Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını, Suriye’nin çok uluslu yapısını yok sayan, demokratik dönüşümü engelleyen bir adım olarak nitelendirerek, bildirinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yazılı bir açıklama ile 13 Mart 2025 tarihinde Şam'da yayımlanan anayasal bildiriyi sert bir şekilde eleştirdi.
ENSK’nin açıklamasında, “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi
Taslağın, “Suriye'nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.
“Bildiri bileşenleri açıkça dışlamıştır”
ENKS, taslak metnin “Suriye'nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunarak, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” diye belirtti.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bunlara ek olarak, bildiri merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.
Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.
“Bildiriyi iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görüyoruz”
Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.
“Adem-i merkeziyetçi bir Suriye için mücadele edeceğiz”
Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”
Suriye Devleti'nin geçici anayasasının maddeleri
Suriye Cumhurbaşkanı Şara, geçici anayasa bildirgesini imzaladı
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı.
Suriyeli hukukçu, siyaset bilimci, öğretim üyesi ve gazetecilerden oluşan komite, çalışmalarını tamamlayarak geçici anayasa bildirgesini Şara'ya sundu.
Başkent Şam'daki Halk Sarayı'nda düzenlenen törende, geçici anayasayı hazırlama komitesi üyelerinin yanı sıra Ulusal Diyalog Konferansı üyeleri, Suriye Alimler Birliği Başkanı Üsame Rıfai ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani yer aldı.
Törende konuşan geçici anayasayı hazırlama komitesi üyesi Suriyeli siyaset bilimci Dr. Abdulhamid el Avak, bildirgeye ilişkin bilgi verdi.
Geçici anayasa bildirgesini teslim alarak imzalayan Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, komiteye teşekkür etti.
Suriye Arap Cumhuriyeti Anayasa Bildirisi
GİRİŞ
Yeni bir günün şafağında zafer güneşi Suriye semalarında doğdu ve ülke, zulüm ve baskının gölgesinden sıyrılarak özgürlüğe adım attı. Onlarca yıl boyunca Baas rejiminin ağır baskısı altında ezilen halk, adalet, onur ve gerçek vatandaşlık ilkelerine dayalı modern bir devlet inşa etme umudunu yeniden yeşertti. Halkın yüreğine çöken karanlık yük kalktı; çünkü tam altmış yıl boyunca Baas Partisi, devleti ve toplumu tahakküm altına almış, hukuku bir baskı aracı hâline getirerek halkı köleleştirmişti.
Halk, haklarını barışçıl yollarla talep etti; ancak rejim, bu masum taleplere vahşi bir baskıyla karşılık verdi. Hapishaneler dolup taştı, sivil halk ve altyapı sistematik saldırılarla hedef alındı. Yer yer varil bombaları, yer yer kimyasal silahlar kullanıldı. Bu eylemler, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları kapsamında değerlendirildi ve uluslararası hukukun en temel değerlerinin ihlali anlamına geldi.
Ancak Suriye halkı, derin inancı, sarsılmaz iradesi ve destansı mücadelesiyle teslim olmadı. Özgürlük uğruna verdiği direniş, on dört yılı aşkın süre boyunca büyük fedakârlıklarla sürdü. Binlerce insan hayatını feda etti, milyonlarca kişi yerinden edildi; fakat halk, baskıya boyun eğmedi.
Ve nihayet, 8 Aralık 2024’te Şam’da zafer güneşi doğdu. Zalim rejimin sonu ilan edildi ve Suriye halkı, kendi iradesini geri kazandı. Bu zafer, tarihe geçen "Zafer Konferansı" ile tescillendi ve yayımlanan bildirge, halkın topraklarındaki egemenliğini yeniden kazandığının bir sembolü oldu.
