Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin de bulunduğu bölgede, halkın itirazlarını bastırmaya çalışan devletlerin yıkımla karşılaştığını söyledi ve kamu karşısında hak arayışlarının çoğaltılması gerektiğini anlattı.
İstanbul’da ombudsmanlık konferansında konuşan Erdoğan, “Vatandaşıyla güçlü bağlar tesis edemeyen devletlerin iç ve dış müdahalelere karşı çok daha korunmasız kaldığını görüyoruz. Halkının sahip çıktığı bir ülkeyi hiçbir gücün yıkabilmesi mümkün değildir. Kendi insanının sesine kulak vermeyen tam tersine itirazları hoyratça bastırmaya çalışan devletler çok büyük yıkımlarla karşılaşabiliyor. Özellikle bölgemizde bu vahim hataya düşen pek çok devlet ve yönetim var” diye konuştu. Erdoğan şöyle devam etti:
‘YÖNETİCİLERİMİZ VATANDAŞIMIZIN SESİNE SESSİZ KALAMAZ’
“Özellikle son dönemde hayata geçirdiğimiz köklü reformlarla geçmişte yapılan hataları ve eksiklikleri giderdik. Milletimizin kamu kurumları karşısındaki hak arayışını ne kadar çoğaltır ve etkin hale getirirsek devletimizin o kadar güçlü olacağına inanıyorum. AYM’ye bireysel başvuru yolunun açılmasından CİMER’e kadar bu yaklaşımla hayata geçirdiğimiz pek çok uygulama var. TBMM bünyesinde kamu denetçiliği kurumu da bu anlayışın bir ürünüdür. Hangi kanaldan gelirse gelsin kamu kurumu yöneticilerimizin vatandaşımızın sesine sessiz kalması olamaz. Böyle bir duyarsızlığa biz izin vermeyiz. Hâlâ ciddi sıkıntılar içinde kıvranan bir ülkeyi aynı kriterlerle değerlendirmek tartışmanın yapıcı bir zeminde ilerlemesini engelliyor. İnsan haklarında övünen ülkelerin en ufak bir krizde nasıl despotlaşabildiğini süratle biliyoruz. Tüm aksaklıklarına rağmen neredeyse 70 yıllık çok partili demokrasi tecrübemiz var. Bu konuda pek çok emredici düzenlemeye sahibiz.”
‘MÜLTECİLERE EN BÜYÜK DESTEĞİ TÜRKİYE VERİYOR’
“Dünyanın en güçlüleri çıkıp ne diyor ‘biz bir numarayız.’ Hayır değilsiniz. Dünyada mültecilere en büyük desteği veren ülke Türkiye’dir. Bu benim rakamım değil OECD’nin de rakamıdır. Ekonomisi ve yönetim sistemi bizden çok daha ileride olan ülkeler, vatandaşlarının refahı için ülkelerinin kapısını sığınmacılara kapattı. Biz kapatmadık. Biz o kesici tel örgülerden geçmeye çalıştığını gördükçe ciğerimiz parçalanıyor. Ana muhalefet ise biz bunları tekrar ülkelerine göndereceğiz diyor. Biz varil bombalarıyla inleyen yerden kaçan bu insanları asla ve katta onları varil bombalarına teslim etmeyiz. Ama Türkiye’nin ana muhalefeti eder. Ama biz etmeyiz biz insanı seviyoruz.”
‘BİRİLERİ PETROL PAYLAŞIMININ İÇERİSİNDE’
“Birileri petrol paylaşımının içerisinde. Bizim önümüze de bunu getirdiler. Bizim derdimiz petrol değil, bizim derdimiz bu insanları kurtarmak. Petrol için terör örgütleriyle kol kola girmekten çekinmeyen birçok ülke varken biz bu konuda da onurlu duruşumuzu koruyoruz. Daha da trajikomik olanı Kendi güvenliğimizi sağlamak için attığımız meşru adımlar sebebiyle yaptırım tehditlerine maruz kalmamızdır. Tarih bu olup bitenleri kayda alıyor. İnşa ettikleri duvar gerisinde özgürlük tiyatrosu oynayanlar yarın sırça köşkleri başlarına indiğinde diğer insanların neler hissettiklerini anlayacaklar.”