Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sputnik´te yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın ifadeleri şöyle:
Ben tamamiyle bu ülkede 82 milyonun Cumhurbaşkanıyım. Bay Kemal bunu anlamıyor, hazmedemiyor. Yeni yönetim sistemiyle bu iş artık bu şekilde tescillenmiş.
Meydanların diline baktığımızda bu seçimde çok ciddi bir yanılmayı anket şirketleri yaşayacak. Anketlerden gelen bilgilere baktığımızda aralarında korkunç farklılıklar var. Meydanlar yalan söylemez. Mecbur mu yani bu insanlar meydanlara gelsin? Bugün Düzce´de saat 12.00 millet meydanda. Bu meydanı dolduran Düzceli kardeşlerim büyük bir coşkuyla, orada konuşmam bitene kadar ayrılmadı. Bir de resim faslı başlıyor. Bunlarla beraber hediyeleşmemiz oluyor. Çay dağıtıyoruz bu sene biliyorsunuz.
Gerçek anketin yapılacağı pazar günü akşamı göreceğiz. Asıl anket pazar günü. Bir de meydanlardaki anketler var. Bunlara baktığımızda gerçekten iyi gittiğimize inanıyorum. Hedefe inşallah varacağız.
Peyderpey yatırımcılar gelmeye başladı. Terör örgütleri ve onların hamileri şimdi yerel seçimleri fırsat olarak görüyorlar. Biz önümüze bakacağız. Yerel seçimde Cumhurbaşkanı, Kabine değişmeyecek ki. Bunlar milletimi aldatmaya çalışıyorlar. Benim sevgili milletim verdiğin bu oyla lokal, mevzi anlamda oralarda bir yönetici seçeceksin. Peki seçeceğin yönetici senin oradaki ekonomik durumunu mu düzeltecek? Böyle bir yetkisi var mı? Yok. Bunlar oralarda çukurlar, kanallar açtılar. Devletin imkanlarını halkına değil Kandil´e gönderdiler. Diyarbakır Belediyesi´nin önünde aylarca çadır kurup, ağlayan anneleri düşünün. Oradaki baronlar hala genç kızları Kandil´e kaçırıyorlar. Oralarda çok ciddi taciz eylemleri de var. O namussuzlar bunu da yapıyorlar.
Lider kadrodan kayıplar vermeye başladılar.
(´Bir gece ansızın´ diyorsunuz, o gece ne zaman gelecek?´ sorusuna) O geceyi biz açıklarsak orada bi tane adam bulamayız. Az önce gösterdikleriniz bunun ön yoklamaları. Bunlar haber verilerek olsa netice alamazsınız. Bunlara hiç haber vermeden, ´bir gece ansızın´ derken bunu başarıyoruz. Bunların içerisinde şu anda alt seviye falan yok. Bakıyorsun Kandil Bölge Sorumlusu. Bunun yanında Dış İlişkiler Sorumlusu. Örgüt Sözcüsü. Bu ismi ismen söylemeyeceğim. Bu isim aslında biliniyor. Şu anda komada olduğunu söylüyorlar arkadaşlar. Bu en üstteki lider kadrosunda. O baronların arasında olanlardan, ağır yaralandı.
(HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli´ye hitaben) Sen ne zamandan beri benim Kürt kardeşlerimin oylarına ipotek koyuyorsun. Ben Kürt kardeşlerime sesleniyorum, sizin iradenize ipotek koyan bu adamlara gelin cevabınızı sandıkta verin. İstanbul´u yönetecek olan bir kişinin sadece belediyecilik değil, devlet yönetimini bilmesini lazım. İşin belediyeciliği aşan boyutu da var. İstanbul´da bizim adayımız Binali Yıldırım Bey. Yıldırım Bey İDO Genel Müdürü´ydü. Sonra Bakan ardında Başbakanlık yaptı. Şimdi Marmaray´ı siz belediyeye yaptırabilir miydiniz? Avrasya Tüneli´ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü´nü belediyeye yaptırabilir miydiniz? Bunun yanında AK Partili belediyeler İstanbul´un içinde çok ciddi metro benzeri yatırımlar yaptılar ve bunlar hizmetini sürdürüyor. Örneğin İzmir´de sayın Binali Bey´in bakanlığı döneminde İzmir´e verilen hizmetler. O yatırımların yerel yönetimle yapılması mümkün değil. Aynı şey Ankara için geçerli.
