Ekonominin durumuna dair yorumlar yapmaktan kaçınan büyük bir kitle var.
Doların 5 TL’ye gelmeyeceğini iddia edenler bugün meydanlarda yok ama doların 8, 60 TL olmasının acısını yaşayan vatandaşlarımız bu kötü durumla hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar.
Diğer adıyla hayat pahalılığından bahsediyorum.
Vatandaşların pazara gittiklerinde dolduramadıkları fileyi bilmeyen yok. Bu file Turgut Özal zamanında da vardı Süleyman Demirel zamanında da.
Pazar filesi siyasetin gidişatını değiştiren, iktidarları yerinden eden çok önemli bir veri.
‘Artık IMF’ye borç veren ülkeyiz’ diye övünüyorduk ve bunda da haklıydık. Ama bugün bahsettiğimiz o IMF’nin 6,5 milyar dolarlık pandemi desteğine sevinen bir ülke durumuna geldik.
İnsanlarımızın nasıl zorluk yaşadıklarını çarşıya-pazara gidenler çok iyi bilerler.
Ekonomik zorluklar içinde çırpınan vatandaşlarımız için sosyal medyada bazı ilanları görünce aklıma hep aynı soru geliyor: ‘Bu şekilde daha ne kadar devam eder?’
Ödenemeyen elektrik faturalarını çaresizlikten ilan eder duruma gelen kaç vatandaşımıza yardım ulaştırabiliriz ki.
Genel anlamda iyileştirme gerekiyor.
Tek tek insanlara destek olmak çözüm değil.
Hele ki bir tarafta bu kadar zorluk içinde yaşayan insanlarımız, öbür tarafta harcamalarının hesabını bilmeyen, yaşadıkları hayatın şımarıklığıyla gösteriş yapmaya devam edenler varken.
Toplumsal çöküntüler de bu aşırı uçların olması sebebiyle yaşanır.
Bugünkü tabloda da görünen durum böyle.
Devlete sırtını dayayan şirketlerin sahipleri için sorun yok. Aynı şekilde en az beş yerden maaş alan bürokratlar için de.
Ama ya vatandaşların durumu.
Ekonominin kötü olması kimin suçu?
Devleti yöneten iktidarların.
Ekonomi yönetiminde yolunda gitmeyen durumlar var ki insanlarımızın alım gücü her geçen gün kötüye gidiyor. Ürünlere sürekli zam geliyor. Elektrik ve doğal gaz fiyatları arttıkça artıyor.
Bu zamların sebebi ekonomiyi yönetenler.
Ama buna rağmen zamların sorumlusunu ‘dış güçler’ olarak tanımlayan ve öyle zannedenler var.
Ne kadar acı bir durum.
Ekonominin kötü olduğunu ve zamların can yaktığını kabullenip bunların sorumlusunun dış güçler olduğunu zannetmek ve gerçeği görememek de en vahim olanı.
IMF’ye racon keserken IMF dış güçlerin maşası.
Ama IMF’den gelecek pandemi payını alırken dış güçlerin unutulması!
‘Ne günlere kaldık’ bir söz vardı bilmem hatırlar mısınız?
Bu söz ne kadar da bugüne uyuyor öyle değil mi…
Sevgi ve Bilgiyle kalın