Erdoğan'ın Diyarbakır ziyareti beklentileri karşıladı mı?

İndependent Türkçe’den Abdülhakim Günaydın, “konu ile ilgili olarak, siyasi partilerin yerel temsilcileriyle görüştü.

Erdoğan

“Türkiye'nin dünkü demokratik ve ekonomik sorunlarını nasıl biz çözdüysek bundan sonraki her meselesini de yine biz çözeceğiz. Diyarbakır bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle önümüzde duracak güç, bizi engelleyecek kimse tanımıyoruz.”

Bu sözler Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Erdoğan, bu sözleri dünkü Diyarbakır ziyaretinde söyledi.

Konuşmalarında Diyarbakır Cezaevi'nin müze olacağı bilgisini de paylaşan Erdoğan, isim vermeden eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP'yi hedef aldı.

Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasete başladığı günden bugüne, Diyarbakır başta olmak üzere bölgeye çok sayıda ziyaret gerçekleştirdi.

"Kürt sorunu"na dair bir açıklama beklentisi vardı

Özellikle Diyarbakır ziyaretinde "açılım" veya "Kürt sorunu"na dair bir açıklama olur mu? şeklinde hep bir beklenti oluştuğu için pür dikkat takip edildi.

Ziyaretler sonrası hep bir tartışma oldu. Kimi siyasiler çok verimli geçtiğini savundu, kimileri de görüntü vermekten ibaret gördü.

 

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan / Fotoğraf: AA

 

Dünkü Diyarbakır ziyaretinde de benzer tartışmalar yaşandı. İktidar kanadı ziyareti kardeşlik buluşması olarak yorumlarken, muhalefet aksi görüşte.

Peki Erdoğan'ın ziyareti beklentileri karşıladı mı?

Siyasi partilerin Diyarbakır il başkanları, Erdoğan'ın ziyaretini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Hep eski hikayeler anlatıldı"

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Diyarbakır İl Başkanı Av. Cihan Ülsen, ziyaretin kayıtlara heyecanı ve karşılığı olmayan bir ziyaret olarak geçtiği görüşünde.

Hem söylem hem de ortaya konulan argümanlara bakıldığında yeni bir şeyin olmadığını ve eski üslubun devam ettiğini aktaran Ülsen, "Kürtleri yok sayan, ülkede tıkanan siyasi meselelere dair yeni bir söylem üretemedi. Hep eski hikayeler anlatıldı" yorumunda bulundu.

Ziyaret öncesi yaptığı açıklamada yine birilerine sataşacağını ve siyaset alanını buradan tahkim edeceğini söylediğini anımsatan Ülsen, "Hakikaten de öyle oldu. HDP, Selahattin Demirtaş ve bir kısım siyasilerle kavga ederek, birtakım ithamlarda bulunarak bir söylem inşa etti. Yapıcı ve ileriye yönelik olmayan, tamamen kavgacı bir üslupla ziyaretini tamamladı" diye konuştu.

 

Cihan Ülsen

Cihan Ülsen / Fotoğraf: Twitter

 

"Eylem ve söylem Perinçek ve Bahçeli'ninkiyle aynı"

Ziyaretin amacının yeni seçmen kazanmak veya AK Parti'nin icraatlarının anlatmak olmadığını, bölgede yaşanan çözülmenin önüne geçmek olduğunu savunan Ülsen, "Zaten taşında yöntemiyle alan dolduruldu, bunu herkes gördü. Beklentileri karşılamadığı gibi aradığını bulamadı, zaten bulamayacağı da belliydi. Çünkü bunun birçok sebebi var" dedi ve şunları ekledi:

"2018'den bu yana, yani cumhurbaşkanlığı sistemine geçişten bu yana Kürtleri ötekileştiren, yok sayan ve varlıklarını dahi inkar edecek bir siyaset dili inşa etti. Ortaklarıyla birlikte bunu açık bir şekilde deklare ediyor. Diyarbakır'a geldiğinde çözüm diliyle konuşuyor ama eylem ve söylemler Perinçek ve Bahçeli'ninkiyle aynı. Önceki gelişlerde daha bir heyecan olurdu, ne söyleyeceğine kulak kabartılırdı. Dün kimse acaba cumhurbaşkanı ne söyleyecek? Yeni bir şey söyleyecek mi? diye dönüp arkalarına bile bakmadı."

"Kamu personeli zorla ve baskıyla getirildi"

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin de Ülsen ile benzer görüşte.

