Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) cumhurbaşkanı adayı çıkaracağını açıklaması seçim sürecine dair senaryolara yenilerini ekledi. Kürtlerin siyasi eğilimlerini, toplumsal taleplerini anlamaya yönelik saha araştırmaları yapan Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi’nin kasım ayında yaptığı çalışma, kamuoyunun gündeminde öne çıkan bu tartışmaya ışık tutan yanıtlar sunuyor.
14 ilde Kürt seçmenlerin yaklaşan seçimlerle ilgili tutum, tercih ve eğilimini anlamaya yönelik olarak yapılan bu çalışmanın sonuçlarına göre HDP, oylarını büyük oranda koruyor. Araştırmaya göre, HDP’yi destekleyeceğini söyleyen seçmenlerin yüzde 70,7’si ittifaklı bir seçim olması durumunda HDP’nin ittifakını tercih edeceğini ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 9,4’ü Cumhur İttifakı’nı, yüzde 9,2’si de Millet İttifakı’nı tercih edeceğini belirtirken kararsız olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 5,2, boykot edeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 4,2.
HDP SEÇMENİNDE MİLLET İTTİFAKININ ADAYINA EĞİLİM VAR AMA…
HDP seçmeni nezdinde Millet İttifakı’nın ortak adayı ile yürüme eğilimi tespiti yer alan araştırmanın bulgularına göre Kürt seçmenin büyük çoğunluğu seçimlerin ikinci tura kalması halinde HDP’nin tutumuna göre hareket edeceğini söylüyor.
HDP’Lİ SEÇMENİN YÜZDE 75’İ PARTİSİNİN KENDİ ADAYINI ÇIKARMASINI İSTİYOR
HDP’li seçmenlerin yüzde 75,6’sı HDP’nin seçimlerin ilk turunda kendi adayını çıkarması yönünde görüş bildiriyor. Katılımcıların en yüksek oranda tercih ettiği aday yüzde 85,3 ile Selahattin Demirtaş.
KÜRT SEÇMENLERİN ERDOĞAN VE AK PARTİ TERCİHİNDE DÜŞÜŞ
Araştırmaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan Kürt seçmen nezdindeki desteğinin yarıya yakınını kaybetmiş durumda. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a oy veren seçmenlerin yüzde 58,1’i, “Bu pazar Cumhurbaşkanlığı Seçimi olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna ‘Recep Tayyip Erdoğan’ cevabını veriyor. Daha önce Erdoğan’ı tercih eden katılımcıların yüzde 10,8’i bu pazar seçim olsa HDP’nin göstereceği adayı tercih edeceğini ifade ediyor.
AK PARTİ’DEN KOPAN KÜRT SEÇMEN MUHALEFETE GİTMİYOR
Araştırmaya göre daha önce AK Parti’ye oy veren Kürtlerin yüzde 14’ü de bugün HDP’ye oy vermeyi düşündüğünü söylüyor. AK Parti’den kopan Kürt seçmenlerin önemli bir bölümü ise ‘gri alanda’ yani herhangi bir muhalefet partisine oy verme eğiliminde değil. Araştırmada bu duruma ilişkin şu tespit yapılıyor: “AKP’li seçmenin, partisine yönelik kayda değer memnuniyetsizliklerinin olduğu ancak bu memnuniyetsizliğin muhalefet bloku lehine gelişim göstermediği görülmektedir.”
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi Genel Direktörü Azad Barış, Erdoğan ve Kürt seçmen arasındaki makasın kapanmayacak şekilde açıldığını ifade ederken, “Altılı Masa’nın AKP’yi aratmayan tutum ve söylemleri Kürt seçmen davranışında etkili olur” dedi. Cumhurbaşkanlığı yarışının zorlu geçeceğini ve sonucu Kürt seçmenin belirleyeceğini ifade eden Barış’ın araştırmanın sonuçlarına ilişkin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Kasım ayında yaptığınız ‘Kürt Seçmen Eğilimi’ araştırmasından çıkan sonuçlarla ilgili temel bir çerçeve çizebilir misiniz?
