Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi ve Halkbank arasında yaşanan sorunlar üniversiteyi zor durumda bırakmıştı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası’nın, üniversiteye İstanbul Kartal’daki eski TEKEL arazisinin devriyle ilgili açtığı davalar zincirinde son olarak Danıştay, bedelsiz arazi devri gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Üniversitenin bu araziyi ipotek gösterip Halkbank’tan kredi almış olması nedeniyle Halkbank, Danıştay’ın kararına da dayanarak önce üniversitenin kredi teminatlarını durdurdu sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koymuştu. Krizin zamanlaması ise kamuoyunda “Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti, kendisine muhalefet bayrağını açan Davutoğlu’nu cezalandırmak için üniversitenin üzerine mi gidiyor?” sorusuna neden olmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda Şehir Üniversitesi yönetimi Halkbankası’nı dolandırmak istemekle suçladı. Erdoğan şöyle konuştu:
TAHSİSİ BEN YAPTIM: İstemezdim ama son dönemlerde İstanbul’da bir Şehir Üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar. Özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuzu bir siyasi ayağında da malum zatın (Davutoğlu’nu kastederek) olduğu söylendi. Şunu çok açık söylemek durumundayım her şeyden önce Şehir Üniversitesi’nin tahsisi başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre daha sonra malum zat başbakan olunca bu tahsisi Şehir Üniversitesi’ne mülkiyet devrine dönüştürmüştür.
BU NASIL DOĞRULUK: Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devri olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlar değil mi? Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle bunu sağlıyor. Bu nasıl doğruluk. Peki yanında kim var? Yine bir başka isim Sayın Babacan var. Mehmet Şimşek var. Başka kim var Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu?
DOLANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR: Kimin ne olduğun yaptıklarıyla öğrenin diye anlatıyorum Ve bunlar Halk Bankası’nı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor fakat ödeme planlarında bunlar Halk Bankası’na ödemeleri yapmıyorlar. Ödemeyi yapmayınca Halk Bankası sürekli kendilerini uyarıyor. Borçları 417 milyon noktasında. Yapılandıralım diyorlar. Neyi nasıl yapılandıracaksın? Sen Halk Bankası’na teminat dahi vermedin. Futbol kulüplerinin bütün gelirlerine el koyuyor. Senin neyine el koyacak?
HALEF SELEF OLDUĞUMUZ CUMHURBAŞKANI ARADI: Bir başka alavere dalavere yapıyorlar. Alacağımız öğrencilerin verecekleri paraya el koyun. Sen daha mevcut kotanı doldurmamışsın. Bizim halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı. Siz bunu halledersiniz dedi. Kendisine dedim ki temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Geçmişte bankaların nasıl battığını biliyoruz. Bizim dönemimizde bankaların hiçbiri kasayı boşaltmadı biz de kasayı boşaltamayız.
TEZGAH BAŞKA: Ülker grubu buraya ciddi destekler verdi daha sonra çekildi. Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir. Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar. YÖK de diyor ki siz de mütevelliyi bırakın. Onu da yapmıyorlar. Kardeşlerim tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerimizin ne de akademisyenlerin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok. Burada adeta Halk Bankası’nın dolandırılması söz konusu.
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE: Burası 2,5 milyar değerinde bir yer. Bunu bilabedel devrediyor. Böyle bir şey olabilir mi. Hani dürüstsünüz? Dürüstlüğünüz bu ise bu ülke batmış. Allah bizi bu duruma düşürmesin. Bu konuyla ilgili kararlı bir şekilde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Bu işi Danıştay’a müracaatını yapan da CHP’ye yakın olan mimar ve mühendisler odasıdır. Şu anda bunları ziyaret edenler kim CHP’nin parti sözcüleri genel başkan yardımcıları. Kimin eli kimi cebinde belli değil
Kaynak: gazeteduvar.com.tr