Tarih: 17.12.2017 11:09

Erdoğan: ?Kudüs giderse Kâbe ve İstanbul gider´

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü konuşmalarında yine Kudüs´ten söz etmeseydi, bugünkü bu yazıyı yazmayacaktım; ama o konuşmalar yapılınca, bu yazı da şart oldu! Üsküdar Meydanı´ndaki konuşmasını canlı izleyip dinledim? Bu arada o hengâmede kendisine ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım? Bu durumda, görüşmem gereken ilgili konu ve konuları belki de ?Açık Mektup´ şeklinde yazmak zorunda kalacağım; ilgililerin bilgisi olsun?

Kudüs konumuza ve meselemize dönelim? Önce Kudüs konusunda yazdığım son beş yazımın başlıklarını hatırlayalım ve ne demek istediğim de sadece başlıklardan anlaşılsın:

  1. Kudüs sorunu sadece Kudüs´ün sorunu değildir
  2. Kudüs teslim alınır mı; önceki gibi ve yeniden?
  3. Kudüs´ten sonra; sıra Mekke ve Medine´de mi?
  4. ?Kudüs: Şimdi ne olacak?´ diyen danışman ve?
  5. Kudüs için asıl yapılması gereken ve teferruat?

***

?KUDÜS GİDERSE KÂBE GİDER, İSTANBUL GİDER

 

(Bu ara başlığı bir gazetede de gördüm, beğendim, yazıma koydum.)

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Kudüs ile ilgili sözleri şöyle: ?Şimdi Kudüs üzerinden, tüm Ortadoğu´yu, tüm Müslümanları hedef alan yeni bir saldırı başladı. Bu konuda da ilk adımları Çarşamba günü büyük ölçekte attık, inşallah devamını da getireceğiz. Şunu iyi biliyoruz. Kudüs giderse Medine´yi koruyamayız. Medine giderse Mekke´yi koruyamayız. Mekke giderse Kâbe´yi de kaybederiz. Unutmayınız Kudüs demek İstanbul demektir, İslamabad demektir, Jakarta demektir. Medine demek, Kahire demektir, Şam demek, Bağdat demektir. Kâbe demek, tüm Müslümanlar olarak hepimizin şerefi, namusu, onuru, haysiyeti, varlık gayesi demektir. Biz bunların hiçbirinden vazgeçemeyiz. Allah´ın emrine ve ecdadın emanetine sahip çıkmak için ne gerekiyorsa bunu yapacağız.?

Dünyanın düzeninin de bozuk olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın bu sözlerini duyunca, ?ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜNYA DÜZENİ?? kavramlarını ve içeriklerini dile getireceği günlerin yakın olmasını diledim?

Elbette, sadece sözde değil de uygulamaları ile birlikte?

***

Müfit Yüksel´e bir Balkanlı yani Bosnalı ve Kosovalı olarak şükran borçluyum; bu vesileyle Balkan ülkeleri ile ilgili araştırma ve yazılarından dolayı şükranımı da dile getirmiş oluyorum? M. Yüksel bugünkü Kudüs yazısında, bizimkilere benzer hassasiyette önemli uyarılarda bulunmuş: ?Sadece Kudüs değil, Hicâz/Haremeyn´in konumu/statüsü de öteden beri zihinlerimizi meşgul ve rahatsız eden bir husus... Nitekim yıllardır bu konuda biz de onlarca makale kaleme alıp yayınladık. Haremeyn-i Şerîfeyn´i elinde tutan Suudi Arabistan´ın Haremeyn´in ismet ve sıyanetini/hürmetini muhafaza etmediği de açık. Neredeyse tüm İslâm-tarih eserlerinin bir bir ortadan kaldırılıp, betona dönüştürülmesi, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere´nin görünüm olarak neredeyse Manhattan, Chicago ve Detroit´e dönüştürülmüş olması da kahredici bir gerçek. Haremeyn´de hal böyle iken, İsrail işgali altındaki Kudüs´te -kazı yapılan birkaç alan dışında- neredeyse tüm tarihi yapıların muhafaza edilmiş olması da çok ciddi bir çelişki arz ediyor. / Hele ki, Suudi Arabistan´ın yeni Veliaht Prens ile birlikte parçalanma riskinin iyice zirveye tırmandığı şu dönemde Haremeyn´in/Hicaz´ın gelecekteki konumu/statüsü çok daha fazla önem arz etmektedir.?

PAZAR YAZISI niyetine, genel olarak yaptığım üzere, bu Pazar günü de günlük ve haftalık KUR´AN VE İLİM merkezli seminer notlarımızdan iktibaslar aktaracaktım?

KUDÜS merkezli bir yazı yazmak durumunda kaldığıma göre; özellikle son dört yıldır İSRA ve KEHF Sûreleri merkezli KUR´AN VE İLİM haftalık çalışmalarımızın da KUDÜS başta olmak üzere, Yahudiler, İsrail oğulları ve İsrail merkezli olduğunu hatırlatmalıyım?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —