SAPKINLIKLARA HAYIR!
Yüce Rabbimiz Al-i İmran Suresi´nde şöyle buyurur:
?Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.? (Al-i İmran:104)
Ve Allah Rasülü (sav) bizleri şöyle uyarır:
?Canımı kudret elinde tutan Allah´a yemin ederim ki ya iyiliği emredip kötülükten sakındırırsınız ya da Allah size bir bela gönderir de O´na dua edersiniz ama O, duanıza karşılık vermez.? (Tirmizî, Fiten, 9)
Nesli ifsat etmeyi amaç edinen batıl güçler her geçen gün memleketimizi helake sürükleyecek ahlaksızlıkları yaygınlaştırmak üzere içimizdeki avaneleri eliyle pisliklerini içimize akıtmaktadırlar.
Geçen Cumartesi günü, bir kavmin helakine sebep olan iğrençliği işleyen ve bunu savunan güruh, bizim ülkemizde ?onur yürüyüşü? adı altında bir gösteri yapma şenaatini sergilemiştir. Bu alçaklıktan daha büyüğü CHP´li, HDP´li bazı Belediye başkanlarının bu iğrençliğe alkış tutan açıklamaları olmuştur. Üstelik ?onur, eşitlik? gibi kavramlarla bu iğrençliklerin şirinleştirilmeye çalışıldığı bir şeytanlıkla?
Bu sapkınlık ve ahlaksızlıklar sergilenirken Müslümanların seçtiği idarecilerin sessiz kalması ya da çok cılız tepkiler vermesi Müslüman gönülleri yaralamaktadır.
Dine, ahlaka, fıtrata aykırı bir iğrençliğin meşrulaştırılmasını amaçlayan bu alçaklığa utanmadan cesaret edilmesi dikkate şayandır. Bilinmelidir ki ?2011 İstanbul Sözleşmesi? ve ?Toplumsal Cinsiyet Eşitliği? uygulamaları bu cesareti besleyen en önemli sebeplerdir.
Bizler EL HAK PLATFORMU olarak, bu cinsi sapıklara ve onlara destek verenlere en yetkili ağızlardan gereken cevabın verilmesini, İslam´ı ve kutsallarını aşağılayan bu azgın güruha karşı net bir duruş sergilenmesini, memleketimizi felakete sürükleyen toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarının, İstanbul sözleşmesi ve 6284 Sayılı (sözde) Aileyi Koruma Kanunu´nun (!) bir an önce yürürlükten kaldırılmasını, bunun yerine aileyi tahkim edecek, ahlaksızlığı önleyecek düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.
Bu konuda toplumumuzu ve yetkilileri Rabbimizin mesajıyla uyarıyoruz:
?İman edenler arasında fuhşun yayılmasını arzu edenlere, dünya ve ahirette acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.? (Nur:19)
?Aranızdan yalnızca zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir fitneden sakının ve bilin ki Allah, cezası çok şiddetli olandır.? (Enfal:25)
BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN YENİ HEDEFİ MÜSLÜMAN AİLE
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi tarafından ?Değişen Dünyada Aile? başlığında bir Dünya Kadın İlerleme raporu yayınlandı. Kadınlar için en tehlikeli yerlerden birinin kendi evleri olduğu belirtilen, eşler arasındaki meşru münasebetin evlilik içi tecavüz suçu kabul edilip buna karşı hukuki yaptırım çağrısında bulunulan raporda aile kurumu direkt olarak hedef alınmaktadır.
Dünyanın birçok yeri savaşlar nedeniyle kan gölüne dönmüşken, Suriye, Yemen, Filistin gibi yerlerde öldürülen insanların yarısına yakınını kadınlar oluştururken harekete geçmeyen Birleşmiş Milletler Teşkilatı, bu rapor ile gayesinin İslam düşmanlığı olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve tecavüzün temel sebepleri; ahlaki ve kültürel yozlaşma ile beraber aile kurumunun her geçen gün daha da zayıflamasıdır. Normalleştirilmeye çalışılan ahlaksız ilişkiler, evlilik dışı ve eşcinsel birliktelikler aile kurumunu bitirme noktasına getirmiştir. Bireyin ahlaki gelişiminin tamamlandığı aile kurumunun zayıflaması, toplumun manevi sağlığını doğrudan etkilemekte ve suç oranlarını arttırmaktadır. Toplumda kadınlara yönelik muamelenin sebep ve sonucunun ev ile özdeşleştirilmesi yerine tahribatın önlenmesi ve aile kurumunun güçlendirilmesi adına önlemler alınmalıdır. BM´nin son yayınladığı rapor, şiddetin ve kötü muamelenin önüne geçecek bir tedbir sunmamakta aksine sorunları körükleyici bir tespitte bulunmaktadır.
Avrupa Birliğinin özellikle aday ülkelere dayattığı aile kurumunu bitirici, evlilik dışı ve yoz ilişkileri yaygınlaştırıcı önceliklerini BM´nin bu çalışmaları ile yan yana koyduğumuzda Batı´nın aile değerlerimizden ne denli rahatsız olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum aynı zamanda, aile mefhumunun toplumsal değerlerimizi muhafaza eden en sağlam kale olduğunu da ortaya koymaktadır.
İslam toplumlarının üzerine düşen görev; Batı´nın bu saldırılarına karşı aile kurumunu çok daha muhkem hale getirmek olmalıdır.
26 YILDIR ACISI DİNMEYEN YARAMIZ: BAŞBAĞLAR
Bugün, 26 yıl önce PKK tarafından 33 sivilin vahşice katledildiği Başbağlar katliamının gerçekleştirildiği gündür. Yüreğimizi yakan bu acı, sanıklarının hala bulunamamış ve cezalandırılamamış olması nedeniyle, 26 yıldır dinmeyen bir acıdır. Bu olayda katledilen mazlum şehitleri rahmetle yad ederken, devleti bu olayı aydınlatamamanın ve faillerini bulup cezalandıramamanın utancından kurtulmaya davet ediyoruz.
EL-HAK (Elazığ Hak Adalet ve Kardeşlik) PLATFORMU