Bugün vatan, evlatlarına geri döndü; onlar da vatanlarına dönerek bu zaferi korumak ve kalıcı bir adalet tesis etmek için kolları sıvadılar. Bu tarihi dönemde, diktatörlüğün bir daha tekrarlanmaması için büyük bir sorumluluk üstlenildi. Suriye toplumunun tüm kesimleriyle kapsamlı diyaloglar gerçekleştirildi. Bu diyaloglar, özgürlük atmosferinde ve ülkenin geleceğini inşa etme bilinci ve sorumluluğuyla yürütüldü. Sonuç olarak, 25 Şubat 2025’te Ulusal Diyalog Konferansı kararları ilan edildi. Bu konferansta mutabakata varılan başlıca ilkeler şunlardır:
Bu ilkeler doğrultusunda, Suriye toplumunun kültürel mirası ile derin, köklü, millî ve insani değerleri dikkate alınarak sağlıklı bir anayasal yönetim anlayışı oluşturulmuştur.
Geçmişin hatalarından ders çıkarılarak, özellikle 1950 tarihli "İstiklâl Anayasası"ndan ilham alınmış ve 29 Ocak 2025’te ilan edilen "Suriye Devrimi Zafer Bildirgesi"nin hükümleri temel referans kabul edilmiştir.
Bu çerçevede Cumhurbaşkanı, aşağıdaki Anayasal Bildiri'yi yayımlamaktadır.
Bu bildirinin giriş bölümü, metnin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu bildiri metninin giriş bölümü, bütünü açısından ayrılmaz bir parçadır.
BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL HÜKÜMLER
Madde 1:
Suriye Arap Cumhuriyeti, coğrafi sınırları içinde tam egemenliğe sahip, bağımsız bir devlettir. Ülkenin coğrafi ve siyasi bütünlüğü dokunulmazdır; hiçbir parçası bölünemez, devredilemez veya terk edilemez.
Madde 2:
Devlet, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yönetim sistemi kurar ve vatandaşın özgürlüğü ile onurunu güvence altına alır.
Madde 3:
Madde 4:
Devletin resmî dili Arapçadır.
Madde 5:
Şam, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin başkentidir. Devletin arması, bayrağı ve millî marşı kanunla belirlenir.
Madde 6:
Suriye bayrağı aşağıdaki özellikleri taşır:
Madde 7:
Madde 8:
Madde 9:
Madde 10:
Vatandaşlar, hak ve yükümlülüklerde kanun önünde eşittir. Irk, din, mezhep, cinsiyet veya soy gibi herhangi bir nedenle ayrımcılığa maruz bırakılamazlar.
Madde 11:
İKİNCİ BÖLÜM: HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER
Madde 12:
Madde 13:
Madde 14:
Madde 15:
Çalışma hakkı, her vatandaşın hakkıdır ve devlet, vatandaşlar arasında fırsat eşitliği ilkesini sağlamayı taahhüt eder.
Madde 16:
Madde 17:
Madde 18:
Madde 19:
Kimsenin konutuna dokunulamaz. Kanunla belirtilen hâller dışında konuta girilemez veya arama yapılamaz.
Madde 20:
Aile, toplumun çekirdeğidir; devlet, ailenin korunmasını güvence altına alır.
Madde 21:
Madde 22:
Devlet, çocukların istismardan ve kötü muameleden korunması için gerekli tedbirleri alır; onların eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarını güvence altına alır.
Madde 23:
Devlet, bu bölümde yer alan hak ve özgürlükleri korur; bunların kullanımı kanuna tabidir. Ulusal güvenlik, kamunun selameti, kamu sağlığı, kamu düzeninin korunması, suçu önleme ya da genel ahlakın (kamu ahlakının) muhafazası gibi zorunlu tedbirleri gerektiren nedenlerle, bu hak ve özgürlüklerin kullanımına kanunla bazı sınırlamalar getirilebilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: GEÇİŞ DÖNEMİ YÖNETİM SİSTEMİ
Birinci Kısım: Yasama Yetkisi
Yasama yetkisi, Halk Meclisi (Meclis el-Şa’b) tarafından kullanılır.
Madde 24:
Madde 25:
Madde 26:
Madde 27:
Halk Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı huzurunda yemin eder. Yemin metni şu şekildedir:
“Görevimi dürüstlük ve sadakatle yerine getireceğime Yüce Allah adına yemin ederim.”
Madde 28:
Halk Meclisi, ilk oturumunda bir başkan, iki yardımcı ve iki özel kalemi gizli oyla seçer. Başkanlık seçiminde, Meclis’in en kıdemli (en yaşlı) üyesi başkan adaylığını yönetir. Halk Meclisi, ilk toplantısından itibaren en geç bir ay içinde kendi iç tüzüğünü hazırlar.
