Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 azaldı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi de eylülde bir önceki aya kıyasla yüzde 2,7 düşüş kaydetti.
AA Finans Sanayi Üretimi Beklenti Anketi´ne katılan ekonomistler, eylülde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin yıllık yüzde 0,8 azalacağı, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin de aylık yüzde 2,7 gerileyeceği öngörüsünde bulunmuştu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, sanayi üretiminde yıllık bazda değişimdeki dalgalanmaların devam ettiğini belirterek, arındırılmış sanayi üretim endeksinin ağustosta kaydedilen yüzde 10,9´luk sert düşüşün ardından, eylülde yüzde 4,6´lık artış kaydedildiğini söyledi.
Bununla birlikte, takvim etkilerinden düzeltilmiş verilerde, ağustos ayındaki yüzde 1,6´lık yıllık artış oranının eylülde yüzde 2,7´lik düşüşe dönüştüğüne işaret eden Tokalı, "Böylece, son iki aylık dönemde yavaşlama eğilimi belirginleşmiş oldu." dedi.
"Son çeyrekte büyüme oranını sıfıra yakın bekliyoruz"
Banu Kıvci Tokalı, eylül verilerinden sonra 3. çeyrek durumunun da netlik kazandığını aktararak, şunları kaydetti:
"Sanayi üretiminin hem düzeltilmiş hem de düzeltilmemiş verilerde yıllık bazda artış yönünde kalmayı başardığını izliyoruz. Bu doğrultuda yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,3 ve yüzde 5,2 seviyelerinde gerçekleşen büyüme oranının 3. çeyrekte yüzde 1´ler seviyesine gerileyebileceğini tahmin ediyoruz. Ekime ait ilk tahminimiz ise yıllık bazda düşüş rakamının gelebileceği yönünde. Bu durumda, son çeyrekte büyüme oranının sıfıra yakın düşük kalmasını bekliyoruz. Bu görünüm altında da, bu yıla ait büyüme tahminimizi yüzde 3,7´den yüzde 3,2´ye indiriyor, gelecek yıla ait yüzde 2´lik büyüme tahminimizi ise koruyoruz."
Verinin detaylarına bakıldığında, üretimdeki yavaşlamanın yatırım eğilimini yansıtan sermaye mallarında dikkati çektiğini anlatan Tokalı, "Bu durum orta vadeli büyüme görünümü açısından temkinlilik gerektiriyor. Diğer taraftan, yüksek teknoloji ürünlerinin güçlü kalması kısmen rahatlatıcı bir görünüm sunuyor." diye konuştu.
Tokalı, sektörel bazda da üretimdeki yavaşlamanın inşaat, metal, makine teçhizat, mobilya gibi alanlarda belirgin gerçekleştiğini, ekonominin diğer sektörlerini desteklemesi yönünden önemli olan kimya sektöründe yavaşlamanın sınırlı kalmasının ise orta vadeli görünüm açısından endişeleri kısmen azalttığını dile getirdi.
"Büyüme eğilimi güç kaybetti"
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin yüzde 1,5´e gerilediğini belirterek, burada kademeli geri çekilmenin devam ettiğini söyledi.
Sanayi üretimi ve katma değer arasında gözlenen ilişki nedeniyle üretimin 3. çeyrekte çok düşük artmasının, milli gelir artışı açısından belirgin yavaşlama sinyali anlamına geldiğini aktaran Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"3. çeyrekte, iç talep ve yatırımlarda daralma görüldüğünden milli gelirde de 2016´nın 3. çeyreğinden beri ilk kez yıllık bazda azalış görülme ihtimali bulunmaktadır. Genel olarak öncü göstergeler de 3. çeyrekte büyüme eğiliminin belirgin güç kaybettiğine işaret etmişti. Ayrıca, finansal koşulların da belirgin sıkılaştığı ve bankacılık kredi hacminin daralmaya başladığı görülmektedir. Buna karşılık, son günlerde açıklanan vergi indirimleriyle, diğer teşvik ve tedbirlerin yanı sıra Merkez Bankası´nın makro ihtiyati duruşunu gevşetmeye başlaması bu zayıflamanın hızını sınırlayabilir.
Bu görünüm altında büyüme hızının Yeni Ekonomi Programı´nda çizilen yumuşak iniş senaryosundan daha sert bir şekilde yavaşlama göstermesi ihtimali çok yükselmiştir. Bu bağlamda, 2018 için büyüme tahminimizi yüzde 3´e indirdik, ancak risklerin aşağı yönde devam ettiğini düşünüyoruz. Gelecek yılın büyümesini ise yüzde 1 civarında öngörmekteyiz."