Tarih: 22.12.2019 03:46

Erdoğan: Kılıçdaroğlu, Dersim konusunda bizim hassasiyetimizi gösteremiyor

Facebook Twitter Linked-in

 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri töreninde konuştu.

CHP’nin yakın tarihteki olaylarla yüzleşmesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstadın (Necip Fazıl Kısakürek) hakkında eserler verdiği ve bu uğurda bedeller ödediği yakın tarihimize dair hadiselerin halen yeterince aydınlığa kavuşturulamadığını görüyoruz. Mesela tek parti CHP’sine ait dönemde objektif bir şekilde tüm boyutlarıyla araştırılması gereken karanlık noktalar bulunuyor. Elbette bunu öncelikle yapması gereken anamuhalefet partisi CHP’nin bizatihi kendisidir” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Erdoğan, “Bu partinin başındaki zat, Dersimli olmaktan da gurur duyduğunu söylüyor. Ancak Dersim olaylarıyla ilgili bizim yaklaşık 10 sene önce gösterdiğimiz hassasiyet ve vicdani tavrın 10’da birini dahi sergileyemiyor. Biz CHP’nin kurumsal anlamda Dersim konusunda ne düşündüğünü, nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu halen bilmiyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

KARANLIK BİR DÖNEME IŞIK TUTTU: Üstat, Son Devrin Din Mazlumları kitabında yakın tarihimizin bilerek çarpıtılan karanlık bir dönemine ışık tutma cesaretini göstermiştir. Üstat bunu da entelektüel düzeyde bile olsa alternatif tarih okumasının yapılmadığı günlerde gerçekleştirmişti. Bu aynı zamanda din, ahlak ve iman diyenlerin, kültür ve sanat çevrelerince aforoz edildiği bir dönemdir. Ömrünün son nefesine kadar da baskı ve yıldırma çabalarından kendisini kurtaramamıştır. 1947 yılından 1983 yılına kadar tam 8 kez hapse giren üstat, ebedi aleme yine boynuna taşıdığı mahkumiyet kararıyla irtihal etmiştir.

YAKIN TARİHİMİZDE HALEN AYDINLATILAMAYAN HADİSELER VAR: Üstadın hakkında eserler verdiği ve bu uğurda bedeller ödediği yakın tarihimize dair hadiselerin halen yeterince aydınlığa kavuşturulamadığını görüyoruz. Tarihimiz doğrusuyla ve yanlışıyla, eksiğiyle ve fazlasıyla, sevinciyle ve üzüntüsüyle bizim tarihimizdir. Geçmişimizle yüzleşmek bizi küçültmez, tam tersine büyütür. Bilhassa hakikatlere ulaşma şansımızın oldukça yüksek olduğu yakın tarihimizle ilgili bu yaklaşıma daha çok ihtiyacımız var. Mesela tek parti CHP’sine ait dönemde objektif bir şekilde tüm boyutlarıyla araştırılması gereken karanlık noktalar bulunuyor. Elbette bunu öncelikle yapması gereken anamuhalefet partisi CHP’nin bizatihi kendisidir.

CHP’NİN ÖZELEŞTİRİ VERMESİ ŞART: Ancak yakın tarihle ilgili en fazla CHP’nin konuşması gerekirken dikkat ederseniz bu tartışmalar gündeme geldiğinde derin bir sessizliğe bürünüyorlar. Açıkçası CHP’nin bu millete kendi tarihiyle ilgili kapsamlı, samimi bir özeleştiri vermesi şarttır. İskilipli Atıf Hoca’nın idamından Dersim olaylarına, Türkçe ezan zulmünden 27 Mayıs darbesindeki rolüne kadar pek çok üzücü hadisede CHP, kendi tarihiyle yüzleşme cesareti göstermemiştir.

DERSİM OLAYLARIYLA İLGİLİ NE DÜŞÜNDÜKLERİNİ BİLMİYORUZ: Dersimli olan zat da bunu açıkça ortaya koyamamıştır. İşte bu partinin başındaki zat, her fırsatta Dersimli olduğunu ve Dersimli olmaktan da gurur duyduğunu söylüyor. Ancak Dersim olaylarıyla ilgili bizim yaklaşık 10 sene önce gösterdiğimiz hassasiyet ve vicdani tavrın 10’da birini dahi sergileyemiyor. Biz CHP’nin kurumsal anlamda Dersim konusunda ne düşündüğünü, nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu halen bilmiyoruz.

CHP GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞENE KADAR PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ: CHP’nin bir an önce milletin karşısına çıkıp bu ülkeye yaşattıkları için ya özür dilemesi ya da üzücü olaylardaki rolleri için pişmanlık duyduğunu söylemesi gerekiyor. Türkiye’nin geleceği için, milletimizin kalbinde kabuk bağlayan yaraların tekrar tekrar kanatılmaması için biz bu tavrı gerekli görüyoruz. Yoksa ülkemiz belli art niyetli çevrelerin sosyal mühendislik projelerinden kendini kurtaramayacaktır. Şimdiye kadar toplumsal kucaklaşmayı perçinleyici birçok adıma imza atan bir parti olarak, muhakkak bu konunun da takipçisi olacağız. CHP yönetimi geçmişleriyle yüzleşene, darbeler, katliamlar, yasaklar, idamlar ve kanlı sokak olaylarındaki rollerini cesaretle açıklayana kadar peşlerini bırakmayacağız. Böylece sadece ülkemizin sancılı bir dönemine ayna tutmakla kalmayacak aynı zamanda üstat Necip Fazıl’ın uğrunda bedel ödediği emanetine de sahip çıkacağız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —