Fetullahçı Terör Örgütü´nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016´daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu´nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Mehmet Uslu hakim karşısına çıktı.
İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock kullandığı, ByLock yazışmalarında adının örgüt üyesi olarak geçtiği belirtildi.
Savunma için söz verilen Uslu, usule ilişkin itirazlarda bulundu. İddianamede isnat edilen suçların görev suçu kapsamında kaldığını öne süren Uslu, bu nedenle Yargıtay Kanunu´nun 46/5. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinde yargılanması gerektiğini savundu. Uslu, bu nedenle yargılamayla ilgili görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istedi.
Sanığın, mahkeme heyeti bu konuda bir karar verdikten sonra savunmasına devam edeceğini belirtmesi üzerine heyet ara karar verdi. Uslu´nun görevsizlik itirazı reddedildi.
Savunmasına devam eden Uslu, hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın hukuka aykırı olduğunu, soruşturma başlatıldıktan sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile yargılama yetkisinin değiştirildiğini, bunun da "tabii hakimlik" ilkesine aykırılık oluşturduğunu iddia etti.
Sanık Uslu, 15 Temmuz darbe girişimi günü Yargıtay´da normal mesaisine devam ettiği, darbe girişimini evinde televizyondan öğrendiğini ve iki gün sonra evinde gözaltına alındığını ileri sürerek, hakkında suçüstü hükümlerinin de uygulanamayacağını öne sürdü.
Mehmet Uslu, "Kanunların suç saydığı hiçbir eylemim yoktur. Silah kullanmadım, darbecileri tanımıyorum. 30 yılı aşan memuriyetim boyunca hukuktan şaşmadım. Kimseden emir ve talimat almadım. Siyasi iktidarların halkın iradesi dışında darbeyle değiştirilmesine her zaman karşı durdum." diye konuştu.
Bilerek hiçbir yasa dışı oluşum içinde yer almadığını, kendisinin silahlı terör örgütü üyesi olduğuna dair somut bir delil bulunmadığını savunan Uslu, "15 Temmuz´u kim veya kimler yaptı anlamış değilim. Darbeden tutuklanan birçok general beraat etti. Bu darbeyi asıl kimin yaptığı Genelkurmay Çatı ve Akıncı davalarının sonuçlanmasıyla ortaya çıkacaktır." iddiasında bulundu.
Örgütün talimatıyla Yargıtay´a üye seçildiğini kabul etmeyen Uslu, seçilmek için gereken liyakatı taşıdığını, 12. Hukuk Dairesi üyesi iken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in ayrı ayrı açtıkları iki davada, Erdoğan ve Perinçek lehine karar verdiğinin görüleceğini de öne sürdü.
Sanık Uslu, hakkındaki tanık beyanlarını da reddetti. Uslu, tanıkların, tutukluluktan kurtulmak için baskı altında beyanda bulunduklarını, bu nedenle ifadelerinin delil sayılamayacağını savundu.
Örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock´u kullanmadığını iddia eden Uslu, mesaj içeriklerinin tespit edilmesini ve içeriğine bakılmasını istedi. Kullanıcı adı olan "M-33" ibaresinin, "isminin baş harfi ve memleketi Mersin´in plakası" olduğu şeklindeki tespiti de reddeden sanık, "adı M harfiyle başlayan Mersinli birçok kişi bulunduğu" savunmasını yaptı.
Sanık Mehmet Uslu, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski HSYK Üyesi Mustafa Kemal Özçelik´in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 24 Mayıs´a bırakılması kararlaştırıldı.