Ankaramız sınıf atlıyor. Şimdi burada bir tane ilçe belediye başkanını getirip de buraya aday olarak koymak bana göre Ankaralılara saygısızlıktır. Burada ayrımcılığı asla düşünmüyorum. Ankara birçok ilden gelen insanlarımızın yaşadığı bir vilayettir. Burada salt Ankara´da doğup, büyümüş olanlar değil, hepsi var. Biz Ankara´ya rastgele bir aday değil, dedik ki çok kalite bir isim. Tecrübesiyle, bütün bu konudaki bilinciyle 5 dönem Kayseri´de belediye başkanlığı yapmış olan Mehmet Özhaseki Bey kardeşimizle girelim. Kendisi Çevre Şehircilik Bakanlığı yaptı. O bakanlık belediyenin bir üst sınıfıdır. Özhaseki Bey´in Güneydoğu´da çok ciddi hizmetleri oldu. Yeni yönetim sistemine geçince Mehmet Bey´i Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptım. Şimdi Ankara´ya başkan adayı yaptık.
Bunların ortak paydası sadece çıkar. Menfaat ilişkisi. Düşman kim? Erdoğan düşmanlığı. Erdoğan düşmanlığı bunların gözlerini öyle kör etmiş ki, Türkiye düşmanlığı ile Erdoğan düşmanlığını adeta ayırt edemez hale gelmişler. Bölücü terör örgütü ağzıyla konuşanlara tepki gösteremeyen CHP, sözde İyi Parti ve Saadet bu düşmanlığın ortaklarıdır açık söylüyorum. Bu illete Cumhur ittifakı herzaman duracaktır. Cumhur ittifakı olduğu sürece bu topraklarda Kürdistan diye bir bölge inşa etmeleri sözkonusu değildir. Konuşmayı bile zul addediyorum. Benim halkım da buna zaten müsade etmez. Adam kalkıyor benimle alakalı, hepsi de, bir tanesi hariç. ´Filanca partiye oy verenlere ben terörist demişim´. Baktık ki bu kadın da bu işlere bulaştı. Herhalde zemin kapmak istiyor. Denizli Aydın mitinglerinde Meral Hanım kalkıyor, Denizli´deki benim vatandaşlarıma terörist dediğimi söylüyor. 1 hafta önce ben oradayım. Bütün bunların benim konuşma metni içerisinde böyle bir ifade var mı yok mu? Ben böyle bir ifade kullanırsam böyle bu makamda durmam. Ben enayimiyim ya. Ben Cumhurun başkanıyım. Aynı şeyi Aydın´da da yaptı. Ben de davayı açtım. Vatandaşlarıma terörist diyecek kadar vicdansız değilim. Utanmadan, sıkılmadan benim HDP´ye oy verenlere terörist dediğimi ifade ediyorlar. Milletin gözünün içine baka baka alçakça yalana başvuruyorlar.
Bu kadın da bu işlere başladı. Denizli, Aydın mitinglerinde Meral hanım vatandaşlarıma benim terörist dediğimi söylüyor. Ben böyle bir ifade kullandıysam bu makamda durmam. Ben enayi miyim ya?
Biz CHP, Saadet, HDP´lerin oylarına talibiz. Biz 40 yıldır siyasetin içindeyiz. HDP´ye oy veren kardeşlerimi terörist ilan ettiğimi söyleyerek büyük bir yalana başvurdular. Bu iftirayı atan Akşener, miting alanında darbe girişimi sebebiyle FETÖ´den tutuklananları kastederek ´Mehmetçik hapiste, garip gureba hapiste´ diyor. Hapiste olanlar millete kurşun sıkan, bomba atan teröristlerdir. Sana teröristlerin sözcülüğünü kim verdi? Pensilvanya!
Pensilvanya´daki bize ´Milletin yakasından düş´ diyor, sen mi bizi buralara getirdin şerefsiz? Sen ülkenden kaçıp giden bir soysuzsun. Milletini sevenler burada. Biz tabi bunları geçmişte böyle bilmiyorduk, böyle tanımadık.
Personelin maaşını dahi ödeyemeyecekler. Yürütemeyecekler. Merkezi yönetim ile uyum içerisinde olmayanlar yarın orada iflaslarını ilan edecek.
Arzum, halkımın kesinlikle korkmaması. Demokrasi mücadelesini korkusuzca vermemiz lazım. Bunun adı hak ve özgürlük olmaz, hak ve özgürlüğün olmadığı yerde de demokrasi olmaz. Tüm tedbirlerimizi aldık Doğu´da Güney Doğu´da, böyle bir durum varsa hemen bildirin.
Bunların elinde bir defa Kürt kanı var. Kürtlere en büyük zulmü yapan da yine bunlar. Kürtlere zulmeden Esed´e destek verdiler. CHP´nin Kürtlere karşı tarihi düşmanlığını en iyi benim Kürt kardeşlerim biliyor. Tunceli´de CHP zihniyetinin geçmişteki kıyımını bir kenara koymak mümkün mü? Bay Kemal Tuncelili çıkıp da bir eleştiride bulundu mu? Ben söyledim. Bu kıyımın sorumluları kimdi? O dönemin CHP´lileri.
O gün Gazi´nin başına gelen bugün benim başıma geliyor.
Kaynak: Medya