Değerli okurlar, Türkiye’nin 23 yıllık kanayan yarası olan EYT sorununu 2011 yılından beri TV5 ekranlarında ve Millî Gazete’deki köşemizde ısrarla gündemde tutup önümüzdeki günlerde 23 yıllık sorunun çözüldüğüne dair Sayın Bakan Vedat Bilgin’in açıklamaları sonrası kanaat getirmekteyiz.
Yazımda Bakan’ın son açıklamalarını dikkate alarak EYT’deki son durum hakkında bilgilendirme yapacağım.
EYT’DE BEKLENEN MÜJDE BAKAN’DAN GELDİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bakanlığın 2023 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularına cevap olarak özetle “sigortalılık başlangıcı 8 Eylül 1999 öncesinde olan yaklaşık 4,5 milyon kişi olduğu, bunlardan 2022/Haziran ayı itibarıyla prim gün sayısı ve sigortalılık süresini dolduran ve yaş şartı kaldırıldığında hemen emekli olabilecek kişi sayısının 1,5 milyon civarında bulunduğu, yıl sonu itibarıyla bu sayının bir miktar değişebileceği, 1,9 milyon civarı olacağı, geriye kalanların da zaman içinde sigortalılık süresi ve prim gün sayısını tamamlayıp emeklilik hakkı elde edeceği, EYT’lilerin büyük çoğunluğunu SSK primi ödeyen 4/a’lıların oluşturduğu ve yüzde 87’sinin bir işte çalıştığı, bu nedenle EYT düzenlemesinin çıkmasıyla özel sektörün kıdem tazminatı sorunuyla karşı karşıya kalacağı, prime takılma gibi bir durum olmayacağı, çünkü 8 Eylül 1999 öncesi prim gün şartının değiştirilmeyeceği, yapılacak olan düzenlemenin sınır koyan bir düzenleme olmayacağı, herkesi kapsayan bir düzenleme olacağı” yönünde önceki açıklamalarına göre biraz daha net açıklamalarda bulunmuştur.
Kimler EYT kapsamına giriyor?
EYT kapsamına, ilk sigortalılık başlangıcı 8 Eylül 1999 ve öncesi olup, prim gün sayısı ve sigortalılık süresini doldurmuş, ancak yaşını dolduramamış olanlar girmektedir.
Bakan’ın son açıklamasına göre, emeklilik için 8 Eylül 1999 öncesindeki emeklilik şartlarının aranacağı, bu çerçevede 5000 prim gün sayısı + kadınlarda 20 yıl, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresini yerine getirmiş olanların yaş şartı aranmadan emekli olabileceği anlaşılmaktadır.
Diğer bir EYT grubu olan kısmi emeklilik şartlarını taşıyanlar için de 29 Ekim’de yazmış olduğum yazımın başlığı “EYT yasasında 3600 günle emeklilik unutulmamalı” diyerek, kısmi emeklilik şartlarında hakları unutulmayarak haklarının verilmesini belirtmiştim. Ancak Bakan’ın açıklamasında 8 Eylül 1999 öncesindeki diğer emeklilik alternatifleri olan;
- Kadınlarda 50 yaş + 5000 prim gün sayısı veya 15 yıl sigortalılık süresi + 50 yaş + 3600 prim gün sayısı,
- Erkeklerde ise 55 yaş + 5000 prim gün veya 15 yıl sigortalılık süresi + 55 yaş + 3600 prim gün emeklilik seçenekleri ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamış olup en kısa sürede bir açıklama beklemekteyiz.
Askerlik borçlanması yapanlar EYT kapsamına giriyor mu?
Son günlerde yapılan açıklamalarda borçlanmaların EYT’de hükümsüz olacağı belirtilse de 1964 yılından beri uygulanmakta olan borçlanmalar kanununa aykırı olduğundan bu konuda yapılacak olumsuz düzenlemenin sosyal devlet kavramına zarar verip yargıya da ek yükler getireceğini düşünüyorum.
Askerlik borçlanması ile EYT kapsamına girilip girilemeyeceği, kişinin ilk sigortalılık başlangıç tarihine, askerlik hizmetinin ilk sigortalılık başlangıç tarihinden önce yapılıp yapılmadığına ve kaç ay borçlanma yapılacağına göre değişmektedir.
Askerlik hizmeti eğer ilk sigortalılık başlangıç tarihinden sonra yapılmışsa, yapılacak askerlik borçlanması ile EYT kapsamına girmek mümkün olmayacaktır.
Eğer, askerlik hizmeti ilk sigortalılık başlangıcından önce yapılmış ise borçlanma durumunda borçlanılacak süre kadar sigortalılık başlangıcı geriye gitmektedir.
Dolayısıyla ilk sigortalılık başlangıcından önceki askerlik hizmetinin borçlanılması durumunda, ilk sigortalılık başlangıç tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidildiğinde bulunacak tarih 8 Eylül 1999 ve öncesine gidiyorsa prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartını yerine getirerek EYT kapsamında emekli olmak mümkün olabilecektir.