Araştırmamızın en temel bulgularından biri AKP’nin önemli oranda oy kaybedişi ve HDP’nin son yedi yılda yaşanan baskılara ve kutuplaştırıcı siyasete rağmen beklenmedik bir yükseliş yakalaması. Araştırmamızın sonuçlarına göre AKP’den HDP’ye yönelen yüzde 14’lük bir seçmen grubu var. AKP’den kopan her 3 seçmenden biri ise gri alanda.
CHP, Kürt seçmen nezdinde bir miktar oy artışı kaydederken, DEVA’nın artış eğiliminin durduğu, Gelecek Partisi ve Zafer Partisi başta olmak üzere seçime ilk defa girecek partilerin hiçbirinin henüz Kürt seçmen tarafından tercih edilmediği görülmektedir. Bunun yanı sıra muhalefet partilerinden İYİ Parti’nin Kürtler nezdinde anlamlı bir karşılığı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Altılı Masa içindeki partilerin Kürt meselesine yaklaşımda iktidar blokundan farklı olmayan karakterinin bu eğilimde belirleyici olduğunu söyleyebiliriz.
‘SEÇMEN GRİ ALANDA ÇÜNKÜ ONU KENDİSİNE ÇEKEN BAŞKA BİR RENK YOK’
‘Gri alan’da bulunan seçmeni tarifler misiniz?
Gri alanda bulunan seçmenin geri çekilme zemini geçici bir alandır. Her halükârda ya eski rengine dönecek ya da başka bir renge bürünecektir. Yani AKP’ye oy vermek istememesine rağmen herhangi bir muhalefet partisine de oy vermeme eğiliminde değiller. Bunun kısa tercümesi; onu kendisine çeken, etkileyen veya büyüleyen başka bir renk olmadığından hâlâ o alanda durması.
‘AKP’NİN POLİTİKALARI AKP’YE DESTEK VERMİŞ KÜRT SEÇMENİN DE TEPKİSİNİ ÇEKİYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin oylarında geçmiş seçimlere göre düşüş olduğunu söylüyorsunuz. Araştırmanızdaki bulgular da bunu gösteriyor. Bu düşüşün sebeplerini nasıl açıklarsınız?
AKP’nin özellikle 2015’ten sonra izlediği politikalar ve beraberinde Kürt seçmenin toplumsal taleplerine cevap verecek politikalar üretemiyor oluşu, giderek MHP çizgisinde ve söylemlerinde siyaset yapması, katı bir milliyetçi siyaset yürütmesi, zaten belirli bir sınırı kendi doğalında çizdi. AKP’nin ortaya çıktığı ilk zamanlardaki liberal söylem ve politikalarının yerini katı bir otoriterizme bırakmasının etkisini de en çok Kürt seçmende gösterdiğini izlemek mümkün. AKP’nin bu politikaları, mütedeyyin ve uzun yıllar AKP’ye destek vermiş Kürt seçmenin de tepkisini çeken bir durum. Bu makas değişikliğinin önümüzde süreçlerde daha da belirgin olacağını söyleyebiliriz.
‘ALTILI MASA CUMHUR İTTİFAKI İLE BENZERKEN KÜRT SEÇMEN NEDEN MİLLET İTTİFAKI’NA YÖNELSİN?’
Kürt seçmenin Altılı Masa ve Millet ittifakına bakışını nasıl okursunuz?
Altılı Masa’nın alışılagelmiş tekçi politikaları aşamayan tutumu ve Kürtlerin temel hak ve özgürlük taleplerine yönelik hiçbir çözüm üretememesi, Kürt seçmenin Altılı Masa’ya mesafeli ve eleştirel bakmasını beraberinde getiriyor.
