AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, NTV’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
“Libya’da kalıcı ateşkes ve siyasi sürecin başlatılması amacıyla Berlin’de düzenlenen zirveyi ve Libya’nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’in ateşkesi bozma girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu liderlik sayesinde Berlin Zirvesi’nde belli bir noktaya gelindiğini söyledi.
Zirvede, Hafter’e “Sen dur, Libya’nın her tarafına hakim olamazsın” mesajının verildiğini, Trablus’taki hükümetin ise “meşru Libya hükümeti” olarak tanındığını belirten Kurtulmuş, Berlin Zirvesi’nin esas sonucunun bu olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, Türkiye’nin Libya konusundaki kararlılığını sürdüreceğinin altını çizerek, Libya’nın toprak bütünlüğünün korunmasının önemini vurguladı.
Libya’nın, bölgedeki bazı ülkeler gibi bir iç karışıklığın içine girmemesi gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, “Uyarımızı yapıyoruz, eğer burada bir barış, ateşkes sağlanamaz, Ulusal Mutabakat Hükümeti güçlendirilerek bütün tarafların işin içerisinde olduğu bir Libya inşa edilemezse, Allah korusun burası Suriye’ye, Yemen’e benzer.” diye konuştu.
Berlin Zirvesi’ni “önemli, olumlu bir adım” olarak değerlendiren Kurtulmuş, şunları söyledi: “Bu adımları Türkiye olarak takip edeceğiz. Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle yapmış olduğumuz anlaşma gereği hem onların bizi çağırması hem de TBMM’nin vermiş olduğu yetki dolayısıyla Türkiye, Libya halkının esenliğinin, barışının sağlanması, Libya’da birliğin, beraberliğin temin edilmesi, hükümetin güçlendirilmesi bakımından meşru hükümete her türlü desteği, özellikle askeri eğitim ve donatım anlamında verecektir. Dolayısıyla önemli bir adımdır, her şey bitmiş değildir. Zorlu bir diplomasi sürecinin başlangıcıdır. Burada bütün uluslararası camianın baskıyla darbeci Hafter’i bir şekilde durdurması ve özellikle sivil katliamlarının önlenerek Libya’da bir iç savaş fitilinin ateşlenmemesi için gayret etmesi gerekir. Berlin Konferansı bu anlamda olumlu bir adım olarak telakki edilebilir.”
Kurtulmuş, “Berlin süreci sonrasında Türkiye’nin asker gönderme adımları hızlanır mı?” sorusuna, “Bu şartlara bağlı. Mühim olan TBMM’den bu kararın çıkmasıydı. Bundan sonrası oluşacak şartlar ve askeri stratejimizin gereğini yerine getirmektir.” yanıtını verdi.
Şu anda Türkiye’den istenenin “Libya merkezi hükümetinin askeri güçlerine eğitim vermek” olduğuna işaret eden Kurtulmuş, Türkiye’nin bir barış misyonuyla Libya’da olduğunun altını çizdi.
Kurtulmuş, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığı artıyor. Türkiye’nin dış politikasını Putin yönlendirmeye başladı.’ eleştirisi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, şöyle konuştu:
“Türkiye’de muhalefet partisinin lideri keşke bu tür konularda, Suriye, Libya gibi milli konularda milli hassasiyetler çerçevesinde konuşabilme becerisine sahip olsa. Tam tersine, Türkiye, Rusya ile olan bu ilişkileri üzerinden giderek çok daha karmaşık hale gelen bu bölge denkleminin ve küresel siyaset denkleminin içerisinde daha bağımsız bir ülke olma adımlarını atıyor. Yani sadece ABD ve NATO’ya bağlı bir pozisyon değil ya da sadece AB’ye bağlı bir pozisyon değil. Türkiye aynı zamanda Rusya’yla, aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti’yle, aynı zamanda diğer bölgesel ülkelerle birlikte kendi bağımsız dış politikasını çiziyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz şu, eski Türkiye değil artık Türkiye. Birileri ‘sen şurada tek ayak üzerinde, bizim gösterdiğimiz yerde duracaksın’ dediği zaman, orada duracak bir Türkiye yok. Türkiye çok taraflı olarak bu oyunu geliştirmeye çalışıyor. Dünyanın denklemleri değişmiştir.”