Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 3 haftanın ardından dün yeniden toplandı. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, "Yeşil kalkınma devriminin tabi sonucu olan İklim konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyoruz. Paris İklim Anlaşmasına mutabakat veren ülkeler arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine ekonomist Murat Muratoğlu'ndan çarpıcı yorum geldi.
Muratoğlu, "Otel yapmak için orman yakan biz… Apartman dikmek için tarlaları, meraları yerleşime açan yine biz… Sebebi neydi ki?" yorumunu yaptı.
Murat Muratoğlu'nun "Parayı görünce çevreci oldu ülke" başlıklı köşe yazısı şu şekilde:
"Otel yapmak için orman yakan biz… Elektrik santrali kurmak için ırmağı kurutan biz… Apartman dikmek için tarlaları, meraları yerleşime açan yine biz…Türkiye Paris İklim Anlaşması'nı uygulamaya karar verdi. Sebebi neydi ki?
Türkiye 2015'te imzaladığı ancak parlamento onayından geçmeyen Paris İklim Anlaşması'nı uygulamaya karar verdi. Sebebi neydi ki?
★★★
Bundan sonra duşta ılık suyu ararken şifreli kasa açar gibi dakikalar harcamak, baraj kurutmak yok. Filtresiz termik santral olamayacağı gibi termik santrallerin olacağı bile şüpheli…
Aklıma CNN Türk'ün termik santrallere filtre takılması için gerekli zamanın ekonomik maliyetini hesaplayıp “Acelesi yok” demesi geldi.
Filtre takmak için gerekli 10 gün boyunca üretimi durdururlarsa inanamayacaksınız ama 35 bin konutun odalarda ışıksız kalacağını, 12 bin metro seferi yapılamayacağını iddia etmişlerdi.
Durdurdular, hiçbir aksama olmadı. Sahi sözlükte “haysiyet” diye bir kelime vardı. Haberi yapanlardan hiçbiri mi bunu duymamıştı?
★★★
Her neyse… Aferin bize de… Niye?
Her ortamda Türkiye'yi “gelişmiş” değil “gelişen” ülke kategorisine sokan Birleşmiş Milletler, konu iklim anlaşmasına gelince siz “gelişmiş ülke” sınıfındasınız deyip duruyordu.
İklim dostu olmak da bedava değil… Çok ciddi anlamda para harcamak ve dönüşüme gitmek gerekiyor. Bunun için de Paris Anlaşması ile kurulan 100 milyar dolarlık iklim fonu söz konusu…
Fondan gelişmiş ülkeler para alamadığı gibi para veriyor! Türkiye “Biz gelişmiş miyiz ulan develer?” diye sorup haklı olarak anlaşmayı onaylamıyor, bazı pazarlıklar yürütüyordu. Doğruya doğru…
★★★
Bazı gelişmeler oldu. Dünya Bankası, Almanya ve Fransa 3 milyar dolarlık kredi vadetti. Avrupa Kalkınma ve Yatırım Bankası da işin içine girdi. Hibe kapsamı genişletildi.
Yalnız bu dönüşüm için uzmanlara göre Türkiye'nin en az 50 milyar dolar harcaması gerekli…
Yeni açıklanan Orta Vadeli Program'a bakıyoruz. Yeşil mutabakatın adı var, parası yok. Uygun görünen bütçe ile ancak millet bahçesi kurar, çoluk çocuk yuvarlanırsın… Fazlasını da yapamazsın!
★★★
Boşver… Acelesi yok ki! Emisyon azaltma beyanları her 5 yılda bir verilecek. İyileştirmeler bu süreç aralarında gözlenecek.
En erken 2026'da denetimler başlayacak. Yaklaşık 25 yıl boyunca devam edecek ve 2050'ye kadar sürecek.
★★★
Türkiye ne zaman ve ne kadar sera gazı azaltım taahhüdünde bulunacağına kendisi karar verecek. Parayı da veriyorlarsa o zamana kadar kim öle kim kala?
O parayla yeni bir saray yapar, yepyeni son model bir uçak alır, artanı ile de ağaç dikeriz. Fidan ihalesini de yandaşa veririz. Sahi Kanal İstanbul için kaç ağaç kesilecekti? En az 200 bin mi? Unutmayın, sorarlarsa en çevreci biziz… Biz!