Kürt seçmen altı partiden oluşan bu yapının Cumhur İttifakı’ndan ayrı bir bakış açısına veya yönetim projesine sahip olmadığını düşünüyor. İki ittifakın Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerine yaklaşımı konusunda benzer olduğunu görüyor. Bu şartlar altında Kürt seçmen neden Millet İttifakı’na yönelsin ki? Altılı Masa’nın HDP’ye bu yaklaşımı elbette seçim sonuçlarına önemli oranda etki edecek, dengeleri büyük oranda değiştirecektir. Elbette burada HDP’nin yönlendiriciliğini ve bu seçmen grubunu konsolide edebildiği gerçeğini de hatırda tutmak lazım. Bu durum önümüzdeki süreçte seçim davranışını büyük oranda etkileyecektir.
‘HDP SEÇMENİ MEVCUT REJİME KARŞI POZİSYONUNU ALTILI MASA’YA DA HİSSETTİRECEK’
Kürt seçmenin Altılı Masa’dan beklentisi ne?
Her şeyden önce Kürt seçmen temsil edilmek, eşit yurttaş muamelesi görmek istiyor. Yok sayılan, ötekileştirilen ve sürekli baskılara maruz kalan değil diğer temel haklarının anayasal güvenceye alındığı bir nizam istiyor. Dolayısıyla Altılı Masa’dan en temel beklentisi evrensel değerlerin dikkate alınması. Demokratik bir ülkede, özgür yurttaşlar olarak yaşamak istiyor, sadece HDP seçmenleri değil bütün Kürt seçmenlerinin temel beklentisi bu.
Bu nedenlerle HDP seçmeni mevcut siyasal rejime karşı aldığı pozisyonu Altılı Masa’ya da hissettirmek üzere bir seçime gidecek. HDP seçmeni için ikisinin arasındaki en belirgin fark birinin iktidar olması diğerinin de kendisini bu iktidarın muhalefeti olarak görmesi. Böylesi bir iktidar karşısında Altılı Masa’nın direngen, demokrat ve halkçı olması gerekirdi. Ama bütün bunların esamesi okunmuyor. Onun için böyle bir muhalefetin işinin hakikaten çok zor olduğunu belirtebiliriz.
HDP’nin cumhurbaşkanı adayını çıkarmasının Altılı Masa’ya zarar vereceği, Cumhur İttifakı’nın lehine olacağı yorumları yapıldı. Siz HDP’nin bu çıkışını nasıl okuyorsunuz?
HDP geçen sene eylül ayında bu konudaki ilkesel tutumunu ortaya koydu. Muhalefet partilerinin buna kulaklarını tıkaması, gözlerini kapatması, HDP’nin kendi yol haritasını oluşturması ve güçlendirmesini beraberinde getirdi.
HDP’nin kendi adayıyla seçimlere gideceğini beyan etmesi hem muhalefetin dağınık görüntüsüne bir itiraz hem de kendi siyasal geleneğiyle, politik öncelikleriyle ve alternatif olma iddiasıyla uyumlu. Yapmış olduğumuz araştırmada da zaten HDP’li seçmenlerin büyük çoğunluğu HDP’nin seçimlere kendi adayıyla gitmesini istediğini ortaya koydu. Bu bağlamda HDP’nin çıkışının hem Kürt seçmen hem de HDP’li seçmenden büyük oranda destek gördüğünü söyleyebiliriz.
‘ALTILI MASA’NIN AKP’Yİ ARATMAYAN SÖYLEMLERİ KÜRT SEÇMEN DAVRANIŞINDA ETKİLİ OLUR’
HDP’nin kendi adayını çıkarmasının olası sonuçları neler olur?
