Ak Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e yönelik sözlerine tepki göstererek, parlamentonun gereken cevabı vermesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin güvenlikten ekonomiye kadar pek çok cephede aynı anda beka mücadelesi verdiği bir dönemden geçtiğini savunan Recep Tayyip Erdoğan, “IMF borcumuzu da son kuruşuna kadar Mayıs 2013’de biz ödedik ve o defteri kapattık. Bizim şuanda IMF ile işimiz yok, biz bize yeteriz. Bunların hepsi de bizden önceki dönemlerde toplanıp harcanan, ödemişi bize kalan borçlardır.” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un TBMM Genel Kurulunda Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e yönelik hakaretlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her milli meselemizde karşımızdakilerin ağzı ve üslubu ile bize saldırdı. Dediğim gibi Allah’a şükür bu zatı sadece biz değil, dünyadaki hiç kimse ciddiye almıyor da, zararı sadece kendi partisiyle sınırlı kalıyor. Bu hastalıklı zihniyet parlamentoda bizim grup başkanvekilimiz hanımefendiye saldırdılar. Aynen geçmişte olduğu gibi. Geçmişte de malum Ecevit o zaman bir bayan milletvekilimize, şimdi Malezya Büyükelçimiz, ona ‘susturun bu kadını’ diye hakaret etmişti. Şimdi dün de herhalde oradan ilhamla Grup Başkanvekilimiz Özlem Hanım'a ‘susturun bu kadını’ diyecek kadar ahlaksız, edepsiz bir şekilde davranan bir CHP’nin yetkilileri var. Biz bu ahlaksızlara, bu edepsizlere prim verecek durumda değiliz. Tüm grubumuz, hele hele bir bayan milletvekilimize bu şekilde saldıracak olan ahlaksız, edepsizlere bu parlamento içinde parlamentonun gereken cevabı vermesi lazım. Ceza ise ceza vermesi lazım. ‘Özür diledi.’ Bıraksınlar bu işi. Bunlar öyle kuru özür ile geçiştirilecek işler değil." dedi.
Ak Parti hükümete geldiğinde devletin vatandaşına borçlu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal iyi dinle, sen bu işlerden pek anlamazsın ama öğreteceğim sana da bunu. Devlet ‘zorunlu tasarruf’ diyerek, ‘konut edindirme yardımı’ diyerek vatandaşlarından para kesmiş, ancak ne bunun gereğini yerine getirmiş ne de parayı geri ödemişti. Zorunlu tasarruf kesintileri 1 Nisan 1998 ve 2000 yılı Mayıs ayı arasında yapılmıştı. Memurlarla, 10 ve üzeri iş çalıştıran iş yerleri bu sisteme mecburi olarak dahil edilmişti. Sistemdeki kişi sayısı 10 milyonu buluyordu. Hükümete geldikten sonra bu kesintilerin anaparası ve nemasından oluşan dönemin parasıyla 17 milyar liranın üzerinde bir tutarı, devlet işçisine memuruna borçlu olur mu dedik ve hak sahiplerine bunu ödedik. 1987 ile 1995 yılları arasında konut edindirme yardımı adıyla yapılan kesintiler vardır, bu kapsamdaki toplam 8 milyon kişiye de 3,5 milyarın üzerinde ödemeyi biz yaptık. Hükümete geldiğimizde adeta kucağımızda bulduğumuz 23,5 milyar dolar IMF borcumuzu da son kuruşuna kadar Mayıs 2013’de biz ödedik ve o defteri kapattık. Bunlar geçenlerde bize nasihat ediyorlardı, ne diyorlardı, ‘Yine IMF’den borç almanız lazım.’ Geçen buraya gelenlerle özel toplantılar yaptılar, ondan sonra kıvırmaya başladı. Yapılır, yaparız, bunu yapmakta bir sakınca yok, tamam da size mi kaldı. Siz zaten zamanında yaptınız, bu ülkeyi duman ettiniz. Biz geldik bu borçlanmayı ödedik ve defteri kapattık. Bizim şuanda IMF ile işimiz yok, biz bize yeteriz. Bunların hepsi de bizden önceki dönemlerde toplanıp harcanan, ödemişi bize kalan borçlardır. Devlet milletine borçlu olamaz diyerek bu meseleleri çözdük.” ifadelerini kullandı.