Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "20 bin Öğretmen Atama Töreni"ne katıldı.
Burada konuşan Erdoğan'ın hedefinde, anayasal haklarını kullanarak Ankara'da Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın çağrısıyla sokağa çıkan ve polisin sert müdahalesiyle karşılaşan öğretmenler vardı.
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
''Sevincinizi, heyecanınızı paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerin de katılmasıyla öğretmenlerimizin sayısını 1 milyona çıkarmış bulunuyoruz. Bu sayı göreve geldiğimizde 526 bin civarındaydı, bizim dönemimizde 750 bin öğretmen atandı.
Okullarımızdaki altyapı ve öğretmen eksikliğinden dolayı derslerin çoğu boş geçiyordu. Büyükşehir merkezlerde bile öğrencilerimiz sağlıksız, kalabalık sınıflarda ders görüyordu.
Branş öğretmenine ulaşmanın adeta lüks sayıldığını bu tabloya biz son verdik. Son 20 yılda çok büyük bir dönüşüme imza attık.
28 Şubat sürecinde kılık kıyafetinden dolayı sadece üniversite hakkı elinden alınan değil, istihdamda da sıkıntı yaşanmasını ortadan kaldırdık.
Ülkemize ve milletimize hizmet etmek isteyen herkes özgürce haksızlığa uğramadan bu vazifesini yerine getirebiliyor.
Öğretmenlerimizin haklarını güçlendirme konusunda önemli iyileştirmeye gittik.
ERDOĞAN'DAN ÖĞRETMENLERE SERT ÇIKIŞ
Bütün bu kazanımlar ülkemizde birilerini rahatsız ediyor. Topyekun eğitim sistemimize faydası olan böyle bir şeyi bile istismar ediyorlar.
Boykot çağrısı öğretmenlerimizi siyasi malzeme olarak kullanmayı amaçlıyor. Eğitimi ve öğretmenlerimizi siyasi malzeme yapmak doğru bir yaklaşım değil.
Birçok alanda çocuklarımız yeni sınamalarla yüzleşiyor. Türkiye dair hiçbir projesi olmayanların boykot çağrısı tamamen art niyetli bir girişimdir. Bu boykot moykot nedir? Siz eğitim çğretim mimarı mısınız yoksa caddelerde, sokaklarda çapulcu olarak dolaşanlardan mısınız? Bize yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım. Böyle caddelerde sokaklarda dolaşanlar değil.
Sosyal medyadan yayılan popüler kültürün zararlı etkilerinden çocuklarımızı korumamız gerektiği anlaşılıyor. Bedenen sınıfta zihnen başka yerde olan çocuklar görüyoruz. Öğretmenlerimizden gerekli özeni bekliyoruz.''