ENERJİDE YERLİ ÜRETİMİN YOLU GÜNEŞTEN GEÇİYOR

GÜNDER Genel Sekreteri Telemcioğlu, enerji sektöründe yerli üretimin yolunun güneş enerjisinden geçtiğini belirterek, "Güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için yerli ve milli teknoloji ve üretime öncelik verilmeli." dedi.

ENERJİDE YERLİ ÜRETİMİN YOLU GÜNEŞTEN GEÇİYOR

02. 10. 2018 Salı

Tekfen Tower´da düzenlenen Solarena toplantısında Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü´nün (GÜNDER) sektör paydaşlarıyla birlikte hazırladığı "Güneş Enerjisi Yol Haritasını" paylaşan Genel Sekreter Faruk Telemcioğlu, Türkiye´de üretilen güneş panellerinin artık kalite ve fiyat olarak Çin ile yarışacak noktaya geldiğini söyledi.

Güneş enerjisi kurulu gücünün son yıllarda rekor düzeyde arttığını vurgulayan Telemcioğlu, geçen yıl ise Türkiye´nin bu alanda kapasitesini en çok artıran beşinci ülke olduğunu anımsattı.

Telemcioğlu, güneş enerjisindeki bu artış eğilimiyle birlikte sektörün önündeki fırsat ve zorlukların da çoğalmaya başladığını anlattı.

Söz konusu yol haritasıyla sektörün bu zorluklarla başa çıkma yollarını aydınlatmayı hedeflediklerini vurgulayan Telemcioğlu, güneş enerjisinin yenilenebilir enerji kaynakları arasındaki en büyük dönüşümü gerçekleştirdiğini kaydetti.

"Yerli ve milli teknoloji ve üretime öncelik verilmeli"

Telemcioğlu, Türkiye´nin güneş enerjisindeki mevcut kurulu gücünün 4 bin 792 megavat seviyesinde olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Güneş enerjisi üreticileri ve yatırımcıları, Türkiye´de güneş enerjisi kurulu gücünün 2023 yılında en az 14 bin megavat, 2030 yılında ise en az 38 bin megavata yükselmesini bekliyor. Yapılan analizler bu ölçekte bir artışın iletim sistemi tarafından da kaldırılabileceğini gösteriyor. Güneş enerjisi maliyetlerindeki düşüşe rağmen hem makro hem mikro düzeyde ufukta yeni zorluklar bizleri bekliyor. Güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için yerli ve milli teknoloji ve üretime öncelik verilmeli. Elektrik üretiminde güneş enerjisinin payının artırılması için enerji politikaları ile sanayi, istihdam ve teknoloji politikalarını bütüncül olarak değerlendirmeliyiz. Bunlar haricinde, yatırımların çoğalması ve sektörün sürdürülebilir olarak büyüyebilmesi için, 2020 yılından sonraki alım garantisi mekanizmasının şimdiden belirlenerek piyasa öngörülebilirliğinin sağlanması gerekiyor. Yenilenebilir enerjide maliyetler çok ucuzladı ama temel dar boğaz finansman. Bu konuda hem kamunun hem de bankaların yeni araçlar üretmesi gerekiyor."

Arz güvenliği hedeflerini destekliyor

Yol haritasında yer alan diğer bulgulara göre, Türkiye´nin potansiyeli göz önüne alındığında, güneş enerjisi, arz güvenliği hedeflerini en fazla destekleyen kaynak olarak öne çıkıyor.

Güneş enerjisinin artan payıyla birlikte 2030´a kadar doğalgaz talebinde gerçekleşmesi muhtemel düşüş 24,2 ile 46,3 milyar metreküp olarak hesaplanırken, bunun Türkiye ekonomisine katkısının 5 ila 26,6 milyar dolar arasında olacağı öngörülüyor.

Aynı zamanda, geçen yıl güneş enerjisindeki istihdam artışında dünyada 9. sırada yer alan Türkiye´de, 50 bin kişi bu sektörde istihdam ediliyor. Söz konusu rakam, yenilenebilir enerji sektöründeki toplam 84 bin kişilik istihdamın yüzde 60´ını oluşturuyor.

Dünyada ise güneş enerjisindeki kurulu güç geçen yıl 402 bin megavata ulaştı. Geçen yılda bu yana güneş enerjisi panel fiyatları yüzde 83 düşerken, bu maliyetlerin 2050´ye kadar daha da azalacağı tahmin ediliyor.