin müdahaleleriyle dövizde düşüşün görüldüğünü, piyasalarda da pozitif hareketliliğin yaşandığını dile getirdi.
Kırmızı, Türkiye´nin bu tür olayları ilk defa yaşamadığını anımsatarak, "Türkiye böyle bir şey yaşandı diye batacak bir ülke değil. Bazı etkileri illaki olacaktır ama bunun üstesinden gelebilecek bir ekonomimiz, milletimiz ve gücümüz var." diye konuştu.
Kırmızı, araçların neredeyse tamamının ve oto branşında birçok parçanın ithal olduğuna dikkati çekerek, bunun çaresinin yerli üretime geçebilmek olduğunu dile getirdi.
Oto branşında 0-3 yaş arası orijinal parça kullanma zorunluluğunun bulunduğunu aktaran Kırmızı, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili bir düzenleme yapılarak eşdeğer ve yan sanayi ürünlerinin kullanılması teşvik edilse iyi olur. Kalite olarak bu parçaların çok farkı yok ama sadece ithal değil. Burada değişikliklik olursa yedek parça vesilesiyle çok ciddi bir gelir döviz olarak yurt dışına çıkmasındansa içeride kalır. İthal araçların yedek parçalarında orijinal parça kullanma zorunluluğumuz var. Orijinal parça kullanmak yerine gerçekten aynı kalitede Türk üreticilerin ürettiği eşdeğer ve yan sanayi olarak adlandırılan yerli parçaları kullanmamızın önü açılırsa onlarca milyar dolarlık bir bütçeyi ülke içinde bırakmış oluruz. Böylelikle Türk lirası ile alışveriş yapılmış olur, yerli üreticinin üretimi artar, istihdam artar, cari açığımızın da azalmasını sağlar. Bugünkü ortamda ithalat ne kadar az yapılırsa, döviz ne kadar içeride tutulursa o kadar iyi olur."
Kırmızı, trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasının kaldırılacağını düşündüklerini belirterek, "Tavan fiyat uygulaması kaldırıldığında her şirket kendi tarifesine geçecektir. Serbest tarifeyi her zaman savunuyorum ama tavan fiyat uygulaması sektöre bir disiplin getirdi. Bir şirkette 3 bin liraya yapılan trafik sigortası başka bir şirkette 700 liraydı. Serbest tarifeye tekrar geçildiğinde makasın bu kadar açılacağını düşünmüyorum." dedi.
Herkesin aynı gemide olduğunu, geminin zaman zaman su alabileceğini, hep birlikte gemideki suyun tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden Kırmızı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem Türk ekonomisi hem de sigortacılık sektörü olarak gemiyi güvenli bir şekilde limana yaklaştıracağız. Doğa Sigorta olarak döviz almadık. Dövizin buralara geleceği söylendi ama bizim döviz almaya içimiz elvermedi. Doların artışına yarım puan bile olsa katkımız olsun istemedik. Hala da almayacağız. Türk lirası ile yolumuza devam ediyoruz. Yurt dışı ödemelerimiz de var. Onları ödeme günündeki kurdan alıp ödemelerini yapmayı karşılıklı olarak anlaşmaya çalışıyoruz. Biz döviz alıp kenarda tutup ´dövizden kar edelim´ yolunu seçmedik. Biz bu şekilde de kar edebileceğimizi düşünüyoruz. Türk ekonomisine net bir şekilde güveniyoruz. Bu konuda tereddütümüz yok."
Kırmızı, bayram döneminde seyahat yoğunluğunun arttığını ve kazaların yaşandığını anlatarak, trafik sigortası, kasko ve seyahat sağlık sigortası yaptırılmasının önemini vurguladı.
Trafik sigortasının zorunlu olduğunu, ancak sigortalılık oranının yüzde 85´lerde bulunduğunu aktaran Kırmızı, bunun yüzde 100 olması gerektiğini, kaskoda sigortalılık oranının yüzde 25-30´larda olduğunu, sigortalılık bilincinin daha da artırılması gerektiğini söyledi.
Kırmızı, Doğa Sigorta´nın yenilikçi ürünleriyle tanınan bir şirket olduğunu aktararak, "Bu yıl Mobil Safe ürünümüzü çıkardık. Bu ürünle cep telefonuyla bankacılık işlemi yaparken belli limitler çerçevesinde sizi koruyoruz. Alınan poliçenin limitine göre sizi koruyoruz. Yılda 100 lira gibi rakamlarla 1000 avroya kadar cep telefonunuzdan yapacağız yanlış işlemlerden sizi korumuş oluyor." dedi.
Teminat mektubu yerine geçen sigorta poliçesinin alt yapısını oluşturduklarını anlatan Kırmızı, yıl sonuna kadar bu ürünü tamamlamayı hedeflediklerini dile getirdi.
Kırmızı, katılım sigortacılığında pencere modeliyle Türkiye´de bir ilke imza attıklarını belirterek, bu modelin katılım bankacılığını da geliştirecek bir model olduğunu kaydetti.
Katılım bankalarının da katılım sigortacılığına destek vermeleri gerektiğini vurgulayan Kırmızı, "Katılım sigortacılığını desteklesinler ki kendileri de gelişebilsinler. Bu anlamda katılım bankalarından yeterli desteği göremiyoruz. Sonuçta biz katılım olarak oluşturduğumuz fonları katılım bankalarında değerlendireceğiz. Katılım bankaları hala katılım olmayan sigortaları satmaya devam ediyorlar." diye konuştu.
Kırmızı, bin 750 acentalarının bulunduğunu, bu yılı 2 bin acenta ile kapatmayı öngördüklerini belirterek, geçen yıla göre yüzde 15´lik büyüme ile yılı bitirmeyi ve önemli kar elde etmeyi hedeflediklerini söyledi.