Madde 29:
Halk Meclisi, ilk oturumunu takip eden ay içerisinde iç tüzüğünü hazırlar.
Madde 30:
İKİNCİ KISIM: YÜRÜTME YETKİSİ
Madde 31:
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu (Hükûmet), bu Anayasal Bildiri’de belirtilen sınırlar çerçevesinde yürütme yetkisini kullanırlar.
Madde 32:
Cumhurbaşkanı, ordunun ve silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. Ülkenin işlerini yönetmekten, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini korumaktan ve halkın çıkarlarını gözetmekten sorumludur.
Madde 33:
Cumhurbaşkanı, Halk Meclisi huzurunda anayasal yemin ederek görevine başlar. Yemin metni şöyledir:
“Devletin egemenliğini, ülkenin birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyacağıma, anayasaya saygı duyarak ona uygun hareket edeceğime, zayıf olanın yanında olup halkın çıkarlarını gözeteceğime, onlar için onurlu bir yaşam sağlamak ve adaleti gerçekleştirmek için her türlü çabayı dürüstlük ve sadakatle yerine getireceğime; insani ve ahlaki değerlerle erdemli ilkeleri pekiştirmek için ihlas ve sadakatle çalışacağıma Yüce Allah adına yemin ederim.”
Madde 34:
Cumhurbaşkanı, kendisine bir veya daha fazla yardımcı (Cumhurbaşkanı Yardımcısı) atar, görev alanlarını belirler, görevden alır ve istifalarını kabul eder.
Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması (vekil bırakılması) hâlinde, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini üstlenir.
Madde 35:
“Görevimi dürüstlük ve sadakatle yerine getireceğime Yüce Allah adına yemin ederim.”
Madde 36:
Cumhurbaşkanı, kanunlara uygun olarak yürütmeye ilişkin kararnameler, tüzükler, talimatlar ve emirler yayımlar.
Madde 37:
Uluslararası ilişkilerde devleti Cumhurbaşkanı temsil eder ve yabancı devletler ile uluslararası kuruluşlar nezdinde yapılan antlaşmaları nihai olarak imzalama yetkisine sahiptir.
Madde 38:
Cumhurbaşkanı, ülkelere atanacak diplomatik misyon başkanlarını atar ve Suriye Arap Cumhuriyeti nezdinde görevlendirilen yabancı büyükelçilerin güven mektuplarını kabul eder.
Madde 39:
Madde 40:
Cumhurbaşkanı, özel af ve itibarın iadesi (adli sicil kaydının silinmesi) yetkisini kullanabilir.
Madde 41:
Madde 42:
Yürütme erki, aşağıdakileri kapsar:
ÜÇÜNCÜ KISIM: YARGI ERKİ
Madde 43:
Madde 44:
Mahkemeler, kanunla kurulur ve yetkileri belirlenir. İstisnaî (özel) mahkemelerin kurulması yasaktır.
Madde 45:
Madde 46:
Devletin yargısal işleri, Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür ve bakanlığın görev kapsamı kanunla düzenlenir.
Madde 47:
DÖRDÜNCÜ KISIM: SON HÜKÜMLER
Madde 48:
Devlet, geçiş dönemi adaletini gerçekleştirmek amacıyla aşağıdaki tedbirleri uygular:
Madde 49:
Madde 50:
Bu Anayasal Bildiri, Cumhurbaşkanı’nın önerisi üzerine ve Halk Meclisi’nin üçte iki (2/3) çoğunluğunun onayıyla değiştirilebilir.
Madde 51:
Değiştirilmemiş veya yürürlükten kaldırılmamış mevcut kanunlar aynen geçerlidir.
Madde 52:
Geçiş dönemi beş (5) takvim yılı olarak belirlenmiştir. Bu Anayasal Bildiri’nin yürürlüğe girdiği tarihte başlar ve sonrasında, ülke için daimi bir anayasanın kabulü ile seçimlerin düzenlenmesiyle sona erer.
Madde 53:
Bu bildiri Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
13 Ramazan 1446
H13 Mart 2025 M
,Kaynak: rudaw.net/turkish