HDP’nin kendi adayıyla seçime gitmesi, sadece cumhurbaşkanlığı yarışı açısından değil Meclis’teki siyasal matematiğin şekillenmesi, kendi kitlesinin konsolidasyonu, iktidar ve muhalefet arasında sıkıştırılmaya çalışılan Kürt siyasetinin halkla ilişkiler, politik aktivizm gibi konularının tamamına etki eder. Öte taraftan seçimi bir sonraki tura taşıyabilir. Elbette mevcut takvime göre seçimlere 5 aydan fazla bir sürenin kaldığını ve bu sürecin birçok değişikliği beraberinde getirme ihtimalini hatırda tutmak lazım. Seçimlerin ikinci tura kalması durumunda HDP seçmeninin örgütlü bir şekilde davranma eğiliminde olduğunu ve HDP’nin işaret edeceği adayın tercih edileceğini söyleyebiliriz. Bu durumun küçük bir replikasını son yerel seçimlerde görmek mümkündür. HDP’nin Kürt seçmen üzerindeki etki gücünü de unutmamak gerekir. Her ne kadar mütedeyyin veya dindar olarak tariflenen Kürt seçmen hala HDP’ye karşı mesafeli davransa da Kürtlerin ağırlıklı ekseriyeti HDP’yi birinci adres olarak görüyor. Bu seçimde bu etki gücünü daha fazla hissedeceğiz.
HDP’nin Altılı Masa’nın adayını işaret etmesi de adayın kim olduğuna göre şekillenecek. Bu da Altılı Masa’nın seçim sürecinde ortaya koyacağı siyasi tavır, kullanacağı söylem ve elbette bugünden sonra Kürt halkına ve Türkiye toplumuna ne vadettiğine göre şekil alacaktır. Eğer Altılı Masa bileşenleri Erdoğan sonrası süreçte normalleşme, çözüm gibi konularda ikna edici bir tutum ortaya koymazsa bu süreç farklı siyasi gelişmelere de gebe olabilir. Hukuk, demokrasi, adalet, barış gibi temel konularda AKP’den farklı olmayan hatta yer yer AKP’yi aratmayan tutum ve söylemler seçmen davranışında önemli oranda belirleyici olacaktır.
Kamuoyunda Altılı Masa’nın olası adayları olarak adı geçen isimlere Kürt seçmenin bakışı nasıl?
Yaptığımız araştırmanın bulgularından ön plana çıkan en önemli hususlardan birinin, HDP’li ve Kürt seçmenin adaydan çok zihniyete ve temsiliyete önem verdiği orta çıktı. Burada kadın, Alevi ya da başka kategorilerin değil, anlayışın rol oynadığı ve bu aday profilinin Türkiye’nin temel sorunlarına Kürtlerin hak ve özgürlük taleplerine ne oranda cevap verebildiği gibi faktörlerin belirgin olduğunu söyleyebiliriz. HDP’nin temel politikalarıyla uyumlu bir aday olması en önemli kriter denilebilir. Araştırmamızda HDP’li seçmenlerin kadın bir adayı destekleme konusunda da hiçbir çekincesinin olmadığını, özellikle Gültan Kışanak seçeneğinin büyük oranda öne çıktığını belirtebiliriz.
‘KÜRT SEÇMENDEN EN ÇOK DESTEK GÖREN İSİM İMAMOĞLU’
Altılı Masa’nın adayı olarak konuşulan Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a HDP seçmeninin bakışı nasıl?
Yaptığımız araştırmaların sonuç bulgularından hareketle bu üç siyasi figür içinde Kürt seçmenden en fazla destek gören isim Ekrem İmamoğlu. Ama son zamanlarda İstanbul’daki Kürt seçmenin İmamoğlu desteğinde büyük bir düşüş eğilimi var. Kürt illerinde ise yine en çok destek gören isim İmamoğlu.
İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararıyla beraber muhtemel bir adaylığının şimdilik bloke edildiğini düşünürsek, Kürt seçmenin destekleyebileceği diğer isim Kemal Kılıçdaroğlu. Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’nu antipatik bulmadığını ve HDP’nin de yönlendirmesiyle destekleyebileceklerini söyleyebiliriz.
Son olarak muhalefet cephesinin muhtemel adayları arasında ismi geçen Mansur Yavaş’ın İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’na nazaran Kürt seçmen tarafından desteklenmediğini yaptığımız araştırmaların bulgularına dayanarak söyleyebilirim. Yavaş’ın siyasi geçmişi, angaje olduğu siyasi gelenek, Kürt meselesine yaklaşımda geleneksel devlet yaklaşımını temsil etmesi gibi faktörler bu durumun şekillenmesinde belirleyici.