Tören alanına çevre illerden yüzlerce araçla insan getirildiğini ve bunun AK Parti'nin eridiğinin bir göstergesi olduğunu kaydeden Ergin, "Taşıma suyla değirmen dönmez. Ayrıca Diyarbakır'dan kamu personellerinin zor, baskı ve tehditle getirilmeye çalışılması tükenmişliğin ispatıdır" dedi.

Ergin'e göre günlerdir beklenen ve "müjde" diye insanlara sundukları tek şey acıların yaşandığı, zulüm, işkence ve insanlık dışı muamele ile anılan Diyarbakır Cezaevi'nin kültür merkezine dönüştürmeleri oldu. Oysa daha önce insan hakları müzesine dönüştüreceklerini yine bizzat Erdoğan söylemişti.

 

Abdurrahman Ergin

Abdurrahman Ergin / Fotoğraf: Twitter

 

Bir hak ortaya konulacaksa bu beklentiye mahal vermeden ve oy kaygısı duyulmadan samimiyetle yapılması gerektiğine değinen Ergin, "Annelerin acısı hepimizin acısıdır. Hangi düşünceden olursa olsun tüm anneler değerlidir. Diyarbakır anneleriyle bir araya gelinmesi önemlidir ama Cumartesi annelerini de dikkate almalıdır. Anneler arasında yapılan ayrımı doğru bulmuyoruz. Mazlum ve mağdur tüm anneler sahiplenilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

"Kamplaştırma ve kutuplaştırma siyaseti insanımızı bezdirdi"

Ergin, "Gençlerle bir araya gelinmesi önemli ama asıl önemli olan gençlerin işsizlik sorununa çare bulmasıdır. Diyarbakır'ımızda 200 bin civarında işsiz insanımızın olması, büyük bir travmaya sebep olmaktadır" dedi.

Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinde eğitim, sağlık, hayat pahalılığı, işsizlik, göç sorunu, ırkçılık ve ayrımcılık gibi konulara değinmemesi manidar bulan Ergin, devamında şunları kaydetti:

"İktidarın yıllardır izlediği kamplaştırma ve kutuplaştırma siyaseti insanımızı bezdirmiştir. Halbuki iktidar; toplumun huzurunu, barışını, hakkını, adaletini sağlamaya; farklı düşüncedeki insanlara kapsayıcı, kucaklayıcı, kuşatıcı bir yöntemle; tüm vatandaşlarına şefkatle, merhametle yaklaşmalıdır. İktidar aleyhine bir durum ortaya çıktığında yapılması gereken bunun düzeltilmesi iken, üstünün örtülmesi ve muhalefete saldırarak unutturulmaya çalışılması, artık insanımız tarafından görülmektedir. İnsanımız gerçeklerin saptırılmasından, algılarla kaldırılmaktan bıkmıştır, usanmıştır ve önümüzdeki seçimde gerekeni mutlaka yapacaktır."

"Görsellikten başka hiçbir anlamı olmayan bir ziyaretti"

Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç da Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinin daha çok protokol ziyareti şeklinde olduğunu söyledi.

Ziyaretin gelişigüzel ve hazırlıksız olduğunu ifade eden Altaç, "Örneğin talep, bölge sorunları ve yaşanan sıkıntılarla ilgili bir açıklaması olmadı" dedi.

 

Aydın Altaç

Aydın Altaç / Fotoğraf: Twitter

 

İnsanları miting alanında toplamak için valilikten kaymakamlığa, emniyetten askeriye ve belediyelere kadar tüm kurumların seferber edildiğini vurgulayan Altaç, "Görsellikten başka hiçbir anlamı olmayan bir ziyaretti" yorumunda bulundu.

"Bölge halkı bir daha prim vermez"

Altaç'a göre önceki ziyaretler bir heyecan oluştururken sonuncusu siyaseten çok anlamsız, hatta yollar kapatılmasa vatandaşın Erdoğan'ın gelişinden bile haberi olmaz.

Erdoğan'ın bu saatten sonra ne Diyarbakır ne de bölgede aradığı desteği bulamayacağını savunan Altaç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çünkü kredisini tüketti. Bundan sonra destek görme şansı kalmamıştır. Hele hele ‘Kürt sorunu yoktur' ve son olarak Kürt kadınlarına yönelik çocuk sayısıyla ilgili mesajından sonra destek göremez. Bölge insanı bu kadar mesafeli davranan, ötekileştiren bir anlayışa neden destek versin ki, bir mecburiyeti mi var? Bu kadar ağır hakaret, bu kadar görmezden gelme ve ötekileştirme politikaları sürdüren bir siyasetçiye bu saatten sonra kimse prim vermez diye düşünüyorum."