Mısır´da, 2013 yılında seçilmiş hükümete karşı, binlerce sivil katledilerek gerçekleştirilen kanlı Sisi darbesinden bugüne yüzlerce masum insan idam edildi ve edilmekte.
Darbeci Sisi yönetimi vahşi işkenceler ve düzmece mahkeme kararlarıyla kendi darbeci sistemini koruma adına, tüm dünyanın gözleri önünde idamı bir silah olarak kullanmaya devam etmektedir.
Çağdaş Firavun düzenini ayakta tutmak için, Mısır´ı adeta bir açık hava hapishanesine çeviren Sisi, bütün bunları demokrasi havarisi(!) Batının ve işbirlikçi Müslüman ülkelerin destekleriyle gerçekleştirmektedir.
Daha geçen hafta şehid edilen 9 gencin idamlarının hemen ardından, Avrupa ?Arap birliği toplantısının Mısır´da yapılması, darbenin ve idamların destekçisi olduklarının açık ve utanmazca bir ilanıdır. Bu açık destekten güç alan Sisi yönetimi, bugünlerde çok sayıda hafızı ve 6 genci daha idam etmeyi planlamaktadır.
Batının vicdanına sığınan İslam dünyasını kınıyor, iki yüzlü Batı dünyasını ve onların tasmalı kuklalarını lanetliyoruz.
Ve inanıyoruz ki; Mazlumun zalimden intikam alacağı gün, şüphesiz zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır.
28ŞUBAT
Bugün Mısır´da olanların bir benzeri, 28 Şubat 1997´de, bin yıl süreceği iddia edilen post modern bir darbe olarak yaşanmıştır.
Seçimle iş başına gelmiş hükümette olan partiye ;?irticai eylemlerin odağı olmak? gibi Sisi´ nin yargılamalarına benzer saçma gerekçelerle kapatma davası açılmış ve hükümet alaşağı edilmiştir. Hukuk hiçe sayılarak dindar insanlara zulmün her türlüsü reva görülmüştür.
Yıllarca askeri ve bürokratik vesayetle, bir korku ikliminde yönetilen ülkemizde, hayali irtica yaygaraları ile cambaza baktırma hokkabazlığıyla, milletin milyarlarca dolarlık kaynağı bir avuç rantiyeciye peşkeş çekilmiştir.
Vesayet altındaki yargı kararlarıyla birçok Müslüman yıllarca hapishanelerde SİSİ yönetimini aratmayacak uygulama ve haksızlıklara maruz kalmıştır.
Bu zulüm sarmalından kurtulma adına milletimiz, yapılan ilk seçimlerde şu andaki iktidara ve Cumhurbaşkanına ülkeyi yönetme yetkisi vererek mevcut gidişata dur demiştir.
Bu süreçte, 28 Şubat zulmünün izlerini silecek önemli düzenlemeler gerçekleştirilmesine rağmen, 28 şubat yargısından ciddi cezalar alan birçok kardeşimizin, yıllardır yeniden yargılanma talebinde bulunmasına rağmen hala bu konuda bir adım atılmamış olması kabul edilemez.
İlk günden beri milletimizin vicdanında mahkum olan ve yargı tarafından da mahkum edilen 28 Şubat darbesinin sonuçlarının tamamen tasfiyesi adına, 28 şubat yargısının mahkum ettiği tüm şahıslara tekrar yargılanma hakkı tanınarak malum sürecin tarihin çöplüğüne atıldığı ispatlanmalıdır. Ayrıca yargı tarafından haklarında ceza verilen darbecilerin, değişik gerekçelerle infazdan uzak tutulması milletimizin vicdanını yaralamaya devam etmektedir.
VİCDAN KONVOYU
Sekiz yıldır devam eden Suriye savaşında 1 Milyona yakın insan hayatını kaybetmiş ve on binlerce insan zindanlara atılmıştır. Suriye insan hakları kuruluşlarının son verilerine göre, sadece resmi cezaevlerinde tutuklu bulunan kadın sayısı 7.000 civarındadır.Bunların 500 e yakını yetişkin kız çocuğudur.
Bizler ELHAK Platformu olarak, Dünyanın dört bir yanındaki kadınların Suriye hapishanelerinde hukuka aykırı olarak tutulan kadınlara destek verip serbest bırakılmaları için oluşturduğu VİCDAN KONVOYU´ nu destekliyoruz. Tüm duyarlı halkımızı bu konvoya destek olmaya çağırıyoruz.
Ve nihayet;
Şubat ayı, İskilipli Atıf hoca, Erbilli Muhammet Esat Efendi, Hasan El Benna, Şeyh Sait, Şeyh izzettin Kassam, Şeyh Şamil, Metin Yüksel, Zelimhan Yanderbiyev, Malcolm X, Ali Şeriati gibi küfre ve zulme boyun eğmeyen onurlu çok sayıda Müslümanın şehadet şerbetini içtiği bir şehadet ayıdır.
Müslümanların izzet ve şerefini korumaya çalışan ve Rablerine verdikleri söze sadakat gösteren tüm şehitlerimizi minnetle yad ediyor, bizleri de kendi yolunda şahitlerden kılmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Elazığ Hak Adalet ve Kardeşlik Platformu