‘ERDOĞAN VE KÜRT SEÇMEN ARASINDAKİ MAKAS, KAPANMAYACAK ŞEKİLDE AÇILMIŞTIR’
Kürt seçmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakışı nasıl? Seçim sürecinde Erdoğan’ın Kürt seçmeni kazanmak için atacağı olası adımların etkisi/etki gücü ne kadar?
Cumhur İttifakı’nın bu seçimlerde de Kürtlerin oyunu alabilmek için bazı girişimlerde bulunacağını öngörmek güç değil. Stratejik bir dönüşümden ziyade taktiksel bir yeni sürecin başlaması için kimi hamleler atabileceğini, içe dönük bir ‘yeniden yoklama’ ihtimalinin olabileceğini düşünüyorum. Kürt seçmen 20 yılı aşkın siyasi tarihinde Erdoğan’ın siyaset tarzını, önceliklerini, pragmatist karakterini yeterince anlamış bir seçmen grubu. Özellikle son 7 yılda hayata geçirilen baskıcı politikaların Kürt seçmenin Erdoğan’a bakışında büyük bir değişim yarattığını söyleyebiliriz. Bu durum seçimlerde Erdoğan’la ilgili tutum ve eğilimleri de büyük oranda etkileyecektir. Erdoğan ve Kürt seçmen arasındaki makas, kapanmayacak şekilde açılmıştır.
‘HDP 7 HAZİRAN 2015 SEÇİM SONUÇLARINI AŞAN BİR SİYASAL MATEMATİK ELDE EDECEKTİR’
HDP’nin kapatılmasının olası sonuçları nelerdir?
HDP bütün baskılara rağmen büyüyerek siyasi etkisini sürdürmektedir. Kapatma davasının HDP’yi, Kürt hareketini küçülten değil onu daha büyüten bir olgu olarak karşımıza çıkacağını şimdiden görmek mümkündür. Tecrübelerim ve gözlemlerim beni yanıltmazsa bu seçimlerde HDP 7 Haziran 2015 Seçim sonuçlarını aşan bir siyasal matematik elde edecektir.
‘CUMHURBAŞKANLIĞI YARIŞI ZORLU GEÇECEK, SONUCU HDP VE KÜRT SEÇMEN BELİRLEYECEK’
Hem parlamento aritmetiği hem de cumhurbaşkanlığı seçimini, HDP’nin Altılı Masa’ya yönelik eleştirilerini de göz önünde bulundurarak değerlendirecek olsanız, seçim sonuçlarına dair öngörünüz ne olur?
HDP veya Kürt seçmenin anahtar bir rol oynayacağını söylemek gerekir. Mevcut dengelerin karışık olması ve seçim stratejilerinin değişmesinden dolayı, seçim sonuçları ile ilgili bir öngörüde bulunmak şimdilik zor olsa da bugünkü tabloda Altılı Masa’nın söz konusu ürkeklik ve dağınıklığı, iktidar partisini daha avantajlı hale getirdi. Buna rağmen HDP başta olmak üzere muhalefetin güçlü bir parlamento üstünlüğünü yakalayacağını, dolayısıyla mevcut aritmetiğin muhalefet lehine değişebileceğini öngörmek mümkün.
Buna karşın cumhurbaşkanlığı yarışının çok zorlu geçeceği ve sonucu önemli oranda HDP ve Kürt seçmenin belirleyebileceğini söyleyebiliriz. Başka bir ifadeyle hangi blokun seçimi kazanacağı gerçeği HDP’nin ortaya koyacağı stratejiye göre biçim alacak. Cumhurbaşkanlığı yarışını son yerel seçimlerde olduğu gibi HDP’nin hamlelerini dikkate alarak okumakta fayda var. Bu okuma biçimi sadece bu seçim bağlamında değil, ülkenin ve bölgenin yeni yüzyılının nasıl şekilleneceğini göstermesi açısından da önemli.
Kaynak: Farklı Bakış